Okumaya başladığımda da (okula erken başlayan çocuk kaderi) 5,5 yaşımda keşke oyunlara devam etseydik dediğim dönemde matematiğin yanı sıra Türkçe ile yani okuma-yazma ile tanıştım. Her şeyi okumaya çok hevesliydim.Eve gelen günlük gazetenin siyah beyaz satırları fazla ilgimi çekmiyor, renkli bir şeyler arıyordum ki... Evde gizli bir köşede (muhtemelen bayağı ortadaydı ama bana çok gizli bir köşe gibi geliyordu) Jules Verne'in çizgi roman şeklinde koocaman siyah kapaklı bir kitabına rastlamıştım. İçerisinde 3 adet hikayesi vardı ancak benim aklımda en çok 80 günde devrialem kalmış, en çok onu okuyordum demek ki :) O balon havalandıkça sanki benim içimde bir yerler havalanıyordu. Biri o kitabı okurkenki fotoğrafımı çekse gözlerimin kooocamanlığından korkabilirdi -belki- Bir de unutamayacağım Heidi var. Beyaz ekmek ne demek, neden bu kadar kıymetli, kırlarda gezip oynadığı için Heidi ne kadar şanslı olduğunu biliyor mu,bir bardak süt ile karnı nasıl doyuyor (bendeki oburluğa bak), ne güzel arkadaşları var, bu kız ne güzel hep gülümsüyor gibi düşüncelerim olduğunu hatırlıyorum.
O dönemde ne yazık ki başka da çocuk kitabım olmadı. Okulda zorla okutulan Ayşegüllerden nefret ettiğim için - ki ben böylesine yapay bir karakteri hiç ama hiç sevmemiştim- öğretmenin verdiği kitapları sadece okuyordum ama hiç işime işleyen olmamıştı. Sonra bir gün Cuma günleri dersin son 1 saatini "Çocuk Kalbi" okumaya ayıracağını söylemişti. O kadar merakla bekliyordum ki her hafta o saatin gelmesini ve ilk defa olarak zilin çalmasına üzüldüğümü hatırlıyorum. (tamam aralarda gözümden yaş da geliyordu) Ama kitap bir şekilde bitmedi,neden bilmiyorum.
Ve ben büyüdüm..
Büyüdüm...
O ara hep büyüdüm :) Ve sadece yetişkin kitapları okumaya başladım. Çocuk kitapları okursam yine çok mu ağlardım yoksa ben çok mu büyümüştüm,o aralar da kayıp.
Derken bir şey oldu (keşke o olan şeyin ne olduğunu da hatırlasam) kendimi Dostta çocuk kitaplarına bakarken bulmaya başladım. Hani nasılsa oraya girdiğim zaman 2,3 saat geçiriyordum,o ara yolum da düşmüş olabilir ya da minik minderlerine vurulmuş olabilirim.
Ve ben yeniden çocuk kitapları okumaya başladım. Eskiden çok okumuşluğum yoktu yani bu türe neredeyse hiç hakim değildim ama bir yerden başladım. Yani yaklaşık olarak 10 yıldır başladığım bu serüven son 5 yıldır güzel bir tutkuya dönüştü.
Bu kadar şeyi neden anlattım?
Özel ve güzel günleri akılda tutmayı pek beceremem ama Günışığı Kitaplığı sabah bir mail göndermiş:
Benim de aklıma geldi.
Sahi, ben çocuk kitaplarını neden okuyordum diye.
Neden kısmı şimdilik kalsa da "nasıl başladığım"la ilgili bir şeyler yazmış oldum.
Keşke sevdiğim tüm karakterleri buraya tek tek yazabilsem ve bana kazandırdıkları için onlara tek tek teşekkür edebilsem..Ama malum bir hafıza sorunu var :)
Araya Roald Dahl karakteri sıkıştırmış olabilirim :) |
*Çocuk Kalbi kitabı hala kitaplığımda yok, okuyanınız/hatırlayanınız varsa söylesin, hala çok mu hüzünlü?
çocuk kalbini okumuştum,arkadaşımdan ödünç alarak..hüzünlüydü ama çokmu hatırlamıyorum..bu yazıda kendimi buldum desem :)
YanıtlaSilHala mı hüzünlü acaba çocuk kalbi :)
SilBenden başka herkes istediğinde çocuk kitabı bulmuştur diyordum bende, demek yalnız değilmişim :)
merhaba :) ben de bloğuma beklerim www.modadakankan.com teşekkürler :)
YanıtlaSil