Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




24 Mart 2017 Cuma

Değişim Güzeldir: Baş/ Kalıplar ve Yeni Elbiseler

Böyle bir yazı yazmak için açmadım bilgisayarı ve blogger hesabımı ama kendimi birden burada ve bu yazıyı yazarken buldum. Sabahki yazıyı yazarken fark ettim ki beni de annelik yolumda zorlayan en büyük madde KALIPLAR. Daha doğrusu bu kalıplara sıkışmış hissetmek ve bu kalıplar içerisinde olmazsam kendimi güvende hissedememem. Buradan da "normal" olana ve normalliğin kime göre belirlendiğine göre gideriz. O yol çok uzun olur ve bugün -hele bugün- uzun bir yola çıkmak değil niyetim. Şimdi yavaşça kestirmeden gidelim ve patikaya sapacak olursak yolumuzdaki güzellikleri kaçırmayalım. Geçen gün buraya bir şeyler yazacaktım ve başlığı da "Yarım Yamalak" olacaktı. Yazdığım yazıların içeriği başlıktan sonra gelir bazen. Bir anda gözümün önüne başlık çarpar. Birkaç gün üzerinde düşününce...
Devamını oku »

"Elif Çok Şanslı Çünkü Ben..."

Özellikle bu ara aklıma gelip de anneliğimin bana iyi/hoş gelen yanlarını yazmazdım açıkçası ama Sevgili Güneş'in bu yazısı ile beraber bende de yazma isteği oluştu.
Annelik macerasında genel olarak olmayana/eksik kalana/yapılamayana odaklanma oluyor, bunu ben de fark ediyorum. Veya sonuna hep bir "ama" ekleniyor ki bu da cümlenin başındaki olumlu ifadeyi yerle bir ediyor. Dolayısıyla bugün bu yazıda kendimi annelik konusunda tebrik ettiğim yerleri bulup (olumsuza odaklanınca olumluyu bulmak için önce bir durup düşünmek gerekebiliyor) yazacağım. Böylece Elif'in ne kadar şanslı bir çocuk olduğu ortaya çıkacak :)
Bu başlığın altını dolduran bloglarda uzun listeler görünce korkmadım değil ama baştan onu söyleyeyim.
Benim minik listem işte böyle:

1) Empati / İhtiyaçlarını (Doğru) Anlama: Bunu sadece Elif için de söyleyemem. Etrafımdaki bir kişinin o an neye canının sıkılmış olabileceğini veya sadece mimiklerinden/bakışından sorunun ne olduğunu anlayabiliyorum. Bunu su grubu burçları rahatlıkla yapabiliyor zaten :) Hele ki balıksanız... Elif özelinde yazacak olursam da, inadı/ağlaması/huysuzluğu veya tedirginliği neden kaynaklanıyor olabilir elbette ki fikrim var. "Ama sen şimdi neden böyle oldun?" diye şaşırmam. Fazla gözlem doğru sonucu da beraberinde getiriyor galiba.

2) Kitap Saati: Başlığa "saat" koydum ama aslında öyle belirli bir saat dilimi yok. Kendim kitap okumayı sevdiğim için Elif(l)e kitap okumayı da seviyorum. Ve severek yaptığımız her şey enerjimize de yansıyor haliyle, buna çok inanıyorum. Elif kitapçıya gitmeyi, orada gezinmeyi sever. Akşamları ona kitap okumamızı da ister ve bunun neticesinde güzel paylaşımlar yaparız, ortak bir aile dili oluştururuz. Kitap okuma kısmında en sevdiğim şey de bu zaten. İleride ne olur bilmiyorum tabii ama Elifle şu an beraberce kitap karıştırmak, resimlerini yorumlamak ve drama yaparak okumak benim "şanslı Elif" listesinde en güçlü bulduğum yönlerimden biri.

3) Nasıl Yiyorsa Öyle: Bilenler bilir, Elifin kendi kendine yemesi için onu neredeyse tamamen serbest bıraktım. Bunun için çok uğraştım diyemem çünkü uğraşmadım. Dışsal bir motivasyonum olmadığı için de uğraşmama gerek kalmadı. Çorba yapmayı bilmediğimden çorba içmedi mesela Elif ve bunu bana kendimi kötü hissettirmedi :) Veya yoğurdu illa cc ile ölçüp kaşıkla vermedim. Kasenin içine yoğurt ve kaşık koydum. Elif onlarla hem oynadı hem de ağzına girdiği kadarıyla biraz da yedi.


4) Beraber Eğlenmek: Bazen dans bazen oyun bazen de sadece saçmalamak. Her zaman bu modda değilim. Ve olmak zorunda da hissetmiyorum açıkçası. Ama dans edeceksek veya saçmalayacaksak sonuna kadar yapabiliriz bunu.

5) Bırak Dağınık Kalsın: 2balık olarak genel anlamda düzen sevmeyen bir aileyiz :) Bu bence bir çocuk için çok büyük bir şans ahahahaha :P Mutfakta kek yaparken etraf mı dağılmış, salonda minderler 10 gündür aynı pozisyonda yerde mi duruyor... Bunlar bana batmıyor, batmayınca Elifi de sıkıştırmıyorum veya dağınıklık konusunda bir gerginlik yaşanmıyor.

Aklıma bu maddeler geldi.
İnsan kendine de körleşebiliyor. Belki etrafımdakiler yazsa daha objektif olurdu bilemiyorum.
Yeri gelmişken kardeşiminkini yazayım.
Ayça çok şanslı çünkü,
Onu hemen her gün nereye giderse gitsin prenses gibi giydiren ve bundan da mutluluk duyan bir annesi var. Evde de genel olarak rahat. Ayça'nin evdeki kedileri Suşi'yi her türlü böğrüne basmasına da izin veriyor. Bir sorun oldu mu onu da çabucak çözmeye çalışır canım kardeşim, Elif de aslında böyle bir teyzesi olduğu için çok şanslı :) Kalpcikler...

Siz de katılın bu başlığa, yavrunuzun neden şanslı olduğunu yazın&yazdıkça kendimizi iyi hissedelim :)
Devamını oku »

21 Mart 2017 Salı

Film: Kırmızı Kaplumbağa

2017 yoksa benim sinemada film izlemeye döndüğüm bir yıl mı olacak? Durup durup kendimi sinemalar.com'da film seçerken buluyorum :) Son dönemde evde film izlemeyi beceremediğimizi ve bunu pek de sevmediğimizi fark ettim. En büyük sebebi de evimizin bu kış mevsim normallerinin üzerinde soğukta kalmasıydı :( Dolayısıyla bazı oturma alanları hep soğukta kaldı ve evimizin gece 12den önce uyuduğu pek görülmeyen miniğinin durumu da eklenince evde ayaklarını uzatıp film izlemek çok da keyifli olmadı. Tam burada aklıma Yağmur'a gittiğimizde evdeki iki bıdığın şekilden şekle girerek izledikleri Ponyo geldi. Yani aradığım şey büyük ekran mı bilmiyorum çünkü sinemada büyük ekranda film izlemeyi seviyorum gerçekten. Bir de karanlık elbette :) Sinemadaki mısırı çok sevemiyorum ama çok tuzlu ve...
Devamını oku »

20 Mart 2017 Pazartesi

Mutlu Yaşlar Bizeee :)

Doğum günümle ilgili bir dolu şey yazacaktım aslında ama baktım ki kafamdakileri bile tam toparlayamamışım :) Ben de genel bir şeyler yazayım istedim. Önceki doğum günü mesajlarıma baktım. (2013, 2014,2015,2016) İçinde hep bir hesaplaşma var sanki :) Geçen seneki yazıma bile "yabancı" hissettim aslında kendimi. Kendim için yaptığım en iyi şeylerden biri Mayıs ayı gibi Tüten ile çalışmaya başlamak ve daha da güzeli çalışmayı 6 aydan sonra bitirmek olmuş :) Ara vermeseydim muhtemelen Tüten'in demek istedikleri bende sadece "teori"de kalacaktı. Pratiğe geçmeye başladığımı geçtiğimiz günlerde fark ettim ve bunu Tütenle de paylaştım. O da dedi ki, "işte bu yüzden ara vermek veya bazen çalışmayı tamamen bitirmek gerçekten iyi oluyor." Daha geçtiğimiz hafta mesela birden ama gerçekten aniden...
Devamını oku »

15 Mart 2017 Çarşamba

Barfi / Hidden Figures / Benim Abla :)

Herkese Merhaba, Bu kez oldukça farklı bir yazı yazmak istedim. Bugün tamamlayıp yayınlayabilirsem de çok mutlu olacağım :) Son dönemde izlediğim 2 filmden ve "Benim Abla"nın kim olduğundan bahsetmek istiyorum. Öncelikle BARFİ... Yaklaşık 10-15 gün önce ilk yarısını izlediğimiz filmin ikinci yarısını da dün gece izledik ve zaten ilk bölümünden beri aklımda olan Barfi sinema tarihi belleğime iyice kazındı :) Hint filmlerine özel ilgisi olan biri değilim ama Aamir Khan'ı çok severim ve bu filmi de canım karabalık bulduğu için heyecanla izledik. Sinemalar.com'da yer alan özeti okuyunca şaşırdım açıkçası çünkü Barfi çok da seçim yapmak zorunda kaldığı bir durum yaşamıyor bence. Sadece olaylar ve gelişmeler bu yönde oluyor. "Barfi hem işitme hemde konuşma özürlü bir gençtir. Shuriti...
Devamını oku »

7 Mart 2017 Salı

Değişim Güzeldir- Mide

Bu yazıya nasıl bir başlık yazsam aslında bilemedim ama sanırım en uygun başlık bu olacak... Değişim ile neyi kast ediyorum, güzel olan nedir ve ben geçen gün neden kruvasan yemedim gibi soruların cevapları ve çok daha fazlası az sonra bu blogda :) Televizyonda hala böyle şeyler söyleniyor mu acaba bilmiyorum, televole gibi oldu cümlem çünkü. Bazen istatsitiklere bakıp korkuyorum. Benim aklımda olan 20-30 kişilik bir grup iken (hani okuduğunu bildiğim tahmin ettiğim diyeyim) rakam bunun katları olunca bazen yazmaya çekinmiyorum desem yalan olur ama neticede burası herkese açık olarak oluşturulmuş bir portal. İnsan bloguna yazınca ilk zamanlarda olduğu gibi sadece kendisi okuyor sanırım :) Neyse gelelim fasülyemizin nimetlerine: Aklımın hep bir köşesinde olan şeyler geçtiğimiz pazar...
Devamını oku »

1 Mart 2017 Çarşamba

Son Günlerde

O kadar çok şey oldu ki aslında, her biri için ayrı ayrı yazmaya başlayıp detaylandırdığım için buraya hiçbirini ekleyememek canımı sıkınca hepsinden kısaca bahsetmek istedim. - En mühim olanından başlayayım, Elif'in geniz eti alındı ve 2 kulağına da tüp takıldı. Meğerse çocuk ondan uyuyamıyormuş demek isterdim ama o da değilmiş :) Neyse horlamadan uyuyor çok şükür ve meğerse gerçekten çok az duyuyormuş çünkü söylediklerimizi tekrarlatmamaya ve "bu bebek çok ağlıyor, başımı ağrıttı" demeye başladı. Ağzından nefes alan ve horlayan bir bebeniz varsa lütfen çocuk doktoruna gitmeyin, direk ve sadece kbb'ye gidin ve bizim gibi "son dakika"ya kalmayın. Bu süreçte Adanadaydık hava 17 dereceydi ve biz mutluyduk. Yanımda karabalık yoktu ama annem, Eda ve kuzenler her şeyime yetişti sağolsun....
Devamını oku »