Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




30 Temmuz 2012 Pazartesi

Sevgili Uğurböceği :)

Merhabalar herkese,
Madem ki bölüm olarak yapmak beni zorlamıyor, bu başlığa da farklı zamanlarda dönebileceğimi düşündüğüm için 1. bölüm dedim.
Öncelikle yorumlardan anladığım kadarıyla yazdıklarımı okuyorsunuz, teşekkürler :)
Şimdi gelelim sevgili uğurböceğine;
Uzun zaman önce işe doğru yürürken karşıma uğur böceği çıktı. hani öyle birden belirmedi elbette ama ayaklarımın oralarda heyecanlı yürüyüşünü gördüm,en azından benden daha heyecanlıydı çünkü benim 2 ileri en az 1geri giden ayaklarımın aksine kendi ayakları sadece ileri gidiyordu. sonradan da aynı yerde benzer şekillerde karşılaşmalarımız oldu ve bence aramızda duygusal bir bağ oluştu :) işte bu bağa dayanarak uğur böceğiyle biraz dertleşmek istedim:
"Sevgili Uğurböceği,
Nasılsın? Seni kıskandım doğrusu,buraya da birazcık bunlardan bahsetmeye geldim. hazır mısın beni dinlemeye? Ben, ara ara sabahları yoluna çıkan işe gittiği için de ayakları nereye gideceğini bilemeyen ama ısrarla böcüklere de basmamaya çalışan siyah sandaletli(en çok ayakkabımı görmüş olabileceğini düşündüm) kafası karışık/saçları dağınık kızım. işte o benim.. gördüğüm kadarıyla sabahları mutlu uyanıyorsun ve yaptığın işi severek yapıyorsun, sadece bu kısımdan bile seni kıskandım,hain köfte!! yok yok şaka başkalarının mutsuzluğuyla mutlu olacak kadar da psikopat biri değilim.. sadece sana soracaklarım var diyelim.. ben, özellikle de işe giderken seni gördüğümde kıskanıyorum çünkü yaptığın işi severek yapıyorsun, arkadaşların var ve bir şeyler üretiyorsun,enerjin sürekli olarak var..tüm bunların sırrı nedir sevgili uğurböceği ??hani yani ben de amaçsız/ümitsiz değilim, o kadar değilim diyelim. ama bir yerlerde bir şeyler eksik gibi geliyor ve ben o "şeyi" nasıl tamamlayabileceğimi de bilmiyorum. işyerinde geçirdiğim uzuuuun saatlerde uzuuuun sorgulamalar geçiriyorum kendimce.. sonunda vardığım tek nokta; benim bu işi sevmediğim, severek yapmadığım, yapmak istemediğim..işte böyle.....
"sen gönlünü ferah tut/umudunu kaybetme/pişmeden yanamazsın.." mı diyeceksin bana.. 
haklısın aslında.. yaşamam gerekenleri yaşıyorumdur belki de,burada öğrendiklerimle yoluma daha rahat devam edeceğimdir belki de..
bak seninle konuşmak bile rahatlattı :)
kendine iyi bak, kafam karışırsa yine yazarım sana :)"

herkese kendi uğurböceğiyle tanışma fırsatı dilerim :)


*Foto kaynak: google/deviantart
Devamını oku »

27 Temmuz 2012 Cuma

Mızıldanmadan Sıcak Havayla Başa Çıkma Yolları-Bölüm 2 :)

Şaşırdınız ama değil mi :)
Birinciyi yazarken,daha ne kadar yazarım bilemiyorum demiştim çünkü :)
Buraya ekleyeceklerime gelecek olursak;
1. Kendinize yetecek kadar karpuz tarlası edinin ya da basitine kaçıp marketten taze karpuz alabilirsiniz
2. Karpuzu taşımak zor geldiyse, karpuzu taşımaya gönüllü olacak arkadaşlar edinmeye çalışın :)




3. Bu dönemde duşakabinleri değil daha çok küvetleri seviyoruz.
4. Sabah kalkınca,imkan varsa öğle arasında, akşamüzeri iş çıkışı eve gittiğinizde, yatmadan olmak üzere çeşitli dönemlerde duşa girmek sadece suyla tanışmak anlamına gelse de bunu kendinizden esirgemeyin.
5. Kim demiş çay, kahve sıcak tüketilmeli diye, içine atacağınız buzlarla kendi "elyapımı" içeceklerinizi oluşturabilirsiniz.
7. Meyve kokteyli: istediğiniz meyveleri kabuklu-kabuksuz fark etmez doğrayın bir kabın içine, daldırın kaşığı sonra da :)
8. Ayakkabı kavramını unutalım, terlik ve sandaletle coşalım :) 
9. Şapkanın güneşe karşı duramadığı hallerde 1 adet beyaz renk şemsiye kullanmaktan kaçınmayalım, Japonlar bu işi de biliyor diye hayıflanmaya gerek yok, aynı şemsiyelerden burada da var ama kimse kullanmadığı için garipseniyor tabii
10. Belli aralıklarla boyun, ense kısmını ıslatmak da süper oluyor :)


Devamını oku »

Günün Şarkısı: Love Rosey



Herkese mutlu günler :)
Devamını oku »

Günün Şarkısı: Buika - La Falsa Moneda :)



Herkese mutlu günler :)
Devamını oku »

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Mızıldanmadan Sıcak Havayla Başa Çıkma Yolları-Bölüm 1 :)

Bu başlık kaç bölüm götürür bir fikrim yok aslında..hani başına birinci bölüm dedim ama ömrü nedir şimdi buradan bakınca kestiremiyorum ama olsun,neticede bir yerden başlamak gerek :)
öncelikle yazmayı özlemişim sevgili okur, benimle çok az iletişim kursan da seni de özlemişim, buralarda bir yerde olduğunu hissediyorum :)
sıcak havalar malum... hani neresinden tutsam illa ki insanın dayanma gücünü zorluyor..

Mızıldanmadan sıcak havayla başa çıkmak kolay mı sandın, işte burada biraz düşün bakalım..
sen şimdi püfür püfür klimalı odanda/ofisinde otururken bu satırları okuyorsan bıyık altından gülerek okuyorsundur, ancak şunu unutma ki.. o odadan çıkmak zorunda kalabilirsin ve hatta açık otoparka park ettiğin klimasız arabana binmek zorunda da kalabilirsin :) çok fenayım değil mi :)
o zamaaaan gelelim mızıldanmadan sıcak havayla başa çıkma yollarına :

1. durumla savaşma/ durumu kabullen
2. durup durup "hava çok sıcak" diyerek elinle kendine yelpaze yapman sonucu değiştirmiyor, bari söyleme de tekrar yaparak aklına "sıcaaaak" kazınmasın..
3. zihnini dağıtacak aktivitelerde bulun: canın ne yapmak istiyorsa artık.. 
4. neden soğuğa yakın ılık bir duş denemiyorsun?
5. evde değil de ofisteysen ve de klima yoksa hatta odan güneşi direk alıyorsa: işte bu durum senin mızıldanma katsayını zorlayacaktır,çünkü benim öyle oluyor :) pes etme, arkandayız :)
6. tatilden dönen arkadaşlarınla daha az vakit geçir :) 
7. sen de tatil planı yap, bu tatilin illa uzakta olmasına gerek yok..ev ortamında da kendine farklılıklar yaratabilirsin (ben bunu denemedim ama deneyenler olursa paylaşımlarını dinlemeye hazırım ve acayip istekliyim)
8. mızıldanmadığın her bir saat için kendine vereceğin ödüller toplamında ev yapımı bir limonata kazanabilirsin..(kazandığın limonatayı hala almayan/yapmayan arkadaşlarını bu durumdan sık sık haberdar et, mızıldanmayana limonata yok bu hayatta :)
9. gün içerisinde sıklıkla görebileceğin bir yere kapıya/duvara/masaüstüne vs. sana huzur verecek ve mümkünse ferahlatacak resimler ekle..
10. belli aralıklarla zihnini başka bir yere gönderebilirsin, düşgücü,hayal ne dersen de işte, fena olmuyor :)

herkese ferah ferah,buzlu buzlu,naneli naneli limonatalar,ohhh afiyetler olsun :)


*Foto kaynak: google/deviantart

Devamını oku »

20 Temmuz 2012 Cuma

Günün Şarkısı: Coldplay- Paradise :)


Coldplay- Paradise...
Geçen yazımda bahsettiğim ev yapımı limonatamı kazandım :) birkaç kaçamak dışında hiç mızmızlanmadım :)
Üşenmemeyle ilgili hala düşünüyorum :)

Herkese mutlu hafta sonları :)
Devamını oku »