Herkese yine yeniden kocaman bir MERHABA!
En son yazımdan sonra resmen 2 çocuklu hayata başladım ve oradan sesleniyorum. Kerem her an uyanabilir tedirginliği de var üzerimde ama olsun Elifi kreşten alma saatim gelene kadar az biraz yazayım çünkü özledim blogumu.
Hamileyken evde olduğum zamanda buraya daha çok yazı yazacağımı düşünmüştüm ve planlamıştım. Olmadı, yaz(a)madım. Bir taraftan canım hiç istemedi. Hatta öyle bir aşamaya geldim ki; "Neden blog yazıyorum ki?" sorgulamasında buldum kendimi. Sahi neden?
Belki kısır bir döngüye girmiştim belki sebep çok başkaydı bilmiyorum, üstelemedim ve blogum hiç yokmuş gibi davrandım bir süre. Ancak yılların alışkanlığıyla "bir şey" olduğunda kaşınmaya başladım, "işte bunu bloguma yazmalıyım" hissinden kurtulamadım. Kurtulmak mı istedim? Sanırım biraz evet. Beni soğutan neydi onu kurcaladım ve sebebin tam burnumun dibinde olduğunu gördüm. Bloga fazla sıkışmıştım ve bence fazla ifşa olmuştum. "Ünlü" olmak anlamında değil bu, takipçi sayım 200lerde zaten ahaha ne ünü :) İnstagram hesabımın gizli olmasının ve çoğu kişiye takip izni vermeyişimin de sebebi bu zaten, güvenememe hali. Reklam kokan hareketler ve işin bazı noktalarda ucunun kaçmış olduğunu görmem. Nasılsa defterime bir şeyler yazıyorum bir de neden bloguma bir şeyler yazma ihtiyacı duyuyorum ki diye düşündüm ama bulamadım.
Ta ki...
Emzirme sürecindeki uykusuz anlarımda bazen uyumamak bazen de kafamı dağıtmak için blog okumaya başlayana kadar. Okuduğum blogların hiçbiri "Esra bak bunu senin için yazdık" demiyordu elbette ama bazıları öyle "bana hitaben" yazmıştı ki, beni gecenin bir vakti derin uykumdan uyandırdı.
İşte ben de TAM bu sebeple yazıyordum; PAYLAŞMAK İÇİN.
Mesele sadece senin içindekileri döküp gitmek değildi (yıllarca böyle düşünmem ne tuhaf) aynı zamanda farkında olsan da olmasan da bir etkileşim vardı.
Ki ben sanırım en kötü blog okurlarından-sahiplerinden biri olabilirim. Ne instagram hesabımda ne de burada yazılan yorumlara cevap veriyorum. Bir şeymi tutuyor beni gerçekten bilmiyorum, Buna rağmen ısrarla yazılarıma yorum yazan dostlar, gerçekten İYİ Kİ VARSINIZ.
Vakit buldukça buradayım artık.
Bu bir söz veya challenge değil.
Hatta hiçdeğil, sadece bir istek ve hatta umut.
Ama blogumu revize etmeye karar verdim.
Aklımda öncelikle sadeleşme var, mesela çocuk kitapları yazılarımın burada durmasına gerek yok artık, onu epeydir LÇK'de yazıyorum zaten :)
Hem bir ses vereyim dedim hem de bir şey sorayım; sizin benim blogumda okumaktan en çok keyif aldığınız yazılar hangileri? Ve siz neden blog yazıyor /okuyorsunuz?
Ve Esoş kaçar, 2 bebekli hayattan ilk SES'im de bu olsun.
Devamını oku »
En son yazımdan sonra resmen 2 çocuklu hayata başladım ve oradan sesleniyorum. Kerem her an uyanabilir tedirginliği de var üzerimde ama olsun Elifi kreşten alma saatim gelene kadar az biraz yazayım çünkü özledim blogumu.
Hamileyken evde olduğum zamanda buraya daha çok yazı yazacağımı düşünmüştüm ve planlamıştım. Olmadı, yaz(a)madım. Bir taraftan canım hiç istemedi. Hatta öyle bir aşamaya geldim ki; "Neden blog yazıyorum ki?" sorgulamasında buldum kendimi. Sahi neden?
Belki kısır bir döngüye girmiştim belki sebep çok başkaydı bilmiyorum, üstelemedim ve blogum hiç yokmuş gibi davrandım bir süre. Ancak yılların alışkanlığıyla "bir şey" olduğunda kaşınmaya başladım, "işte bunu bloguma yazmalıyım" hissinden kurtulamadım. Kurtulmak mı istedim? Sanırım biraz evet. Beni soğutan neydi onu kurcaladım ve sebebin tam burnumun dibinde olduğunu gördüm. Bloga fazla sıkışmıştım ve bence fazla ifşa olmuştum. "Ünlü" olmak anlamında değil bu, takipçi sayım 200lerde zaten ahaha ne ünü :) İnstagram hesabımın gizli olmasının ve çoğu kişiye takip izni vermeyişimin de sebebi bu zaten, güvenememe hali. Reklam kokan hareketler ve işin bazı noktalarda ucunun kaçmış olduğunu görmem. Nasılsa defterime bir şeyler yazıyorum bir de neden bloguma bir şeyler yazma ihtiyacı duyuyorum ki diye düşündüm ama bulamadım.
Ta ki...
Emzirme sürecindeki uykusuz anlarımda bazen uyumamak bazen de kafamı dağıtmak için blog okumaya başlayana kadar. Okuduğum blogların hiçbiri "Esra bak bunu senin için yazdık" demiyordu elbette ama bazıları öyle "bana hitaben" yazmıştı ki, beni gecenin bir vakti derin uykumdan uyandırdı.
İşte ben de TAM bu sebeple yazıyordum; PAYLAŞMAK İÇİN.
Mesele sadece senin içindekileri döküp gitmek değildi (yıllarca böyle düşünmem ne tuhaf) aynı zamanda farkında olsan da olmasan da bir etkileşim vardı.
Ki ben sanırım en kötü blog okurlarından-sahiplerinden biri olabilirim. Ne instagram hesabımda ne de burada yazılan yorumlara cevap veriyorum. Bir şeymi tutuyor beni gerçekten bilmiyorum, Buna rağmen ısrarla yazılarıma yorum yazan dostlar, gerçekten İYİ Kİ VARSINIZ.
Vakit buldukça buradayım artık.
Bu bir söz veya challenge değil.
Hatta hiçdeğil, sadece bir istek ve hatta umut.
Ama blogumu revize etmeye karar verdim.
Aklımda öncelikle sadeleşme var, mesela çocuk kitapları yazılarımın burada durmasına gerek yok artık, onu epeydir LÇK'de yazıyorum zaten :)
Hem bir ses vereyim dedim hem de bir şey sorayım; sizin benim blogumda okumaktan en çok keyif aldığınız yazılar hangileri? Ve siz neden blog yazıyor /okuyorsunuz?
Ve Esoş kaçar, 2 bebekli hayattan ilk SES'im de bu olsun.