Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




24 Ağustos 2015 Pazartesi

Mini Tatil- Erdemli :)

Başlıkta "mini" yazmış olmam sizi yanıltmasın, kooocaman bir haftalık bir tatildi bizimkisi hem de Elif ile baş başa. Karabalık iş ve izin işlerini ayarlayamayınca, biz de atladık uçağa gittik anane yanına yazlığa, Mersin-Erdemli'ye.
Babası yokken ne yaparım, çok yorulur muyum diyordum ama sağ olsun annem gece nöbetlerinde çok yardımcı oldu. "Tatil" dediysem ben tabii ki dinlenemedim ama ailecek bol bol vakit geçirmiş olduk, deniz havası aldık, bunlar da yeterli.
Annem, teyzem, Eda, ben, Elif ve tatlışko yeğenim bir balık Ayça ile güzel bir hafta geçirdik. Ara ara kuzenler de eklenince tatilimiz çok neşeli oldu.
Tatilden minik notlar da yazayım, inşallah sonraki tatillerimizde dönüp okur faydalanırım bu yazıdan.
- Ana-kız olarak bir orta boy bavula sığdık. Aslında küçüğe de sığardık ama oradan neler alırım bilemediğim için tam dolu olmasa da orta boy valizle gittik geldik.
- Uçakta Elif kesinlikle uyumadı hatta içi bile geçmedi :)
- Giderken daha rahattık, rötarsız olarak gündüz vakti kitap okuyup bir şeyler kemirerek 1 saati tamamladık. Dönüş yolculuğumuz apayrı bir yazı konusu bile olurdu ama lafı uzatmış, olayı abartmış olmayayım, 2 saat son dakika rötarıyla gecenin bir vakti eve geldik ve Elif uçakta yine uyumadı :) Adana havalimanı oldukça küçük, birkaç uçak birden rötar yapınca oturup bekleyecek yeri zor buldum. Elif sağa sola doğal olarak koşturmak istiyorken neyse ki yanımıza çocuklu birileri oturdu. Sol tarafımızda 3 yaşında bir erkek çocuğu, sağ tarafımızda 5 yaşında bir kız çocuğu, karşımızda -pek konuşmasa da- 3 yaşında bir kız çocuğu ile 2 saati tamamladık. Oh çok şükür. İlk başta gecikmenin ne kadar olacağı da söylenmedi. 1 saatin sonunda açıklama yaptılar. Duruma hiç şaşırmadım, işin aslı kızmadım da sadece biraz yoruldum. Yanımızdaki 1minik paket balık krakerin bu kadar bereketli olup 4 çocuğa yetebileceğini öğrenmiş oldum mesela. (her biri yaşı kadar kraker istiyordu da :P ) Uçaktaki gecikmeyi görüp üzülmüştüm ama sonra şunu düşündüm: 1. her şerde vardır bir hayır, 2. geç olsun güç olmasın (atasözlerimiz boşa söylenmemiştir herhalde), 3. durumdan keyif almaya bak. Eve geldiğimizde 01.30du, yattığımda saat 02.30du, bayılmışım tabii ki.
- Elif, minik kuşum Ayça'yı (6 aylık) bayağı kıskandı. Benim kucağımdayken Ayça, Elif hırçın davrandı. İkisini kucağıma alıp sevdiğimde Ayça'yı itti. Bir de Ayça ne yerse -püre vs- Elif de istedi, verdik :) Severken de illa ki gözüne parmağını soktu. Ama bence ilerde süper kanka olurlar, neticede aralarında 1 yaş bile yok.
-Elif için birkaç farklı mayo almıştım. Koruyuculu olan mayosunu giydirdim daha çok, güneş kremi de çok fazla  sürmedim. Bizim sahil pek kumluk olmadığından kovasıyla pek oynayamadı ama yine de denizi çok sevdi.

- Kedi, köpek ve kuşun bol olduğu bir yerdi, her birine ayrı çığlıklarla tezahürat yaptı Elif de.
- Tantuni, kebap ve sıkma yedim; yaşasın. Şimdi yazarken fark ettim ki bici biciyi unutmuşum. Anneme söylesem dert olur, paketleyip göndermeye kalkar :)

Adana Kebap, pilavsız olur :)

Domates ezmesi nasıl desem? Bir harikaydı mmmm :)

Sıkmalar :)
- Birtakım projelerim için taş topladım. Boyamak için değil. Daha geçen seneki taşlarım duruyor öylece. Bu senekiler minik çakıl taşlarıydı. Sebebi bu yazıda saklı. Yapabilirsem onu da yazarım buraya.
- "Elif ve uyku" konu başlığını burada açmayayım ama kısaca Elifin pek az ve zorlukla uyuduğunu, sıklıkla uyandığını, benim genelde sersem dolaştığımı yazmadan da geçemem. Yok yapamam bunu :)
- Denizi çoooook ama çooooook özlemişim. Şu herkesin kafasının bir köşesindeki emeklilik hayali olan "sahil kasabası" fikrini neden önce yap(a)madığını sorgulamaya başladım. Aklıma "Balık Tutma Dersleri" kitabı geldi. Hani şu bildik hikaye, sandalında balık tutarken mutlu bir amca var, yanına bir iş adamı geliyor ve ona bol para kazanmanın yollarını anlatıyor. En sonunda balıkçı "peki sonra ne yapacağım" dediğinde "kendine minik bir sandal alıp keyifle balık tutarsın" diyor ve balıkçı da "e zaten ben onu şimdi yapıyorum" diyor ya... Bizimkisi cidden o hesap. Sandalda balık tut,mutlu yaşa ne oluyor sanki büyük şehirde trafik strestinde cebelleşiyorken, bilmiyorum ki...
Bu yazıyı yazmaya sabah başlamıştım, fırsat buldukça yazdım ve fark ettim ki bugün en az 5 kişiye "Sana Elif'in tatil fotoğraflarını göstermiş miydim?" diyerek kızımla çaktırmadan hasret giderdim :)
Bir de bu tatilde dikkatimi çeken şeylerden biri de benim "temizlik" anlayışım ile "genel" ahalinin temizlik anlayışının pek uymaması oldu. Havaalanında Elif yere oturdu, yeri elledi, milletin oturduğu yerlere tırmandı, sandalye başlarını yaladı ve sonra aynı elleriyle balık kraker yedi. Bu beni 1 gram rahatsız etmedi. Çevredeki anneler müdahale etmeye kalkınca ben onlara müdahale ettim, "bırakınız yapsınlar" diyerek. Çocuğu yeri ellediği her seferden sonra çocuğunun ellerini ıslak mendille silen anne gördüm. Eleştirmiyorum, demek ki yüreği var. Bir de olmazsa olmaz "ayyy daha çok küçük, kreşe mi gidiyor, kış için Allah güç versin çok hasta oluyor"cular vardı. Bu türü her alanda yetişebilen bir sebzeye benzetmek istesem sanırım bu, maydanoz olurdu :)
Bu tatil de böyle geçti, güzeldi, hoştu, eğlenceliydi, Ayçalıydı, anneliydi, denizliydi...
Çok şükür :)

14 yorum:

  1. Maydanoz o kadar bol yetişiyor ki bu memlekette... üzerine su dök kaç :)))
    ohh nefis tatil olmuş... :)
    mumcuk minik fındığa...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üzerine su döküp kaçayım mı :) çok neşeli bir görüntü geldi gözümün önüne..sağolasın canım Aslı :)

      Sil
  2. Erdemliyi görünce içim cız etti rahmetli babamın da Erdemli-Limonlu'da yazlığı vardı. Çocukluğum gençliğim orada geçti. Ne çok hatıralarım var orada :(
    Kalabalıkken çok güzel oluyor yazlık ne güzel siz de hep bir aradaymışsınız. Kazasız belasız bir tatil yapmışsınız darısı başımıza :)
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa cidden mi? Bizim yazlık da biraz eski, 23 yıllık.. Limonlu'yu da bilirim yani :)
      Kalabalıkken gerçekten güzel, çocuklarla hep neşeli geçiyor zaten :) çok teşekkürler

      Sil
  3. Mayıs ayında Eda'larla İskenderun'dan dönerken Adana Havalimanından döndük. (Giderken de oraya inmiştik) Dönüşte Eda'ların uçağıda rötar yapmıştı... Nil'le ben de o küçücük havalimanın da ben de vakit geçirmenin binbir yolunu aramıştım. Orada bulunduğumdan yazın ayrı bir keyif verdi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oyyy Adanadan dönüş mü :) Bu bilgiden haberim yoktu..havalimanı cidden minnacık, kebap yemiş miydiniz bari :)

      Sil
  4. maydanozları çok kafaya takmamak lazım ;) her yerde bol bollar maşallah

    YanıtlaSil
  5. Tatillerin adı sadece tatil, eskisi gibi beklentiye girmemek lazım bu yıl daha iyi anladım ben:)
    Gidiş-dönüş-bekleyiş-beklemeyiş hep bi curcuna...Bunları da güzel geçirilen bir kaç günün bedeli olarak düşünüyorum yoksa tadı çıkmaz:)
    Senin maydanozlara özel cevap paketlerine ne oldu , onlardan açıverseydin ya:)))))))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben bu yorumu kaçırmışım yahu, ben o hazır cevap paketlerini ortaya dökeyim yine :)
      tatil aynen..beklentiye çok girmeyeceksin :)

      Sil
  6. ayyy sen erdemli'ye mi gitmiştin? ben orda doğdum biliyo musun? :) (selcen)

    YanıtlaSil
  7. Aaa ne sahane kacirmisi. Erdemli tatilinizi... Amcamlar orda yasiyor hatta babamin mezari da orda her seneye 2-3kere ziyarete giderim... Belki bi yaz karsilasirizz...ben kurban bayraminda ordaydim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa bilmiyordum.. yeniden başın sağolsun diyeyim..
      Belki denk geliriz bir gün, ben de aymirayı severim bolca :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...