Geçen seneki "aşure çorbası" macerasından sonra bu sene açıkçası yapmaya hiç niyetim yoktu. Ben yine Esen'in ve annemin gazına geldim. Annem kolay kolay "sen yaparsın" demez :)
Instagramda paylaştığım fotoğrafın altına "sen aştın kendini" yazan arkadaşlara da buradan selam vermiş olayım. Benim yaptığım aşure sahiden oldukça pratik. Pilav yapmayı başaralı son birkaç ay olduğu göz önüne bulundurulursa bence ben de aştım kendimi.
İşin aslı bu seneki aşure ile olan en güzel şey, kendime olan güvenimin artmış olması oldu. Bir de aşureyi yaptıktan sonra hissettiklerim. Onları en sona yazayım, önce "az malzemeli çok pratik" aşureyi yazayım.
Malzemeler:
1 su bardağı aşurelik buğday
yarım su bardağı kuru fasülye
yarım su bardağı nohut
1 adet limonun kabuğu
2 paket vanilya
1 yemek kaşığı bal
2 su bardağı şeker (ben 1.70 gibi koydum)
üzeri için: tarçın ve fındık (isteğe bağlı)
Yapılışı:
1 gece önceden buğday, fasülye ve nohutu sıcak suya koydum, ertesi gün onları biraz kabarmış buldum :)
Evdeki en büyük tencereye buğdayı koydum ve üzerine sıcak suyu ekleyerek altını açtım. (saat: 09.45)
Buğday kendi halinde pişerken kuru fasülye ve nohutu ayrı ayrı düdüklüde (sırasıyla 20 dak. ve 30 dak.) pişirdim.
*Püf noktası, buğday devamlı su çektiği için su ısıtıcısında devamlı sıcak su bulundurdum.
Yaklaşık değil, tam 3 saat sonra buğday iyice kendini açmıştı, ben de yalnız kalmasın diye yanına kurufasülye ve nohutu koydum.
Bir yarım saat de öyle kaynattım, böylece iyice kaynaştılar. (kaç taşım kaynattım bilmiyorum tabii :)
Bu karışıma limon kabuğunun rendesini, balı ve 2 paket vanilyayı ekledim. Tadına baktım, bence güzeldi ama yine de 1.70lik şekeri de ekledim.
Yarım saat de böylece geçti.
4 saatin sonunda küçük bir kaseye aşureden koydum ve acaba donacak mı diye "fındık testi" uyguladım.
*Fındık testi: Aşurenin üzeri donarsa fındıklar dibe düşmüyor, donmamışsa (demek ki kıvam olmamış) fındıklar dibe düşüyor. (bu yöntem benim uydurduğum bir şey)
Fındık testinden başarıyla geçen aşureleri kaselere boşalttım.
Üzeri donduğunda biraz tarçın ve fındıkla süsledim.
Afiyetle yedim(k)
Mutfak Sırları adresinde de oldukça pratik görünen bir tarif var, biz yumuşak malzemeleri aşurede sevmediğimizden bizimki az malzemeli oldu :)
Normalde hangi tatlı olursa olsun çok ön yargılı yaklaşırım: "ben yapamam" ve "vaktim yok" diye. Aşure neden bilmiyorum, bana mutluluk veriyor.
Gözümde büyüttüğüm kadar bir zorluk derecesi de yok.
Sabah oldukça hasta uyandım ve canım hiç yapmak istemedi işin aslı, lakin yaparken daha iyiydim. Bitirdikten sonra da sanki evimizde güneş açtı, kendimi süper hissettim. Komşulara da dağıttım(hepsine değil maalesef). Az malzemeli olunca biraz çekindim vermek için ama önemli olan niyet değil mi ki :)
Unutmasaydım nar da güzel olurdu aslında, ne diyeyim o da başka sefere...
Devamını oku »
Instagramda paylaştığım fotoğrafın altına "sen aştın kendini" yazan arkadaşlara da buradan selam vermiş olayım. Benim yaptığım aşure sahiden oldukça pratik. Pilav yapmayı başaralı son birkaç ay olduğu göz önüne bulundurulursa bence ben de aştım kendimi.
İşin aslı bu seneki aşure ile olan en güzel şey, kendime olan güvenimin artmış olması oldu. Bir de aşureyi yaptıktan sonra hissettiklerim. Onları en sona yazayım, önce "az malzemeli çok pratik" aşureyi yazayım.
Malzemeler:
1 su bardağı aşurelik buğday
yarım su bardağı kuru fasülye
yarım su bardağı nohut
1 adet limonun kabuğu
2 paket vanilya
1 yemek kaşığı bal
2 su bardağı şeker (ben 1.70 gibi koydum)
üzeri için: tarçın ve fındık (isteğe bağlı)
Yapılışı:
1 gece önceden buğday, fasülye ve nohutu sıcak suya koydum, ertesi gün onları biraz kabarmış buldum :)
Evdeki en büyük tencereye buğdayı koydum ve üzerine sıcak suyu ekleyerek altını açtım. (saat: 09.45)
Buğday kendi halinde pişerken kuru fasülye ve nohutu ayrı ayrı düdüklüde (sırasıyla 20 dak. ve 30 dak.) pişirdim.
*Püf noktası, buğday devamlı su çektiği için su ısıtıcısında devamlı sıcak su bulundurdum.
Yaklaşık değil, tam 3 saat sonra buğday iyice kendini açmıştı, ben de yalnız kalmasın diye yanına kurufasülye ve nohutu koydum.
Bir yarım saat de öyle kaynattım, böylece iyice kaynaştılar. (kaç taşım kaynattım bilmiyorum tabii :)
Bu karışıma limon kabuğunun rendesini, balı ve 2 paket vanilyayı ekledim. Tadına baktım, bence güzeldi ama yine de 1.70lik şekeri de ekledim.
Yarım saat de böylece geçti.
4 saatin sonunda küçük bir kaseye aşureden koydum ve acaba donacak mı diye "fındık testi" uyguladım.
*Fındık testi: Aşurenin üzeri donarsa fındıklar dibe düşmüyor, donmamışsa (demek ki kıvam olmamış) fındıklar dibe düşüyor. (bu yöntem benim uydurduğum bir şey)
Fındık testinden başarıyla geçen aşureleri kaselere boşalttım.
Üzeri donduğunda biraz tarçın ve fındıkla süsledim.
Afiyetle yedim(k)
Mutfak Sırları adresinde de oldukça pratik görünen bir tarif var, biz yumuşak malzemeleri aşurede sevmediğimizden bizimki az malzemeli oldu :)
Normalde hangi tatlı olursa olsun çok ön yargılı yaklaşırım: "ben yapamam" ve "vaktim yok" diye. Aşure neden bilmiyorum, bana mutluluk veriyor.
Gözümde büyüttüğüm kadar bir zorluk derecesi de yok.
Sabah oldukça hasta uyandım ve canım hiç yapmak istemedi işin aslı, lakin yaparken daha iyiydim. Bitirdikten sonra da sanki evimizde güneş açtı, kendimi süper hissettim. Komşulara da dağıttım(hepsine değil maalesef). Az malzemeli olunca biraz çekindim vermek için ama önemli olan niyet değil mi ki :)
Unutmasaydım nar da güzel olurdu aslında, ne diyeyim o da başka sefere...