Bugünlerde neler oldu hayatımızda...
Elif ay dönümünden sonra yepyeni bir döneme girdi. Zaten her ay bunu yaşıyoruz, istisnası olmadı. O geçişler işte bazen sancılı olabiliyor yani o büyümeye çalışırken ben yorulmuş olabiliyorum. Geçen günlerde yine çok ama çok çok çok ağladığında kendime tekrar edip durdum: "bir sıkıntısı var ki ağlıyor, beni gıcık etmek için ağlamıyor ki..." diye. Ama neticede insanım ve bazen - hele de aklıma kolik geldiğinde- sabrım taşabiliyor. 1 bebekle evde baş başa olmak bir taraftan onun gelişimini birebir görebilmek açısından harika bir fırsatken işte bazen de fazla gıdıklayıcı olabiliyor. Ki bu durum da işin doğasında var. Elif'in alttan dişi göründü ancak henüz patlamadı, belki o'dur onu rahatsız eden bilmiyorum. Değişiyor gün geçtikçe, onu görebiliyorum. Büyüyor ya sıpa :) Maşallah tabii... Bir şeylerden şikayet gibi değil de hani bazen farklı bir havayı teneffüs etmeye de ihtiyaç duyuyor insan.
Birkaç gün üst üste hava ciddi anlamda kötü olunca evden çıkamadık, güneşi bile göremedik. O kadar çok canım sıkıldı ki... Ama iyi ki de sıkılmış. Sonunda beni harika bir yere götürdü. Detaylıca başka bir yazıda yazacağım ama tam da hayallerimdeki gibi hayvanların rahatlıkla konuşabildiği bir yer olduğunu söyleyebilirim. Merak etmeyin, kafayı yemedim. Yani,henüz :)
Kargo görevlileri ile ahbap olduk bir de. İnternetten sipariş verince genelde takip ediyorum ve adamları balkonda "şşşttt sessiz olun ve zile basmayın" diyerek karşılıyorum, genelde Elif'in uyku saatinde geldikleri için. Geçen gün sürpriz bir kargo gelince durum değişti tabii. Aras Kargo genelde aşağıdan bile zile basmazdı ama adamcağız balkona bakınmış beni göremeyince mecbur zile basmış. Elif de çığlık çığlığa uyanınca adam bir dolu özür diledi. Neyse hala iyi niyetli insanlar var, ne güzel :) Kargodan çıkan pakedin üzerinde isim yoktu ve içinden çıkan kitapta da bir şey yazmıyordu. Şaşırdım, instagramda da duyurdum, meçhul kişiye teşekkür ettim. Sonradan anlaşıldı ki bir kitap çekilişinde eş olduğumuz kişi göndermiş :) O da değişik oldu. PTT Kargoyu hala sevmiyorum, ya denk gelmiyoruz ya da anlaşamıyoruz. geçen sene "kim o" dediğimde, adamın "posta" demesini "pasta" anlayıp, "biz pasta siparişi vermedik" demiştim. Gerçi o zaman hamileydim, adama her şeyi söyleyebilirdim :)
Clarice Bean'i yeniden okurken Ruby'nin Hitch'i gibi bir uşak istediğime karar verdim. Ev işleri neden bitmez biri bana açıklasın :) neyse ki her şeyi gören biri değilim. Görenlere Allah kolaylık versin. Lakin yemek, içmek, ütü yapmak, çamaşır yıkamak, bulaşıkları yerleştirmek...derken "y" vaktimden çalan tüm ev işlerini buradan esefle kınıyorum. Çok nankörsünüz kuzum, her gün ilgi bekliyorsunuz :)
Gönderdiğim kartlar tek tek sahiplerine ulaşmaya başlamış, yaşasıııın... Geçen yazımda söylemeyi unutmuşum, ben onları postaneye adresleri yazmadan götürüyormuşum meğerse. Son anda fark edince Adanadaki kuzenlerle oturup adres yazdık :)
Unutkanlık demişken... Mutfakta kendini kaybeden bir ben miyim? Elif için pişen yemekler simsiyah oluyor, fırında mutasyona uğrayıp çıkıyorlar. Ocaktan yemeği alıyorum ama ocağı kapatmıyorum. Bulaşık makinesine kirlileri değil temizleri koyuyorum. Kahve pişirirken öyle bir işe başladığımı tamamen unutup başka bir içecek hazırlıyorum. Tost ekmeği ve kaşarı tost makinesine koyup bekliyorum ama biri de demiyor ki fişe takmazsan çalışmaz diye. Ben bu halimle maşallah Elif'i yine iyi besliyorum değil mi? geçen gün yürüyüşe çıkarken ayakkabımı giydiğimde bir terslik olduğunu anladığımda Elif arabasından yani içeriden bana sesleniyordu. Çok dalgınım, çok şaşkınım. Yorgunluk mu demir eksikliği mi yoksa anneliğin özü mü böyledir, bilmiyorum. Öyle olsa karabalık niye çayın altını açık unutsun ve biz misafirliğe gidelim değil mi :) İnanıyorum ki Elif bizi hizaya sokacak :)
Tek tek ismini saymayacağım ama blog sayesinde çok tatlı insanlarla tanıştım, haberleştim ve hala da görüşüyorum. Bu da bugünlerin mutluluk sebebi...
Norah Jones'u ne zaman dinlesem aklıma Kare günleri geliyor. Kitaplarla tüm gün birlikte olmak, çalışmaktan sayılmamalı bence :)
Evet benim kartım bana ulaştı ☺️
YanıtlaSilHatta bu günlerin en büyük sürprizi ve başıma gelen en güzel olayı oldu diyebilirim. Doğrusu yıllar sonra aldığım ikinci karttı ilki sevgili Ayşen ( Moon ) den geldi .
Benim için hala muamma adresimi tam olarak nasıl buldun ? Ayşen örneğin devam ettiğim patchwork atölyesine yollamıştı .
Vallahi pek sevindim ve kendimi özel hissettim. Teşekkür ederim . Seni de Elif'i de kocaman öperim. Yeni yılınız kutlu olsun !
Unutkanlık mevzuuna gelince yorgunluk diyorum ben , aynı anda pek çok işle uğraşmak her şeyi tek başına yapmaya çabalamak ...
Zor iş . Kolay gelsin !
Çok teşekkürler, çok naziksiniz :) Kartınızı beğenmenize de çok sevindim. Mutlu, güzel yıllar olsun... Sevgiler
SilBüyük oğlum 3 yaşını doldurup, konuşmaya, kendini ifade etmeye, uyumaya başlayınca uzun bir rüyadan uyanmış gibi hissetmiştim, sabır, sabır, sabır..Bedeli bu o minik kalplerin bir numarası olmanın.
YanıtlaSilAnneliğin çok büyük bir yüzdesi sabır..Katılıyorum sana. Ama çok tatlı değiller mi :)
SilBu kadar mı iyi gelsin bir blog bir insana☺️
YanıtlaSilBu blog mu? Sahiden mi? Ay çok mutlu oldum. Teşekkürler, sizi ve kızlarınızı öperim :)
SilBenim kartım henüz ulaşmadı , ama ulaşır herhalde. Umuyorum yani:)
YanıtlaSilO isimsiz paketi gönderen arkadaşa da yüzbinmilyon tebrik , bir not , bir dilek minik bir kart da mı koymayı akıl etmemiş içine! Ne özensiz insanlar olduk biz böyle yahu.
Demek biz pasta istemedik dedin ama ha , hahahahah :)))
Ya işte ben bu Ptt Kargoyu anlasam.. Neden bazılarına hemmen ulaşıyor da bazılarına 15 gün sonra gidiyor? Tuhaf cidden.
SilKitabı gönderen kötü niyetli değil ama bir minik "merhaba" da fena olmazdı :)
Pasta dedim ya cidden.. :)