Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




28 Eylül 2012 Cuma

"Roald Dahl"Dan :)

Dünkü Cumhuriyet Kitap ekinde hoş bir derleme vardı Roald Dahl'dan..
Sevdiklerimi paylaşayım dedim:

"...Büyüye inanmayanlar onu bulamazlar."

"Oyun oynarsanız hayat daha eğlenceli olur."

"Bir çocuk kitabı yazarının başlıca işlevi,çocuğu kendine aşık edecek kadar içine alan, heyecan veren, eğlenceli,hızlı ve güzel bir kitap yazmaktır. Öyle ki, çocuk altın bir çömlek bulmuş gibi olmalıdır. Onu bekleyen yılların dolambaçlı yollarında hep yanında taşıyabileceği olağanüstü bir şey edinmiş olmalıdır."

"Başarı, olağan şeyleri olağanüstü bir biçimde yapmaktır."

"Ardında bıraktığın, taş anıtlara kazınmış olanlar değildir, başkalarının yaşamlarına işlenmiş olanlardır."

"Bir kişinin çirkin düşünceleri varsa, önce yüzünde görünmeye başlarlar...İyi düşünceleri olan bir kişi ise asla çirkin olamaz."

"...Yazarın tek avuntusu mutlak özgürlüktür. Kendi ruhundan başka efendisi yoktur ve hiç kuşkum yok, bu yüzden yazar olur."

Not: Fotolar www.deviantart.com'dan, teşekkürler :)
Devamını oku »

27 Eylül 2012 Perşembe

"Kim Takar Salatalık Kralı'ı"; Ben de Takmam :)

Bazı tanışmalar ne kadar geç olsa da "tam zamanıdır" dedirtiyor insana.
Hep gözüme çarpıyordu ama bir türlü okumak için elime almamıştım.Ta ki sevdiğim bir yazarın tavsiyesini görene dek..
O zaman derhal alındı ve okundu, sanki bunu beklermiş gibi :)
Benim zihnimde canlanan o "saf" haliyle hiçbir alakası olmayan bu kitabı bir kere herkese tavsiye ederim.
Bakış açısındaki farklılık ruhuma bir neşe getirdi cidden.
yazarı Christine Nöstlinger'in erkek olduğunu düşünmemin sebebini de şimdi bakınca hiç anlayamadım acaba ad-soyadları zihnimde yer mi değiştirmiştim ya da aklımdan neler geçiyordu?


Christine Nöstlinger :)
Kitap: Kim Takar Salatalık Kralı
Yazar: Nöstlinger
Yayınevi: Günışığı Kitaplığı

Kitaptan: 

" Kumi-Ori Kralını tam düşecekken tuttum; yoksa uykuya daldığı için az kalsın masadan düşecekti. Çok tuhaf bir histi-tıpkı naylon torbadaki hamur gibiydi. tüylerim diken diken oldu. Uyuyan Kumi-Ori'yi bebek arabasına yatırdım; annem de onu bulaşık beziyle örttü. Değerli taşlarla süslü tacı da derin dondurucuya koydu.Nedense bu hiçbirimize tuhaf gelmedi. Hepimizin ne kadar şaşkın olduğunu gösterir bu." :)

"Babam benim yaşımda bir çocuğun korkmaması gerektiğini söyler. Oysa büyükbabam yalnızca aptalların hiç korkmadığını söyler. Annem örümceklerden, hamamböceklerinden, henüz ödenmemiş faturalardan ve elektrik tellerinden çok korkar. Nik gece tuvalete gittiğinde, çıkarttığı sesten korktuğu için sifonu çekmeye cesaret edemez. Martina da eğer yanında yetişkin biri yoksa, geceleri karanlık bir sokakta yürümekten çok korkar. Büyükbabam ise, bir felç daha geçirip dilinin tutulmasından, hiç yürüyememekten ya da ölmekten korkuyor.
    Babama gelince,o da korkar. bunu kabul etmiyor ama ben fark ettim. Örneğin,bir arabayı solladığında karşı yönden bir araba geliyor ve babam da, dolu olduğu için sağ şeride giremiyorsa..."



"...Ama gene de yanımda ne kadar korktuğumu gören birinin bulunmamasına seviniyordum. oysa yanımda biri olsaydı, herhalde korkmayacaktım;bu yüzden keşke yanımda biri olsaydı diye geçirdim içimden.."

"... Annem kızmaya başladı. kendisinin iyi bir anne olduğunu, bu yüzden ona işin gerçeğini anlatmamız gerektiğini söyledi. biz de ona gerçekten iyi bir anne olduğunu, ama işte bu nedenle ona her şeyi anlatmamızın gerekmediğini söyledik. annem, iyi bir anne olduğu için bizi anladı." :)

Yazarın diğer kitaplarını da kitaplığıma acilen katmayı ve sonra ilk okunacaklara eklemeyi düşünüyorum, yazarın kitaplarını okuyanlardan da yorum yazan olursa memnun olurum :)

Bu arada "Anti-Terbiyeci bir yazar" başlığıyla Radikal Kitap ekinde 25 Mart 2011'de Suzan Geridönmez'in kaleminden bir de yazı yazılmış Nöstlingerle ilgili:
"1984 Andersen ödülüyle onurlandırıldığında 'Bu ödülü aldığıma sevinmedim ama almasaydım çok içerleyecektim.' diye bir cevap vermiş." :)

Bu kadar şey yazıp da konusundan bahsetmemek olmaz elbette:

3 çocuk,anne, baba ve dededen oluşan bir aile bir gün mutfaklarında Salatalık Kralıyla karşılaşırlar ve sonra olanlar olur :) süper özetledim değil mi :)
Kitapla ilgili sevdiklerim:
1. didaktik olmaması
2. oldukça farklı bir bakış açısı ve yaratıcılıkla yazılmış olması
3. eğlenceli olması
4. her bölümün başında bölümü özetleyen cümleler
5. karakterlerin hepsinin bir anda hem iyi hem de kötü olarak gösterilebilmesi
6. öğretmen olan karakterin iç dünyasını da çarpıcı bir şekilde verebilmiş olması


İşte bu da ben :) (kaynak: deviantart.com/Nabhan)



Devamını oku »

25 Eylül 2012 Salı

Güne Güzel Başlayabilmenin Bir Yöntemi: Yeni Demlenmiş Ilık Çay :)

Yok yok sıcak değil, sadece ılık :)
Aklımda bir yüz 1 milyon konu varken buraya neredeyse hiçbir şey yazmıyorum. "ha şimdi ha sonra " derken kalıyor.. bu gidişe dur demek ve arada geçen zamanda da neler olup bittiğini paylaşmak istiyorum.

Ama önce yeni demlenmiş ılık çaydan bir yudum alalım :)


Herkese yeniden merhaba !!!
Mutlu günler :)
*Foto kaynak: google/deviantart
Devamını oku »