Nerde kalmıştık :) "1 Kitap 1 Mektup" etkinliğinin 3.sünü bayramdan sonra yapacağımızı duyurmuştuk sanırım. Bayram öncesi pes etmeyen tavuk Hilda ile tanışmıştık,o hala aklımda :)
Şimdi sırada 3. etkinlik ve çoooook sevdiğimiz illüstratör Ayşe Abla ile (Lokum'un deyişiyle) röportaj var :)
Bir de tabii 3 Kedi ile 1 Dilek :)
Sevgili Ayşe İnan Alican,
İstanbul Kitap Fuarı’nda
tanışmıştık sizinle ve Lokum adına kitap imzalayıp çizmiştiniz. O günden sonra
da çizimlerinizin takipçisi olduk ve şimdi de blogumuzdaki “1 Kitap 1 Mektup”
etkinliğine katılarak bizi çok mutlu ettiniz.
Hemen belirteyim ki merak
ettiğimiz bir dolu soru var;
Öncelikle yaptığınız işin adı illüstratör/çizer/grafiker mi?
Bu meslek adlarını birbirlerinin yerine kullanmak doğru mu yanlış mı?
Bir metni veya iletilmek istenen mesajı canlandırıyor
ve yorumluyorum, resimle aktarıyorum bu yüzden, illüstratörüm. Gazetede
karikatür çizerken karikatürist veya çizerdim, reklam sektöründe tasarım
yaparken grafik tasarımcı.
Kaynak: http://www.cizeriz.biz/iletisim.php |
Daha çok çocuklara yönelik çizimler yapmanızın bir nedeni var
mı?
Masal düşkünlüğümün yanı sıra resimli kitapların
çocukluğumdan beri beni büyülemesi, çocukların sıcak ve sahici dünyalarında
resimlerle buluşuyoruz duygusu, bir çeşit oyun oynuyorum aslında, onlarla.
Yaptığım işin kalıcılığı da iyi yanlarından.
Bildiğimiz kadarıyla Hacettepe Üniversitesi Grafik Ana Sanat
Dalı’ndan mezunsunuz. Mezun olduktan sonra önünüzde hangi kapılar açıldı ve
sizi şu an bulunduğunuz yere nasıl getirdi?
H.Ü. mezuniyet tezi olarak tutkumun ilk parçası olan
“Elma Kelebeği” adlı öyküyü resimlemiştim. Tesadüfen görülen eskiz defterimle
mezun olur olmaz günlük bir gazetede karikatür çizerek ardından da 9 yıl ders
kitabı resimleyerek geçirdiğim zaman asıl yapmak istediğim şeyi geç de olsa
hatırlattı. Serbest çalışmaya tezimin tasarımını da yaparak büyük bir heyecanla
başladım. Bu uzun süreci bir yandan da dergi, afiş, ambalaj, takvim, bilimsel
ve teknik illüstrasyon ve tasarım çalışmaları takip etti. Bu arada “Elma
Kelebeği” de basıldı. Fakat her detayını yazar ve editörle paylaştığım benim
için ilk diyebileceğim “Kim Korkar Kırmızı Başlıklı Kız’dan” adlı resimli
kitapla hayalim başlamış oldu.
Önünüze gelen yeni bir projeden bahsedecek olursak, hangi
kriterlere göre o projeye dahil olmayı kabul ediyorsunuz?
İlk okuduğumdaki duyduğum heyecan en etkili seçim
nedenim. Özgün, yaratıcı, evrensel, sahici, çocuğu erken büyütmeyen, çocuğun
bir dahi olduğunu düşünerek yazılan metinler beni büyülüyor ve çocuksu bir
coşkuyla projeye dahil oluyorum.
Muhtemelen birçok değişkeni var ama bir kitabın çizimi ne
kadar sürede tamamlanıyor?
Ortalama 5 ayda orijinaller bitmiş oluyor. “Beyoğlu
Macerası” istisna diyelim. Resimlemesi 8 ay sürdü.
Okuduğunuz bir metinden hangi parçalara çizim yapılması
gerektiğine nasıl karar veriyorsunuz? Çünkü gerçekten iyi bir resimli kitapta –sanırım-
yazıları okumadan hikayeyi anlayabilmek gerekiyor.
Metindeki duyguları, dildeki renkleri, oyunları en
iyi yansıtabilecek kareyi seçerken; acemi karalamalardan emin olana kadar devam
ediyorum. Çocukları içine çekebilecek sahne ve detaylar eklemeden de
yapamıyorum.
Çocuğun düş gücünü kısıtlayan tüm ipuçlarını veren
resimler iyidir dersek yanlış ve eksik olur sanırım.
Resmin metindeki duyguyu verebilmesi, çocuğa
canlandırılan dünyaya katılma hissi vermesi ve bu sayede metni okumak istemesi
daha iyi diye düşünüyorum.
Karakterlerin ne giyeceği, bakışlarının nasıl olacağı vs. eğer
ki metinde yazmıyorsa nasıl belirliyorsunuz?
Metindeki duygu ön planda olarak defalarca çizerken
bunca zamandır biriktirdiğim görsel ve düşsel hafızamdan karaladığım karakterlerden
birisiymiş bakışıyla, minik çizgi hareketlerinin bazen tesadüf dercesine
birleşmesiyle ortaya çıkıyor.
Metnin yazarına hangi aşamalarda çizimlerden gösteriyorsunuz?
Ya da tüm çizimler bitince mi yazar da görebiliyor :)
Eskizler bittiğinde yazar ve editör ile
tüm detayları gözden geçiriyoruz. Metni aynı dilde renk ve oyunlarla yansıtmaya
çalışırken kurduğunuz dostluk, kimya, sihir ve paylaşım çok önemli.
Çizim –en azından bizim için- oldukça zor bir iş.
Gerçekten yetenek midir bu işin temeli yoksa asıl eğitim mi büyük ölçüde
şekillendirir kişiyi?
Biraz görsel belleği konusunda yeteneği
olanlar.Ustalaşmak yoktur aslında, arzunuza
biraz daha ulaşmak çabası, daima
acemi bir ruhla bu alanda meraklı, araştırmacı, sabırlı, kararlı çaba
sarf etmek.
Önünüzde bembeyaz bir sayfa varken –ya da bilgisayar/tablet
ekranı- hayal gücünüz ne ile beslenir?
Genellikle çocuk yüzleri, özellikle gözleri, merak,
arzu, heyecan, mutluluk, mutsuzluk, sevinç ya da üzüntü ifadesinin dolaysız
hallerini yansıtıyorlar ve ipucu veriyorlar. İmge düzeyinde hala canlı kalan
çocukluğumdan, bitmez tükenmez doğa düşkünlüğümden, yaşadığım çirkin ya da
güzel olan her şeyden etkilenerek doğadaki doku ve desenlerle cisimlere, kağıda,
boyaya bulaşarak bembeyaz kağıdı kirletiyorum.
Her çizerin yaptığı çizimin şekli bir çeşit imza mıdır? Çünkü
bir süre sonra isme bakmadan da –özellikle de Bilim Çocuk dergisinde- “bu çizim
Ayşe İnan Alican’ın,aa şu çizim Pino’nun ya da Bengi Gençer’in” diyebiliyoruz.
Renk ve desenleri kullanırken sizi besleyen
unsurları kullanmaktaki tercihleriniz, oyunlarınız ister istemez ele verir
kendini.
Sizi sosyal medyada çok fazla göremiyoruz ya da biz bulamadık
:) Bu tercihin özel bir nedeni var mıdır?
Beni nasıl buldunuz :) E-posta yoluyla bu alanla
ilgili tüm soruları cevaplandırmaya çalışıyorum. Çocuklarla yaptığım gibi
birebir paylaşımlar ve etkinlikler öncelikli tercihlerimden. 7 yaşındaki kızım,
etkinlikler, dergiler ve kitaplar...güne biraz zor sığıyor.
Yabancı çizerlerden kimleri seviyorsunuz ve yaptıkları çizimleri
nasıl takip ediyorsunuz?
Yerli , yabancı Sarah Dyer, Peter McCarty, Shaun Tan, Celia Chauffrey,
Colin Thompson, Eugenia Nobati, Gustavo Aimar, Holly Clifton, Can Göknil, Behiç
Ak, Ferudun Oral, Selçuk Demirel, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Mustafa Delioğlu ...
birçok usta sanatçı var. Zaman bulursam web sitelerinden fakat daha çok basılı
kitaplarını tercih ediyorum.
Çok sevdiğiniz çocuk kitapları hangileri?
André Neves - Bulutların
Arasında
Simla Sunay- Çeşme ve Rüzgar son
zamanlarda sevdiklerimden.
Çalışırken “olmazsa olmaz”larınız var mı? Çay, kahve,ışık,
kalem vs.?
Hayal gücü.
Son soru da Lokum’dan; siz olsaydınız “3 kedi 1 dilek”teki bir
hikayede ne dilek tutardınız :)
Soru Lokum’dansa çatısında dolaşabildiği binalar,
mahallenin balıkçısı- kasabı- bakkalı, sokakta- parklarda oynayabilen
çocuklarıyla yemyeşil mahalleleri eksik olmasın”’ı dilerdim.
Lokum’a ve Çilli’ye kucak dolusu sevgilerimle...
Sevgili Ayşe İnan Alican, biz sizi pek sevdik,
hele ki Lokum :)
Etkinliğimize katıldığınız ve bu keyifli röportajda
aklımızdaki bir dolu soruya cevap verdiğiniz için çok teşekkürler.Başarılarınızın devamını dileriz.
Ev'cek çoooook sevdiğimiz ve durup durup okuduğumuz bir kitap var: 3 Kedi 1 Dilek. İnanılmaz keyifli hikayesi için Sara Şahinkanat'a, çokça gülümseten ve iç ısıtan çizimler için de Ayşe Ablamıza kocaman teşekkürler :)
Bir de Lokum, Yağmur'a çooook selam & sevgi gönderiyormuş :)
Bir de Lokum, Yağmur'a çooook selam & sevgi gönderiyormuş :)
7 Eylül 2013 tarihine kadar "1 Dilek hakkınız olsaydı; ne dilerdiniz?" sorusunu yanıtlayarak bu yazının altına yorum bırakanlar arasında yapacağımız çekilişle 1 kişiye Lokum'un seçimiyle
"3 Kedi 1 Dilek " kitabını ve 1 mektubu göndereceğiz.
* Bu çekiliş haberini kendi blogunda/facebook ve twitter hesabında duyurmak zorunlu değil; sadece gönüllüdür :)
HERKESE PİTİ, PATİ VE PUS'UN SICACIK ARKADAŞLIĞINDAN LOKUM TADINDA OKUMALAR DİLERİZ :)
Her dilegimin olmasini ;)) begcos
YanıtlaSilİlk yorum bayağı kapsamlı ve iddialı oldu :) Bol şans :)
Silhuzur :)
YanıtlaSilAaa "huzur"u hepimiz isteriz herhalde :) Güzel bir dilek olmuş :)
SilABlam şizofren..iyileşmesini dilerdim ..
YanıtlaSilKitap çok şirin görünüyor :)
Kedili herşey ilgimi çekiyor..oğlum kedilere bayılıyor..bana hep kedi çizdiriyor :)ve birlikte miyavlıyoruz :) bu arada ben sıkça miyavlarım ciddiyim miyavlama ile ilgili komik anılarım da var..iyi miyavlarım bi sürü kişiyi kandırmışlığım vardır çevrede kedi var eve kedi girmiş vs diye :)))
Ama ne tuhaftır ki aslında kedilerden korkarım hem korkuyorum hem de bu kadar ilgiliyim çok tezatım :)
neyse çok uzattım bana bol şaaaaaaaaaaaannnnnsss :)
http://loveandsmile.wordpress.com/
Hmmm..
SilÖncelikle geçmiş olsun ve dileğin en kısa zamanda gerçekleşir diyeyim..
Daha önce bahsetmiştim hatırlarsan, benim de oldukça ciddi bir kedi fobim vardı,sonra Lokumla geçti :) Kedili ürünler de en az kediler kadar tatlı oluyor gerçekten :)
Booolca şans o zaman :)
Ben de sonsuz dilek hakkı diyecektim :)
YanıtlaSilO da çok olurmuş herhalde :) Bir süre sonra tadı kaçar mıydı bilemem ama bu çekiliş için size de booolca şans :)
SilNe guzel bir yazi olmus, emeginize saglik. :) ayse hanimla tanismak ayri bir guzellik. Yazinizla tanimis olduk.
YanıtlaSilBenim tek bir dilgim var artik. Oglumun saglikli ve mutlu olmasi.
Herkese bol sanslar,
Sevgiler :)
Merhabalar,
SilÇok teşekkürler.. Ayşe İnan Alican gerçekten inanılmaz mütevazı, güler yüzlü, samimi bir insan;tanıştığımız için çok mutluyum.
Harika bir dilek bu :) Biz de size ailecek,ev'cek sağlıklı, mutlu günler dileyelim :)
Size de çoookça şans dileriz,
Sevgiler
Bir dilek hakkım olsaydı tüm sevdiklerimle birlikte mutlu, huzurlu, sağlıklı ve uzun bir ömür geçirmek isterdim :)
YanıtlaSilBlogunuzu yeni keşfettim ve hemen takibe aldım.
66. takipçiniz benim.
Bu arada benim de çok hoş bir çekilişim var, muhakkak beklerim :)
Sevgiler
http://http://whiteglaze.blogspot.com/2013/08/beyaz-srn-buyuk-cekilisi.html
twitter: @_gamzeahmet_
Merhabalar,
SilÇok hoş bir dilek gerçekten, sanırım hepimiz -neredeyse- her gün böyle bir dileği aklımızdan geçiriyoruz :)
Görüşmek üzere,
Sevgiler
Dünyanın dört bir yanındaki her çocuğun birbirinden güzel kitaplarla büyümesini ve büyüdüklerinde de o kitapları hiç unutmamalarını dilerdim sanırım :)
YanıtlaSilRöportajı geç olsa da okumak çok keyifliydi. Ayrıca Lokum'un patilerinin olduğu resme bayıldım :)
Amanııııın ne hoş bir dilek :) Tam da "Hint Cevizi" tadında :) Bu dileğe de aynen katılıyorum :)
SilLokum'un patileri aslında tesadüfen orada olsa da fotoğrafa 1 hava katmış, biz de sonradan fark ettik :)
Dünya barışı diye klasik bir giriş yapacaktım vazgeçtim. Çocukların psikolojik ve fiziksel anlamda yeterince sağlıklı yetiştiği bir dünya diliyorum onun yerine... Bir nevi temel atıyorum :)
YanıtlaSilÇoook mantıklı aslında, sağlam bir temel :)
SilBol şans sevgili "kuşyuvam" :)
Ne kadar da çok dileğim varmış :) içlerinden hangisini seçeceğimi bilemedim. Ama sanırım en önemlisi sağlık ve huzur. Hepimiz için sağlık ve huzur diliyorum.
YanıtlaSilAynen katılıyorum. En önemlisi sağlık ve huzur :)
SilSize de "Ada ile" bol şans :)
herkeslere kocamaann mutluluuuuukkkk diliyorum..:)
YanıtlaSilYaşasıııın :)
SilSüper bir dilek bu :)
Allah herkese hakkında güzel olanı nasip etsin, hakkında güzel olacağı da kalbine razı etsin.Birde akılları Pavlov modundan uzakta ve jel kıvamında tutsun. Son olarak da daha önce yazdıklarını unutturmasın, unuttursa bile digital ortamdan tekrar buldursun.Ve kimse ışıksız karanlıkta kalmasın, Rab Edisonu cennetine kabul etsin. Ağustos bitmesin, günler kısalmasın ama hava bahar kıvamında olsun. Kuzey enlemlerde yaşamak, isteyene nasip olsun. Ama tekrardan, hiç ama hiç kimse ışıksız kalmasın.
YanıtlaSilHahaha :) Hakikaten manidar dilekler olmuş. İçinde hem kuzey enlemleri hem Edison hem Pavlov var :) Bol şans dileriz.
Sil1 dillke hakkim olsa istanbulun veya izmirin denizinin eski zamanlardaki kadar temiz olsun isterdim. Oglum o denizlere girebilsin istersim. Cevreki daha temiz havamiz daha saglikli olaun isterdim. Isil
YanıtlaSilDilekleriniz çok güzel,ancak ne yazık ki sizin yorumunuzdan önce çekilişi yapmıştık :/
SilYakında yepyeni bir röportaj ve kitap çekilişi olacak, yolunuz düşerse ona da bekleriz,
Sevgiler :)
Evet biliyorum cekilis yapilmisti. Ben sadece dilek hakkimi kullanmak istedim :) gelecegim. Blogunuz cok guzel. Sevgiler isil
YanıtlaSilKaçırdığınıza üzüldüm diyecektim ama neyse ki yepyeni çekilişler için buluşma şansımız oldu :) Hoş geldiniz, görüşmek üzere yeniden :)
Sil