Fark ediyorum ki maşallah kımıl kımılsın.
Kendine yer mi açıyorsun yoksa benimle oynamaya mı başladın;henüz o kısmı çözemedim ama sen yine de tüm bu tekmelere, Meksika dalgalarına devam et olur mu?
O kadar keyifli ki...
Kendimi bir süredir kanguru gibi hissediyorum; seni de güvenli kesemde taşıyorum.
İnsanlar hamileliğin sonlarında bambaşka duygular yaşayabiliyormuş;daha duygusal olabiliyorlarmış.
Benim daha da duygusal halim olabilir mi,bilmiyorum ama bu ara hep seninle konuşuyorum(z)
Öncelikle canın neee zaman gelmek isterse o zaman sağlıkla gel bu dünyaya..Bizim acelemiz yok.
İleride nasıl biri olursun diye düşünmeden edemiyorum.
Kime/kimlere benzersin?
Elbette sadece kendine de benzeyebilirsin :)
Bizim babanla "yok yok bu bebiş bana benziyor" atışmalarımıza sen hiç aldırma (nasılsa baban duymasın da bana benzeyeceksin kıhkıhkh :P )
Daha şimdiden seni tanıyorum ve seni özlüyorum.
Ki bu özleme kısmı da bir tuhaf;sanki sen hep hayatımızdaymışsın gibi bir his.
Ben bu satırları yazarken bile "Anneeee ben burdayıııım" diyorsun ya sana hem gülümsüyorum hem de bazen ne yapacağımı bilemiyorum.
Neleri sevdiğini biliyorum: kalsiyum içeren tüm yiyecek ve içecekler hele ki süt ve ayran :)
Mozart dinlerken ona eşlik eden tepkilerinden o amcayı da sevdiğini anlıyorum.
Babanın "Eliiif pabucu yarııım, çık dışarıya oynayalııım" demesine karşılık attığın tepiklerden evdeki kara balıkla oynamaya can attığını görebiliyorum(z)
Kitap okunmasını,yürüyüşte sallanmayı, suda olmayı, yemeyi seviyorsun o çok net.
Seninle vakit geçirmeyi seviyorum(z) zaten tüm gün 24 saat birlikteyiz.
Sana söylemek istediğim birkaç şey olduğunu fark ettim:
Kafanda nasıl bir "anne"/"baba" modeli var bilmiyorum.
Düşündüm ki bu modeller hep zamanla ve birlikte şekillenecek.
Bana sorarsan "sen nasıl bir anne olursun/olmak istersin" diye: (ya da sen nasıl bir "elif"sin aklımda)
Öncelikle hep yanında olduğumu bil isterim;zaman/şartlar vs. ne olursa olsun.
Sevdiğin işi yapman için seni canı gönülden desteklemek isterim; hatta "mühendis" olmak istiyorum dersen şaşırıp "marangoz" olmak istiyorum dersen sevinebilirim :)
İnsanların ne giydikleri/nerede yemek yediklerinden daha çok nasıl sohbet ettiklerine odaklanmanı isterim elbette;yoksa o etiketler koparılıp gider.
Konu/kişi ne olursa olsun önce "öz"e bakabilmeni; olayları büyük resimde yorumlayabilmeni isterim.
Pazardan alacağımız kıyafetlere yeni bir şeyler ekleyip/dikip (o zamana kadar dikişi de öğrenmem lazım!) bununla babana enn havalı moda defilesi yapman da çok hoşuma gider.
Ben de çok bilmiyorum ama beraber şekilli kurabiyeler pişirsek ve karşılıklı sütümüzü tokuşturarak onları yesek ne harika olur değil mi?
Birlikte okuduğumuz bir kitabın devam kitabı çıktığında aynı coşkuyla sevinelim, gözlerimiz aynı ışıldasın isteyebilirim tabii :)
matematikle fizikle kimyayla ilgili bir şey sorduğunda (ki bu kişi kesinlikle baban olacak yavrum, buna alış) benim de seninle beraber yeni bir şeyler öğreneceğimi unutma..
Yeni yerler görmeye gitmeden önce çantamıza atacağımız ilk şeyin fotoğraf makinesi olacağını hayal ediyorum.
"Olmayana" değil de "olana" odaklanmanı ve hayatta hep şükretmeni görmek bizi çok mutlu eder.
Bazen babanla karıncaların yollarını izlemeye gidersiniz bazen uçurtma uçurmaya.
Umarım hep güzellikler çıkar karşına.
Sağlıkla gel güzel kızım :)"
Kaynak: deviantart |
* Ne çok şey istemişim yahu minicik bebeden :P
HERKESE MUTLU HAFTA SONLARI, SEVGİLER :)
:) çok tatlısın...
YanıtlaSilben de oğluma hep yazdım hala yazarım...
hep yaz :)
:) Sağolasın..yazmak cidden iyi geliyor insana..
SilSen de hep yaz :)
Merhaba Elif'cik:)
YanıtlaSilFarkındasın değil mi ne kadar şanslı olduğunun,
Evet evet çok şanslısın, çünkü adının geçtiği her satırda sevgi var,okuyucunun hele hele bir annenin yüreğine dokunan sevgi sözcükleri var...
Sağlıcakla gel Elif'cik:)
Merhaba Esra,
SilÇok tatlısın :) Güzel sözlerin için teşekkür ederiz..
İnş. sağlıkla kavuşuruz Elifimize :)