Etrafımda olana bitene odaklanacaktım ya hani, daha iyi bir şey oldu bugün.
Kendimde bir gelişim tanesi gördüm.
Parıldadı ve sönmedi, hala orada duruyor. o oradayken de yazmak istedim.
İşyerimden bahsederken 3 çeşit yerden bahsediyor olacağım.
1. ekipte çok kişi, çok iş, iyi patron, iyi arkadaşlıklar, bir dolu sosyallik
2. ekipte az kişi, bol entrika, çok aşırı iş, kötü patron, yüzüne gülüp arkandan iş çeviren arkadaşlıklar, sıfır sosyallik
3. ekipte az kişi var ama diğer detayları yaşayıp göreceğim. insanlar çoğunlukla 1. ekipten ama birlikte çalışmak genellikle apayrı bir deneyim oluyor, yaşayıp göreceğiz, sadece iyi düşünmek istiyorum.
dolayısıyla bu tabloda aslında neden 2. ekiple çalışmaya dönmediğim de ortada oluyor sanırım :) Fazla söze gerek yok. 2. ekibin "hava"sı daha çoktu bir de(1'den daha az olsa da) insanlar o sebeple o işi kendi rızamla bıraktığıma bir türlü inanamadı.
Bunları neden yazdım?
Daha önceki yazlarımda ara ara yer verdiğim bir konu var kendimle ilgili, hani şu hazır cevap olamama hali. İşte onu yavaştan kırıyorum ve inanın bu süreçte bana en çok "büyüklerle dalga geçme dersleri" kitabı faydalı oldu diyebilirim :)
Saçlarımdaki beyazlar kimselere zarar vermeden -benim bildiğim kadarıyla en azından- kendi hallerinde takılırken insanları endişelendirmeye başladı."Hiii bu yaşta bu kadar beyaz?" "E ama saçında çok fazla beyaz var!" "Bu çocuk senin saçlarını beyazlattı" gibi gibi.
Normalde gülümseyerek sessizliğimi korurdum ve bu huyuma da kızardım.
Bugün ne oldu?
Sessiz kalmadım.
"Ben beyaz rengi çok sevdiğim için kendim özellikle gittim boyattım beyaza" dedim. Bak yazarken bile gülüyorum çünkü söylediğim kişinin 10 saniyelik yüz ifadesini en iyi aktör gelse yapamazdı :)))
Karabalığın bana hep söylediği bir şeydi bu aslında, sadece ben yapamıyordum. Ki kendisi harika cümlelerle karşılık veriyor, ben hayranlıkla izlyorum onu. Okuyan çoğu kişiye çok basit bir cümle gibi gelecek ama benim kişisel gelişimim açısından önemli bir adım bu cümle.
"aman kimseyi kırmayayım" zincirinde bir halkayı kendi gücümle kırabilmiş olmanın verdiği süper-güç hissi. Bir de "amman ayıp olmasın" diye selam verip zoraki gülümseyip konuştuklarım var-DI.
İşte bugün o halkadaki zincirden de bir adet kopardım. Kimseye kabalık yapmadım, sadece önemsemediğim insanları önemsiyormuş gibi yapmak zorunda hissetmedim. İşte sana özgürlük. Oh be, rahatladım.
Bu iki his bile "günün mutluluk sebebi" olmaya yetecekken aslında iki şey daha oldu.
İki tane öğle arası yemeği.
Biri dün iki tane erkek arkadaşımla yediğim, biri de bugün küçük kıvırcık kuzenimle (kısaca "kkk") ile yediğim. Birincisinde erkeklerin düz mantığı sayesinde sadece an'da kalıp güldüm, eğlendim(ki garson gelip "sizde zengin kahkahası var" dedi, cidden dedi bunu!) ikincisinde de uzuun zamandır görüşemediğim kkk ile özlediğimiz öğle arası muhabbeti yapmış olduk.
Öğle araları benim için bolca rahatlama zamanı, biraz kitap okuma, biraz yemek yeme, sevdiğim insanlarla sohbet, hava çok sıcak değilse de yürüyüş yapma imkanı. Hepsini bir arada yapmaya çalışmıyorum. Bazı günler cidden yalnız olmak istiyorum, parka gidip kuş-böcek-kedi izliyorum; bazen de konuşarak rahatlıyorum.
Bu aralar hava çok sıcak olduğu için serinleten bir görsel ile bu yazıyı sonlandırayım.
*Şu yazı gerçekten çok güzel, tavsiye ederim :)
geç de olsa bunu öğrenmen iyi olmuş çünkü başka türlü insanlarla başa çıkılmaz :) benim en sevdiğim özelliğim bu pat diye cevabımı veririm, hatta bunu gülerek yaptığım için laf bile soksam alınmazlar ^^
YanıtlaSilNe iyii.. ben hiç yapamıyorum böyle bir şey, mayamda yok sanırım, yavaş yavaş alışacağım artık :)
SilBlogunu çok sevdim :)
Silkkk'den sevgiler... en yakın zamanda yine lütfen :)
YanıtlaSilEveeet :)
Silzoraki gülümseme halini hiç sevmiyorum ama bir de bunun tam tezat hali var sen içten bir şekilde gülümsediğin halde karşılık vermeyenler. :) bu arada bu kişisel gelişim olayından ben de istiyorum zira iş ortamında baya lazım olacak gibi duruyor. Gerçek dünyadan ne kadar farklıymış. bizim iş ortamı 1 ile 2'nin karışımı gibi.
YanıtlaSilİş yerinde zamanla pişiyorsun sanırım, benim öyle oldu. Yavaş yavaş ortama, insanlara, kazıklara, keyifli öğle yemeklerine alışıyorsun :) umarım sen de hep sevdiğin işi yaparsın :)
Silo kitabi okuyunca gercekten karsilik veriliyor mu:)) hemen okumam gerekiyor!! geri bildirim yaparim
YanıtlaSilbende çok etkisi olmuştu burcu, tavsiye ederim :)
SilTam olarak nasıl ustaca cevap verilir bilmiyorum da ben de arada senin gibi çıkışlar yaptığımda rahatlık yaşadığımı sanıp sonra yine ayıp mı oldu döngüsüne giriyorum. Dediğin gibi bu birden olacak bir şey değil, ben bu becerisi gelişmiş bir arkadaşımı bolca gözlemleyerek fikir edinmeyi planlıyorum, ona sorduğumda sırrı yok kendiliğinden oluyor diyor:)
YanıtlaSilŞu kitaba da bakayım, adı bile çok hoş:)