Daha diğer 'meydan okuma'mı bitirmemiştim halbuki ve geçen hafta olan biteni yazacaktım ama bugün can kuzum İlham Kedisi'nin 'challenge' haberini görünce hemen katılmak istedim.
Gün bugün, ertelemek yok.
Siz de katılmak için daha ne duruyorsunuz :)
1. Nasıl bir apartmanda büyüdün?
Büyüdüğüm binaya apartman denemez sanırım. 3 katlı müstakil bir evdi çünkü ve her katında 3 kardeşten biri otururdu ki hala öyle. Teyzemler ve en üst katta da biz. 'dam' dediğimiz alan evin sanırım en sevdiğim bölümüydü. Bana koocaman gelirdi, ben çocukken asmamız da vardı. Yapraklarını toplar sarma yapar veya üzüm yerdik. (Hatta çocuk aklı bu ya, asması olmayanların sarma yiyemeyeceğini düşünüp üzülürdüm :) İlk okula başlama zamanlarımdan önce (o zaman evimiz 2 katlıydı) evimizde bir de kümes vardı. Her sabah onların yumurtalarını almak ve üstüne ismimi yazmak (adımı yazabiliyormuşum demek) pek hoşuma giderdi. Hatta fotom bile var, arayıp bulayım ve buraya koyayım.
Damda bolca bisiklete biner, top oynardım (tek başıma) Sokağa çıkma iznimiz yoktu çünkü. Bir de damda acayip dikenli ve büyük bir kaktüs vardı (hala var) toplarımı patlatırdı sinir şey!
Arkada 2 ağacın sığdığı kadar limon bahçemiz vardı (şimdilerde kimse bakamadığı için epey kötü durumda olsa da hala 3-5 limon veriyor)
Apartmanda yaşayan arkadaşlarıma hep özenirdim çünkü çöplerini kendileri atmıyordu :)
Şimdi ise keşke müstakil evimiz olsa modundayım :)
Fotoda bahsi geçen damımızdan manzaralar var.Sağ alttaki ise benim bir bayram günü kendimi acayip "havalı" bulduğum bir an'da çekilmişti, anladınız siz onu :) Kümesli fotoyu çok aradım ama bulamadım.
Vakit doldu, gitmem gerek.
Canım Arzucuğumun yazısını mutlaka okuyun, videolara bayıldım ben.
Ben de bu meydan okumaya Leylak Dalı, Filizimsi, 2 Çocuklu Hayat, Yasemen (blogunun adı çok uzun yavru kuşum :), Oytunla Hayat, Mutlu Keçi, Burcuuuk, Love And Smile Aslı ve Kahve İçer Misin (Olur Böyle Şeyler) ve Mutlu Eller'i davet ediyorum ve tabii katılmak isteyen herkesi...
O-la-la!!!
YanıtlaSilYa işte bu soruların açtığı o gizemli kapıyı çok seviyorum. Şimdi ben senin çocukluğuna gittim ya bundan daha güzel bişey olabilir mi? Ah o sağ alttaki fotoğraf , pek bi güzel! Ayrıca gerçekten de havalı :))
Hala çocukluğuna ait parçaların var olması, mesela o kaktüsün bile var olması ne güzel şey öyle! Vay be...
Ay iyi ki yazdın çok güzel oldu bu sohbet!
Herkesler gelsin, herkesler yazsın kocaman olalım! :)
Katılıciiiz şekerim, cumartesi başlıyoruz topluca :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim balım... belki yaparım..bu aralar pek kafamı toparlayamıyorum...yapamazsam da affet...
YanıtlaSilYaaa, çok tatlıııııııııııııı
YanıtlaSilNe güzel anlatmışsın Esra ya, en kısa zamanda :)
YanıtlaSilHarikaymış <3
YanıtlaSilSorular zaten güzel.
Belki ben video'lu katılım yaparım.
Koyarım bloğa :D
Hevesle takip seni..
Ben challenge pek yapamiyorum :( Ama cevaplari okumaya bayiliyorum.:D Bu challenge'in sorulari da cok guzelmis, cok sevdim, sicak, samimi bir hava estirecek gibi bloglarda, merakla bekliyorum diger sorularin cevaplarini :) Fotograflara bayildim, Eda'ya selamlar. Operim seni Havali Esra :))
YanıtlaSilTam benlikmiş zira çok şenlikli bi apartmandı bizimki :) En kısa zamanda yazarım umarım.
YanıtlaSilSöz yapacağım arkadaşım, biraz gecikebilirim ama başlayacağım emin olabilirsin ;)
YanıtlaSilSoruları çok sevdim çünkü ♥
Yaptımmmmmmm beklerim bloga :)
YanıtlaSilÇok sevdim ben bu meydan okumayı ♥
YanıtlaSilCan Esram çok güzel anlatmışsın büyük bir memnuniyetle katılacağım en kısa zamanda ;)
Çocukken apartmanda yaşamaya özenmesemde çarşı ekmeği dediğimiz hazır fırın ekmeği yemek isterdim. Evde ekmek pişirmek ne büyük nimet olduğunu büyükşehirde ekmek denen tatsız tuzsuz hamura para verince fark ediyor insan.
YanıtlaSil