Bugünlerde kafam o kadar dolu ve vücudum o kadar yorgun ki!
İşte bunlarla hiç de uyuşmayan bir de ruh halim var: rahatım ve mutluyum.
"O nasıl oluyor" ben de bilmiyorum :)
Fiziksel yorgunluğum Elifle beraber büyümekten kaynaklanıyor. Ciddi anlamda kilo vermişim, tartıya ve Elif'e teşekkür ettim.
Gündüz uykuları hala ayağımda sallayarak ve de yerimden kıpırdayamadan olduğundan ne iş yapabiliyorum ne de "your time". Elif sıklıkla uyanıyor olsa da azimle kitap okuyorum. Bloga yazılmayı bekleyen kitaplarım dağ gibi birikti. Her gün öğleden sonra mutlaka dışarı çıkıyoruz ki bu ikimize de çok iyi geliyor. Bugün mesela çocuk parkında oturup salıncakta sallanan çocukları izledik. Elif o kadar eğlendi ki bir onlara bir bana bakıp güldü hep :)
Kafamdaki doluluk da uyku ve ek gıda işinden geliyor.
Uyku konusunda danışmanlık almaya karar verdik. İki yer ile iletişim kurduk ama hangisini seçeriz sanırım bugünlerde karar veririz. O konuda cidden heyecanlıyım. Hangi yöntemi uygularsak uygulayalım işe yarayacağını düşünmek istiyorum. Ayağımda sallanmaya da hiç alışmadı çünkü. Kucağımda uyutamadığım için zorla ayağımda tutuyorum. Bence Elif de kendi kendine uyumayı öğrenince rahatlayacak, bana öyle geliyor.
Diğer kon da "ek gıda"...
"O tabak bitecek mi" kitabını okudum, okudum, okudum.
Tecrübeli annelere sordum, kendi annelerime sordum.
Aklımda bir şablon oluştu: Çoğunluğu blw olan bir sistem kurmaya başladım.
Açık söylemek gerekirse blw bizim ev düzenimize çok uygun.
Bizim evimiz her zaman biraz dağınık/kirli vs. olabiliyor (tamam bazen "biraz"dan da çok olabiliyor) ve her daim Elif'e bir şeyler yedirmeye çalışmak fikri beni sıkıyor. Aklıma ilk olarak gelen şey: "Elleri, kolları var çok şükür kendi yesin" olmuştu. Diyorum ya ben biraz kötü bir anneyim diye.
Şimdiye kadar kaşıkla pek az şey verdim. Kendi eline de kaşık verdim. En çok yoğurda banmalı buharda pişmiş kabak dilimi sevdi. Yani bunu tüm yüzünden anlayabilirsiniz :) Çorbalar konusunda blw'nin eksik kaldığını düşünüyorum en azından bu aylarda. Kitapta yazan şey: çorbayı ya bir şeye banacak ya da çorbanın içine ekmek doğrayacağız. E nerde kaldı bunun sulu kısmı?
Açıkçası en güzeli kendini kasmamak sanırım. Bizim ek gıda serüvenimiz şöyle başladı: herkes "püre yap" diyordu ve ben püre nasıl yapılır bilmiyordum. (cidden) Benim de aklıma kabak geldi çünkü Uşak'tan köy kabağı getirmiştik, evde bolca vardı. Onu dilimledim, buhara koydum, eline verdim ve izlemeye başladım. Baktım yedi :)
Bu konuyu da uzatmayayım, başka bir yazıda uzunca anlatayım.
Bugünlerde bizim evde en çok şu soru duyuluyor: "Eliiif, çorabın nerde?" O çorap illa ayakta durmayacak. "En hızlı çorap çıkaran" ünvanı aldı kızım :)
Bir de hani ben endoskopiye falan girmiştim ya; işte o "gazmış gaz" :)) Çok şükür bir şey çıkmadı. "E ben niye kötüyüm o zaman" dedim. "Kronik gastrit" varmış. Onu biliyorduk zaten. Bir de bağırsaklarımda kötü huylu bakteri olabilirmiş. Hmmm. "Çok mu kötü huylu" dedik doktora. Az kötüymüş, gaz yaparmış. Komik değil mi? Yani okuyunca komik ama yaşarken daha az komik. Neticede yanımdaki havuç bana iyi geldi diyebiliriz. Mesaj atan herkese çok teşekkürler. O değil de o müshil ilacını boşa içmişim ya...
Acemi annelikten hala kurtulamadım, onu da sonra yazayım.
Vaktim bitti, ben kaçtım.
Seni çok özledim sevgili blog.
Görüşmek üzere...
Ohhh beee, gazmış demek:) Çok geçmiş olsun!
YanıtlaSilBlw uygulayan annelere birer sabır taşı da versinler, ben bazen hiç dayanamıyorum ama zor tutuyorum kendimi, saçı başı yemek oluyor! Yazın neyse tut suyun altına ama kışın öyle kolay değil. Neyse ki çatal kullanımında giderek ustalaşıyor, kaşıkla daha çoook pratik gerek. Seni takdir ediyorum, şimdiden ver eline yesin kemirsin:) Bal kabağı en sevilenler arasındadır, afiyet olsun minik kitap kurduna:)
BLW iyi güzel de bence eksikleri var. Temizlik kısmı en son aklıma geldi nedense :) Bal kabağını da aldık ama hala kesemedik, malum koocaman olunca ben kesemiyorum. Yani denesem olur ama vukuatlarım var diye dokunmuyorum. Sen de blogda Çağan'ın yediklerin içtiklerinden paylaşsan ne güzel olur ki :)
SilŞükür bişi çıkmamasına sevindim :)
YanıtlaSilben de mındıkımın ellerini etrafı kriletmesine döke saça yemesine hep izin verdim.. faydasını gördüm..
temizlerim elime mi yapışır dedim..
:)
Ben de öyle düşünüyorum Aslıcığım, temizlerim nasılsa diyorum ya da üstünü değiştiriyorum oluyor bitiyor :)
SilGeçmiş olsun rahatlamışsındır şimdi. Ek gıda konusunda ben de blw diye sınırlama diyeceğim. Biz mesela ev yiyeceklerimizi de ona uygun yaptığımız için, çorbaları falan, bizimle sofradayken ona da veriyordum. Zaten kendi istiyor çocuk o zaman. Bakıyor herkes birsey yiyor o da tatmak istiyor. Haliyle arada senin beslemen, bazen çok yorgun olursun onun kirine tahammül edemezsin falan o zaman da sen beslersin arada kendi yer böyle bir yol tutturabilirsin. Burada kilit nokta kendi kendine yemeğe alışması için izin vermek, boğazına kaçacak diye endişelenmemek. Benim kızım 6 aylıkken tek başına muzu falan yerdi
YanıtlaSilÇok teşekkürler sevgili Gece, bayağı rahatladım.
SilBizim yemeklerimiz biraz biraz Elif'e uygun, sanırım büyüdükçe yaşına varmadan aynı tencereden yeriz gibi. Tuz zaten atmayı ben hep unutrum, sevmem de pek, eşim de alıştı tabağında atıyor. Muzu ben de eline verdim ama tadını sevmedi sanırım ya da ek gıdayla beraber kabızlık başladı kuzumda "muz ne alaka anne" demiş de olabilir diye armut/kabak veriyorum :) İkinci hamileliğini de ilgiyle takipteyim :)