Ben ıslık çalamam..Ama çalmayı çok isterdim.
"..Ama eğer ıslık çalmayı biliyorsanız, bırakın şiiri,ıslık çalmaya devam edin. Çünkü ıslık, şiirdir." demiş Necdet Neydim kitabın ön sözünde.
Hangi kitabın tabii önce onu söylemem lazım :)
Birkaç gündür bu kitabı okuyordum.. Uzunluk olarak 1 saatte bitebilecek bir kitap da olsa içerik olarak benim için üzerinde bir müddet daha durmayı gerektirecek bir kitap..
Yazarından bahsetmek isterdim ancak kendi sitesi sanırım bunu benim yerime ve çok daha güzel olarak yapacaktır, "Necdet Neydim kim" derseniz :) buraya ziyarette bulunabilirsiniz.
Beni en çok çocuklarla yaptığı söyleşiler/aktiviteler etkiledi.
Bir kitabın çocuğa hitap edebilmesi demek hele hele o kitabın çocuklar tarafından sevilmesi demek, bence, oldukça zor. Çünkü çocuklar -neyse ki- yalan söylemeyi beceremiyor..
Yani okudukları yazıyı sevmemişlerse "Hiç sevmedim" diyebiliyorlar.. Bu da bir yazarın -sanırım- kaldırabileceği ağır yüklerden biri olsa da, bu gerçekçi söylem karşısında mutluluk duymayacağını da sanmam..
"Sen ıslık çalmayı bilir misin?" adlı şiirini özellikle eklemedim, merak edenler alıp okusunlar diye.
İçerisinde birbirinden güzel şiirler var. Ve bence hiçbiri çocuklara "ellerini yıka, dişlerini fırçala, arkadaşına vurma" demiyor,iyi ki de demiyor :)
İçerisinde sevgi, arkadaşlık da var deprem ve ölüm de.. Bunları söyleyince korkmayın, çocukları "plastik kutu"lara hapsetmektense hoş bir üslupla onları hayatla tanıştırmak fena fikir değil bence..
Lafı çok uzattım, sizi şiirlerle başbaşa bırakayım :)
Benim favorim de aşağıdaki :)
Bir çocuğun bakış açısından, annesinin sobayı, ocağı, lambayı yasaklamasına rağmen muzip bir ifadeyle
"Ama annem
Benim her sabah
Kocaman güneşi kucakladığımı
Bilmiyor..." :)
HERKESE KUCAKLAMALIK KOCAMAN GÜNEŞLER, ISLIKLI ŞİİRLER, MUTLULUKLAR DİLERİM :)
Devamını oku »
"..Ama eğer ıslık çalmayı biliyorsanız, bırakın şiiri,ıslık çalmaya devam edin. Çünkü ıslık, şiirdir." demiş Necdet Neydim kitabın ön sözünde.
Hangi kitabın tabii önce onu söylemem lazım :)
Birkaç gündür bu kitabı okuyordum.. Uzunluk olarak 1 saatte bitebilecek bir kitap da olsa içerik olarak benim için üzerinde bir müddet daha durmayı gerektirecek bir kitap..
Yazarından bahsetmek isterdim ancak kendi sitesi sanırım bunu benim yerime ve çok daha güzel olarak yapacaktır, "Necdet Neydim kim" derseniz :) buraya ziyarette bulunabilirsiniz.
Beni en çok çocuklarla yaptığı söyleşiler/aktiviteler etkiledi.
Bir kitabın çocuğa hitap edebilmesi demek hele hele o kitabın çocuklar tarafından sevilmesi demek, bence, oldukça zor. Çünkü çocuklar -neyse ki- yalan söylemeyi beceremiyor..
Yani okudukları yazıyı sevmemişlerse "Hiç sevmedim" diyebiliyorlar.. Bu da bir yazarın -sanırım- kaldırabileceği ağır yüklerden biri olsa da, bu gerçekçi söylem karşısında mutluluk duymayacağını da sanmam..
"Sen ıslık çalmayı bilir misin?" adlı şiirini özellikle eklemedim, merak edenler alıp okusunlar diye.
İçerisinde birbirinden güzel şiirler var. Ve bence hiçbiri çocuklara "ellerini yıka, dişlerini fırçala, arkadaşına vurma" demiyor,iyi ki de demiyor :)
İçerisinde sevgi, arkadaşlık da var deprem ve ölüm de.. Bunları söyleyince korkmayın, çocukları "plastik kutu"lara hapsetmektense hoş bir üslupla onları hayatla tanıştırmak fena fikir değil bence..
Lafı çok uzattım, sizi şiirlerle başbaşa bırakayım :)
Devamı da var :) |
Favori olunca yandan bakıyor :) |
"Ama annem
Benim her sabah
Kocaman güneşi kucakladığımı
Bilmiyor..." :)
HERKESE KUCAKLAMALIK KOCAMAN GÜNEŞLER, ISLIKLI ŞİİRLER, MUTLULUKLAR DİLERİM :)