"Ben kızımı geri istiyorum"dan sonraki gün kreşte kaldım ve uzaktan Elifi gözlemledim. Maşallah gayet de mutluydu. İçime su serpildi, keyfim yerine geldi.
Ertesi haftanın başında Elifin 2 yaşındaki iki çocuğu ısırdığını öğrendik. Bu da olabilir... Yarın Elif de ısırılabilir neticede.
Öğretmeni Elifin cesaretine hayran kaldığını kaydırak, salıncak, oyun alanı gibi şeylerde arkasına bakmadan her şeyi kendi yapmaya çalıştığını söyledi. O da güzel.
Kreşten beri normalde hiç yemediği muz ve domatesi yemeye, süt içmeye başladı. Şaşırdık. Öğretmeni "daha çok şaşıracaksınız" dedi :)
Ve geçen hafta hafif burun akıntısıyla başlayan ve yaklaşık 4 gün yoğun olarak ateşli geçen günlerden sonra anladım ki 16 aylık bir bebeği evde tek başına eylemek gittikçe zorlaşmış. Belki hasta olmasının da etkisiyle birkaç gün bir hayli zor geçti. Bu süreçte "ee çocuk büyütmek kolay değil" laflarını duyduk. Gülümsedim sadece ama inanın insan sadece "seni anlıyorum" cümlesini duymak istiyor o kadar. Geçici olduğunu ve durumumuza şükretmemiz gerektiğini biliyoruz zaten. Sadece o an, yani tam olarak "o an"larda, insan kendini yorgun, halsiz, uykusuz(belki çaresiz) hissettiğinde "seni anlıyorum", "çok yakında geçecek bu günler" cümlesi duymak kadar iç ferahlatıcı bir şey olamaz.
Elif son 1 aydır ciddi şekilde ağlama krizi, inatlaşma hareketleri gösteriyor. Kreşteki psikolog bunun gelişiminin bir parçası olduğunu söylüyor. Gerçekten bir sebep varsa önemseyin ama yoksa olayı sıradanlaştırın, dikkatini dağıtın diyor.
Kreş maşallah şimdilik iyi gidiyor. Doktoru, hemşiresi, psikologu ve öğretmeni bize güven veriyor, Elif de mutlulukla gidiyor kreşe.
İnşallah böyle devam eder.
Elifle daha az vakit geçirdiğim için üzüldüğüm zamanlarda aklıma "evde olsak, daha çok vakit geçirsek ama ben ona bu kadar sabırlı davranamasam" gibi zıt bir düşünce getiriyorum. Vicdan azabım oldukça hafifliyor.
Beni/bizi çok özlediğini görebiliyorum. Hatta dün iş yerinden biri "kreşe gitmesinin ve sizinle vakit geçirememesinin hüznünü ömür boyu yaşayacak" deyip kalbimin ortasına derin bir çizgi çekip yutkunmama sebep olsa da yaşadığımız olayın iyi taraflarına odaklanmaya ve bu durumdan keyif almaya çabalıyorum.
Kolay olmuyor ama deniyorum...
Bu şekil bir ağaç mı yoksa bir geyik mi :) |
zamanla hersey daha iyi olacak:)
YanıtlaSilumuyorum burcu :)
SilKreşe gitmesinin faydaları çok... hüzünsüz hayat olmaz.. o da biraz hüzün yaşayacak yaşamalı... sen çok çok tatlı iyi kalpli bir annesin...negatif yorumlara kulak tıka.. yavrunun sinyallerine dikkat et yeter..
YanıtlaSilherşey çok güzel olucak..biraz konuşmaya başlasın daha iyi hissedeceksin kreşten bahsedinc efalan..
öpüyorum seni tatlı anne
http://loveandsmile.wordpress.com/
Canıım ASlı, çok teşekkürler güzel sözlerin için. Kreşin faydalarını ben de görebiliyorum..sinyallere bakmaya çalışıyorum,e tabii çoğu zaman da çok özlüyorum :) ben de seni öpüyoruuum (işyerinde wordpress açılmıyor, bloguna bakamıyorum :/
SilÇalışan annelerin hepsinde var o vicdan azabı bazen daha yoğun yaşıyoruz. Zamanla otomatiğe bağlanıyoruz sabah işe git çalış çocuğunu özle akşam kucaklaş gibi bu döngü sürekli devam ediyor. Hepimize kolaylıklar diliyorum
YanıtlaSilAynen..gerçekten öyle..resmen otomatiğe bağlıyoruz :)
SilBen de Denizi kreşe veröeyi düşünüyorum,malum eve yeni bir bebek daha gelecek nasıl olacak,neşer yapacagız bilmiyorum,kararsızım ve karışığım epeyce..Sen çok takma bunları bence,sen mutluysan o da mutlu sonuçta
YanıtlaSilKreşte eminim Deniz çok çok eğlenecektir.. sen de eve yeni gelen tatlı kızla daha çok ilgilenebileceksin, ne harika :)
Sil