Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




27 Eylül 2017 Çarşamba

Sürpriz Yumurta Günlüğü: Şeker Değil Bi kere O; Patatesli Kruvasan!

"Çocukları kıyaslamayın" lafı bir kere en başta yalan ve içi boş bir cümle, ben hamileliklerimi kıyaslayarak başladım hatta bununla ilgili bir yazı bile hazırladım da daha yayınlamadım. Yani ikisi de bambaşka gidiyor hamileliklerimin ve ister istemez "Ama Elifte şöyleydi..." derken buluyorum kendimi. Bilen bilir tatlı zaafım pek yoktur, çikolata şelaleleri pek bir şey ifade etmez benim için çünkü en temelde tatlı yediğimde migren tetikleniyor bilinçaltım var. Elife hamileyken de gerçekten sadece 1 kere canım profiterol çekmişti de onu da Adanadaki Pasta Bahçesi pastanesinden kargo ile göndermişti kuzenim :) Onun haricinde elma, hurma vb şeyler yesem kesilirim zaten. Ta ki... Bu hamileliğin belirli bir haftasından sonraya kadar. İlk başlar yine tuzlu ve özellikle de ekşi ile geçen...
Devamını oku »

Sürpriz Yumurta Günlüğü : Elif'e Söyledik!

Baktık ki biz söylemesek etraftan duyması an meselesi olacak... Biz de dün akşam (geçen hafta) Elife sürpriz yaptık ve ta daa "Elif senin bir kardeşin olacak!" dedik :) O ilk an'ın videosunu çekebildiğimiz için kendimizi tebrik ediyorum ama ne yazık ki kardeşinin erkek olacağını duyduğu an'ın videosu yok :( O hayal kırıklığını anlatamam, yaşanır :) Elifin kardeş tepkisi ilk 10 saniye duraksamak, şaşırmak, olayı anlamaya çalışmak, ayağını sinirle hareket ettirmek ve sonra "Getirdiniz mi peki kardeşimi eve?" diye tepki vermek oldu. Sonraki günler her 5 dakikada bir "Ne zaman gelecek?" sorusu. Buna cevap olarak "kar yağınca"demedik, "yeni yılda" dedik. Ne kadarını anladı bilmiyorum ama geçen 1 haftada kardeşin karnında büyümesi gerektiğini idrak etti. Şimdi beni besliyor kardeşi de...
Devamını oku »

9 Eylül 2017 Cumartesi

Sürpriz Yumurta Günlüğü : Gönlündeki Doktoru Bulmak?

Sahiden var mı acaba böyle bir şey?  Benim için doktorumla kuracağım bağ gerçekten önemli. Bilgisine güvenmem yeterli değil; bana gözleriyle de hitap etmeli. Daha önce de yazmışım meğerse. Gözler demişken Annemin Kelimeleri kitabını yazmıştım geçen hafta LÇK'ye, orada agorafobisi olan komşu Dette Heidi'ye insanları tanımak için öğüt veriyordu ve sonunda uygulamalı çalışıyorlardı. "Gözleri nasıl bakıyor ve sana nasıl hissettiriyor?" diye. Ne kadar alakasız iki konuyu nasıl birleştirdim yahu, neyse dağıtmayalım, konuya dönelim. (Unutmadan geçen gün Grano'da kırmızılı ablayı gördüm, bu sefer mavi giymişti, yanımda biri olmasa belki konuşurdum, ne diyeceksem: "Merhaba siz bundan 1 yıl önce kırmızı kazak giyip yanıma oturan ve beni meraktan çatlatan kişisiniz, e nasılsınız görüşmeyeli?"...
Devamını oku »