Özlemle tanıştığımızda Mira henüz annesinin karnındaydı. Çok fazla konuşma imkanımız olmamıştı ama Özlem'in on parmağında 15 marifet birden taşıdığını hissetmiştim :) Derken "Kılkuyruk Popi" kitabı yayınlandı ve ben bu kitabın şarkısını her gün söylemeye başladım; mutlu oldum.
1 Kitap 1 Mektup etkinliğinde bu kez hem illüstratör hem de annelik sohbeti bir arada oldu; bence çok da güzel oldu:
1 Kitap 1 Mektup etkinliğinde bu kez hem illüstratör hem de annelik sohbeti bir arada oldu; bence çok da güzel oldu:
Özlem Merhaba;
Bildiğim kadarıyla sen hem doktoralı bir mühendis hem
tiyatro oyuncusu/yönetmeni hem fotoğrafçı hem çocuk kitapları çizeri hem
müzisyen hem de annesin :) Atladığım bir şey var mı bilmiyorum ama hepsini bir arada nasıl yürütüyorsun?
Sanat benim hayatımda hep yanımda
yürüyen bir yol arkadaşı oldu aslında, bana bir nefes alma alanı yarattı.
Öncelikle müzik ve resim girdi ufak yaşlarda hayatıma. Müzisyenim diyemem zaten,
ama şarkı çalıp söylemeyi çok seviyorum. Müziksiz bir hayat düşünemiyorum bile.
Resim hep vardı ama son 5 seneki kadar ön plana çıkmamıştı. Tiyatro ve
fotoğrafla baya geç tanıştım 1999 gibi üniversite yıllarında. Tiyatro ve
fotoğraf hayata karşı alternatif yollar olabileceğini öğretti, çok güzel
dostlar kazandırdı bana.O gün bugündür hepsi dönem dönem artar veya azalır
bende. Aynı anda yapmaya çalışmıyorum çünkü hepsi ciddi emek gerektiren şeyler.
Zaman zaman bu aktivitelerin/hobilerin birbirinin önüne
geçtiği oluyor mu? Sanırım en önde annelik geliyor olsa gerek :)
Aslında bu sorunun cevabını yukarıda
verdim sanırım. Ama tiyatronun herzaman ayrı bir yeri var bende. Bu yüzden de
en çok emeği tiyatroya verdim sanırım. Annelik herşeyden önce geldiği için onu
bu gruba dahil etmiyorum :) Mira doğduğundan beri onun
zamanından çalmadan idare etmeye çalıştım veya onu da dahil ettim hep. Tiyatro
çalışmalarımızın çoğuna geldi, resimi beraber yapıyoruz zaten hatta ondan baya
fikir alıyorumJ Ona da gitar ve fotoğraf
makinesi aldık.
Bir günün nasıl geçiyor?
Son 7 aydır Londra da yaşıyoruz.Hayatımızda
kısa süreli olarak zamanı yavaşlattık :) Öyle diyoruz çünkü Ankara ‘da çok hızlı ve zamanın nasıl geçtiğini hiç
anlamadan sürekli oradan oraya koşturuyorduk. Burada daha organik ve minimal
bir yaşam alanı tanımladık. Tv yok, araba yok, bisiklet kullanıyoruz, uzun
yürüyüşler yapıp etraftaki sesleri dinliyoruz :) Sabah 9 gibi Mirayı okula bırakıp mutlaka biraz yürüyorum,
sabahları hava tertemiz oluyor burada. Sonra eve gelip çalışıyorum. Evde olmaya
ve evden çalışmaya biraz zor alıştım ama şuan problem yok. Mirayı okuldan
aldıktan sonra bir programımız var, serbest oyun saatinden sonra mutlaka
dışardayız. Gününe göre park, kütüphane, müze, aktivite, tiyatro geziyoruz.
Akşam 9.30 da Mira yatağa ben çizime :)
“Annelik” kısmında en çok keyif aldığın ve en çok
zorlandığın şeyler neler?
Eşim de ben de Mira ile beraber
büyümeye çalışıyoruz.
Annelik başlı başına bir komedi
filmi gibi benim için. Bebek büyütmenin her anı çok eğlenceli. Hayatınızda
sınır kalmıyor, gorklar, pırtlar en başa yerleşiyor, kakaya şarkılar
besteliyorsunuz. Bebekle beraber herşeyi en baştan siz de öğreniyosunuz. Bu
acemilik de tam bir durum komedisi yaratıyor, tabi bazen traji komik :)
Ama en çok, ortak sevdiğimiz
şarkıları çalıp söylemeyi seviyorum tüm aile olarak, bir de hep beraber bisiklete
binmeyi :) Mira bebekken zorlandığım şeyler olmuştu, ama şuan
hatırlamıyorum bile. En çok Miranınçabucak büyümesinde zorlanıyorum. Bir de
hayatı tanımaya çalışırken sorduğu bazı sorularda zorlanıyorum. Dünyanın
adaletsizliğini ve savaşları anlatmak zor geliyor.
Bir süredir Londradasınız. Orada nelere vakit
ayırabiliyorsun? Çok yağmurlu olduğu için genelde evde misiniz yoksa Mira ile
Londra sokaklarını mı keşfediyorsunuz?
Biz pek yağmur çamur takmayan bir
aileyiz. Hatta özellikle Mira yağmur birikintilerinde zıplamak için yağmurda
çıkmayı daha çok seviyor. Yağmuru takarsanız hiç dışarı çıkamazsınız zaten
burada. Sürekli dışarıda yeni keşifler yapıyoruz. Yeni yerler ve yeni kültürler
keşfediyoruz. Çocuk öncelikli bir şehir olduğu için şanslıyız.
Londra da istediğiniz her türlü
etkinliğe kolay olmasa da bir şekilde ulaşabiliyorsunuz. Hatta ücretsiz çok
fazla etkinlik var. Biz de etkinlik kovalıyoruz. Mira ile burada en çok
kütüphane sömürüyoruz :) Çocuk kitapları ortak ilgi
alanımız olduğu için eve baya kitap getirip inceleme ve piyasayı tanıma
fırsatım oluyor. Çocuk tiyatro oyunlarına gidiyoruz bol bol. Parklar ve müzeler
yetiyor zaten.
Mira’ya kaç yaşından beri kitap okuyorsun? Neler
okuyorsun? Favori kitaplarınız hangisi?
Miraya anne karnında okumaya
başladım aslında. O zamanlar çok fikrim yoktu çocuk kitaplarının nasıl zengin
bir dünya olduğundan. Araştırdıkça, okudukça, tam da ortasında buldum
kendimizi. İtiraf etmeliyim ki bir yerden sonra kendim için çocuk kitabı alıp
Mira ile paylaştım :) Kitap almadan önce mutlaka
hikayesini okurum ve ne anlattığına dikkat ederim. Ama önce bizi çeken şey
resimlemeleridir. Aslında bir sürü favori kitaplarımız var ama bu sıralarda
Sakar Cadı Vini serisi Mira’nın en sevdiği, binden fazla kez okumuşuzdur. Ayrıca
OliverJeffers “How to Catch a Star”, “LostandFound” ve aslında tüm kitapları da
diyebilirim hastasıyız. Hugless Douglas serisine bayılıyoruz (David Melling’ le
tanışma fırsatım da oldu burada). Julia Donaldson’lar, Koyun Russel, Memo ve Ay, Pezzetino, İyi Kapli Küçük Tavşan…of o kadar çok var ki aslında sayamadım
burada, hepsinin yeri ayrı :)
Sence bir çocuğa/bebeğe ne zamandan itibaren kitap
okunmalı?
Amanııııın, bunu çok sevdim :) |
Bebekle kitap nekadar erken
tanışırsa okadar iyi bence, sadece okunmamalı yırtılmasından korkmadan eline
verilmeli, sayfalarını koklamalı,kağıdını hissetmeli bir tadına bakmalı,
resimlerine dokunmalı…
Bir dolu güzel hobin var biliyorum ama bunlar sadece hobi
mi yoksa profesyonel olarak yaptığın işler mi?
Aslında sanırım hobiden bir tık
ötede hepsi. Tiyatroyu Tiyatro Kulübesi olarak yapıyoruz. 2004 yılında Tiyatro
Kulübesi’sini kurduk. Üniversitede Tiyagamm topluluğunda olup mezun olan
arkadaşlarla çalışan tiyatrosu olarak derdimizi tiyatro aracılığıyla anlatmaya
çalışıyoruz. Ast, Nazım Kültür Evi, Tiyatro Tempo gibi sahnelerde ve birçok
festivalde sahne alıyoruz. Londra’ ya gelmeden önce bir arkadaşımla düğün,
doğum ve anı fotoğrafçılığı yapıyorduk, şimdi burada zamanım olmasa da daha çok
sokak fotoğrafçılığına yöneldim. Müziği genelde eş dost ortamında ve tiyatro
sahnesinde yapıyorum. Ama hepsi bir yana artık serbest çizerim diyebiliyorum :)
Çocuk kitaplarına resim yapma fikri nasıl oluştu? Hangi
kitapları resimledin?
Mira doğduğunda evde vakit geçirecek
daha fazla zamanım olmuştu. Ufak ufak ona çizimler yapmaya başladım. Oyun
araçları veya onunla bir anımızı çiziyordum. Bazılarını bloğumda yayınlıyordum.
Sonra birgün bir e-book yaptım “İyi uykular Momo” diye. Mira ile uyku
rutinimizi anlatan bir kitaptı. O zamanlar kendine Momo diyordu :) Bloguma koydum bu kitabı bayağı ilgi gördü. Sonra çok yakın
ve çok yetenekli arkadaşım Salim Keskingöz (o da çocuk oyunları yazıyordu, ödül
almıştı o dönem ve yeni bebeği olmuştu) neden denemiyoruz dedi. O günden sonra
o yazmaya ben çizmeye başladım. Ben genelde soyut resimler yaptığım için
öncesinde kitap resimlemesi konusunda baya çalışmam gerekti. Beraber Kılkuyruk
Popi’yi yaptık. Elma Yayınevi’yle yollarımız kesişti ve Kılkuyruk Popi
“Güzellik Tacı” ve “Uykusuz Hergece” kitapları 2012 gibi basıldı. Salim’ le çok
eski dostuz birbirimiz çok iyi yönlendiriyoruz. Daha çok güzel projelerimiz
var. Sonra ben Ferrin İlbay Yalnız’ın yazdığı Kayıp Madalyonun Peşinde kitabını
çizdim, yine Elma Yayınevi’nden piyasaya çıktı.
Sevdiğin çizer/illüstratörler kimler?
Son dönemde Oliver Jeffers ve Shaun
Tan hastasıyım. Rob Scotten gibi komik karakterler çizmeyi seviyorum mesela. Eva
Montanari'yi çok yaratıcı buluyorum.Ayşe İnan Alican’ı çok beğeniyorum. (biz de biz de :) Ben tarz olarak biraz gerçek dışı bakış açılarını ve komik
karakterleri seviyorum.
Biraz da fotoğraf konusunda bir şeyler sormak istiyorum.
Hangi makineyi kaç yıldır kullanıyorsun? Benim gibi fotoğraf çekmeyi çok seven
ama uzun ara vermiş birine ne tavsiye edersin :)
Benim makine biraz eskidi aslında
artık, Canon 40D kullanıyorum ben, en çok kullandığım lensler 70-200mm f2,8 ve
50 mm. Makinen sürekli yanında olsun en çok bunu tavsiye ederim. Makinen
yanındaysa mutlaka çekersin çünkü. Her şeyi çek, özellikle de bebeğini. O anları
gerçekten ölümsüzleştirmek gerekiyor.
Salimle beraber yazar çizer
buluşmalarında çocuklarla buluşuyoruz fırsat buldukça. Bu buluşmalarda bizden
hatıralarında bir şarkı kalsın istedik. Salim yazdı ben besteledim ve
Popi’nin şarkısı çıktı ortaya.
Londra ve Türkiye’yi –biliyorum saçma olacak ama-
kıyaslayacak olsan özellikle parklar/bahçeler/aktiviteler/sanat/müzeler neler
söylersin? Tabii bir de hava durumu :)
Londra bu kadar etnik grubun mutlu
mutlu bir arada yaşadığı bu dünyadan olmayan uzay gibi bir yer. Çok fazla olanak var bir kere dediğin
gibi parklar/bahçeler/aktiviteler/sanat/müzeler ne ararsanız mutlaka
ulaşırsınız. Yine de kıyaslamayı çok sevmiyorum. Burada Türkiye’yi çok
özlüyorum. Eminim dönünce de Londra’dan özleyeceğim çok şey olacak. Hava
durumuna hiç girmeyelim. Yazın ortasında burada üşürken Türkiye’de denize
girenlerin olduğu fikri bizi travmaya sokuyor :)
Çocuk kitaplarının resimlenmesi süreci nasıl oluyor? Önüne
bir metin geldiğinde karakterleri nasıl belirliyorsun?
Öncelikle hikayeyi bol bol okurum.
Ana karakteri gözümde bir canlandırıp kağıtta eskizler yapıyorum. Abartılı
mimik kullanmayı çok seviyorum karakterde. Hikayedeki karakterin duygu
değişimlerinin denemelerini yaparım. Sonra hikayeyi sayfalara bölüp kaba bir
eskiz storyboard oluşturmaya çalışıyorum kağıtta yine. Bunlardan sonra artık
ped de çiziyorum. Her çizdiğimi mutlaka eşime ve Mira’ya sorarım onlardan
tiyolar alırım.
Çizimlerini yaparken hangi programı kullanıyorsun?
Genellikle AdobePhoshop
kullanıyorum. Bir de CoralPainter.
Annelik ve diğer tüm aktiviteleri nasıl bir arada
yetiştiriyorsun? Zamanı çok iyi kullandığını sanıyorum.
Genelde geç yatarım ve programlı
olmaya çalışıyorum. Gece çalışmak daha keyifli geliyor. Tabi her zaman
beceremiyorum sıkışınca. O dönemlerde eşim çok yardımcı ve tabi annelerden
yardım alıyoruz. Destekçim çok; çok şanslıyım bu konuda.
Çizim yaparken belli bir rutinin var mı? İçecek ya da
müzik gibi?
Çok bir rutinim yok aslında. Ama mutlaka
çay veya kahve alırım yanıma. Müzik fonda sürekli var zaten :)
Şu an üzerinde çalıştığın proje var mı? Kısaca anlatabilir
misin? (Tabii ki sürprizi kaçmadan)
“Annesini Arayan Minik Rondi” diye
ödüllü bir hikayenin çizimine çalışıyorum. Salim’le beraber çok güzel
projelerimiz var.
Türkiye’den en çok neleri özlüyorsun?
Etsiz çiğ köfte, Aspava bir de Ankara simidi :) Tabi ki ailemi ve dostları, uzun süren dost sohbetlerini. Burada
en çok bunların yokluğundan zorlanıyoruz. Bu yüzden de çok konuştum sanırım :)
Etkinliğimize katıldığın için çok teşekkürler; Mira’ya biiiir
dolu öpücükler :)
Asıl
ben çok teşekkür ediyorum. Mira da ben de kocaman sevgiler yolluyoruz taa uzaklardan…www.miraninsandali.com
’a ve www.ozlemkorcak.com'a da bekliyorum.* Kılkyruk Popi hakkında benim daha önce yazdığım yazıyı okumak isterseniz; buraya bakabilirsiniz.
Özlem'in anlattıklarından sonra Londra'ya giden ilk uçağa atlayıp çocuk kütüphanelerine çadır kurasım geldi ama bizi Elifle alırlar mıydı bilmiyorum. Neyse ben şimdilik Ankara simidimin tadını çıkararak kitaplarımı Elif'e okumaya devam edeyim :)
8 Ağustos 2014* tarihine kadar "Kılkuyruk Popi için yazacağınız iki satırlık (daha çok da olabilir) şarkı sözünü" bu yazının altına yorum bırakabilirsiniz. (Kılkuyruk Popi/Ne de sevimli gibi) Yapacağımız çekilişle 1 kişiye "Kılkuyruk Popi" kitabını ve 1 mektubu göndereceğiz.
* Katılmak için başka şartımız yok :))
HERKESE KENDİ GÜZELLİK TACIYLA MUSMUTLU GÜNLER DİLERİZ :)
benden de öpücükler şahane bi anne ile tanıştık ve çok güzel özellikleri olan şahane bi kadınla
YanıtlaSilteşekkürler
Ahtapotlu kız karesine bayıldım..
YanıtlaSilBöyle dopdolu kadınlara, annelere hayranım... neşeyle daha birçok başarı ve güzel işler diliyorum Özlem' e..
hemen şarkıma geçeyim :)
tabi siz müziğini duyamayacaksınız üzgünüm harika bri beste yaptım :) :P
" Kılkuyruk Popiiii
güzelini arıyoorrr
Kılkuyruk Popiii
prensesi arıyorrr
Turti ve Popiii
güzelliği buluyooorrr
Güzellik sendee
Güzellik bendeee
Kılkuyruk Popiii
şimdi çok mutluu "
umarım bana dhaa doğrusu oğluma bayram hediyesi olur..
ben de abuk subuk şarkılarımı bir gün kayıda alıp bloguma yada bir yere koysm diyorum yada albüm yaparım :)) :P
sevgilerimle:)
şimdiden çoook neşeli bayramlar Sana, ailene, Özlem' e, ...
Esracim cok tesekkur ederim blogunda bize yer verdigin icin cok guzel bir yazi olmus. Soru da harika, belki bir sarki daha cikar bu gelen guzel sozlerle:) herkese cok selamLar
YanıtlaSilKılkuyruk Popi
YanıtlaSilNe de tatlı demi,
Arkadaş olsak seninle
Oyunlarda el ele.
Kılkuyruk Popi,
Saymaya başla hadi
1-2-3-4-5
Ebe oldun kenara geç.
Elif erdem
YanıtlaSilKilkuyruk popi saklambaç oynuyor
Beni bulamazsın Kilkuyruk popi
Saklambaçda ebe
Oyunlarda popi
Kilkuyruk popi sana bir kitap
Okumayı öğren saymayı öğren
Okul açılacak arkadaşım popi
Biz popiyle egleniriz
Her bilgiyi öğreniriz
Kilkuyruk popi en iyi arkadaşım
Aaaa burda gezinirken eltim conu gördüm:) Çok şaşırdım:) Çok güzel bi söyleşi olmuş bu arada...sevgiler:)
YanıtlaSil