Başına "1" koydum diye bunun bir seri olduğunu düşünmeyin... Sadece unutmak istemediklerimi buraya da yazmak istedim. Benim için duygusal bir anlamı olsa da niyetim karşılaştığım insanlar oldukları gibi anlatmak sadece.. Hani böyle insanlar da var diye. Elbette ki var. Hayat sadece bizim bakış açımızla ve bizim çevremizde dönmüyor ama değişik -bizim için- birşeylerle de karşılaşınca insan kendindeki duygu durumlarını bir daha gözden geçirebiliyor.
1. Kısacık saçlı, Siyah üstüne beyaz puantiyeli elbiseli gülümser teyze : Güler teyze :)
Gittiğimiz minicik tatilde etrafta yiyecek çok fazla seçenek olmadığından sadece 1 mekanı kendimize belirledik ve devamlı oraya gittik.(toplamda 4-5 kez gittik sanırım) 5-6 masası olan kendi halinde bir yer ama ev yapımı şeyleri var. Güler teyze de orada çalışıyor, garson aslında ama her işe koşturuyor ve en önemlisi hep şaşkın yalnız hep gülümsüyor. Arada soru sorma cesaretim oldu;hayatından ne kadar memnun olduğunu anlattı. Kafası hep dalgındı, aklından neler geçiriyordu bilmiyorum. Ama onu unutmama imkan yok :) Çünkü yaptığı işi gerçekten severek yapıyordu ve değer katıyordu. Ne güzel değil mi?
2. Futbol düşkünü iki kafadar: Yiğit ve Ali.
Biraz uzakça bir markete gitmiştik ve dönüşte heyecanlı bir çocuk (8 yaşlarında) yanımıza geldi ve rotamızı, onları da götürüp götüremeyeceğimizi sordu. Otobüsü kaçırmışlar. Biz de güldük, hadi atlayın dedik ama diğer çocuk (Yağız) ısrarla binmek istemedi. Ben otobüs bekleyeceğim dedi..Belli ki ailesi sıkı tembihlemişti,yabancıların arabasına binmeyin diye. Arkadaşı "hadi oğlum binsene bak iyi insanlara benziyorlar" falan diye ikna etti :) Kısa bir yolculuktan sonra evlerine kadar bırakmak istedik ama Yağız "ben köşede ineceğim" dedi. eve bırakalım dedik ama ürkütmek istemediğimizden ısrar etmeyip köşede indirdik onu. İki arkadaş belediyenin futbol takımındaymış..galiba ceza almışlar o yüzden geç çıkmışlar antrenmandan..otobüsü de kaçırmışlar,yoksa yürüyeceklermiş.. İkisini de unutamam..
3. Kapı Önü Piknikçileri
Geçenlerde bir yerden döndük ve apartman kapısının önünde iki çocuk oturmuş piknik yapıyorlardı. Biz de "afiyet olsun" dedik ama pek de bir şey kalmamıştı, her şeyi silip süpürmüşlerdi. Bize bakıp gülümsedi ve cipsin dibindeki kırıntıları ikram etti :) Halleri o kadar tatlıydı ki..Son ganimetlerini de bizimle paylaşmak istemeleri duygulandırdı beni :)
4. Kızı okusun diye her şeyi yapmaya hazır anne
Bir vasıtayla tanıştığımız bir ablaya çocukların kaçta,nerde okuyor diye sormuştum. Küçük oğlan 9 yaşındaymış,üçe gidiyormuş. Kızı lise bir olmuş, hatta daha dün 15. yaşını kutladık dedi. Sağlık kolejine vermişler, hemşirelik okuyormuş. Çok güzel dedim ben de , önü çok açık bir meslek, iyi yapmışsınız. Bir senden duydum dedi,iyi yaptığımı. Onun dışında herkes karşı çıkmış kızını kolejde okutmasına. O paraya git ev al demişler!!! O da evi her zaman alırım ama kızımın şimdi okuması lazım demiş herkese... Şimdi temizliğe gidiyormuş ama kızına "sen yeter ki oku, ben dilencilik de yaparım" demiş... Şaka falan da yapmıyordu hatta söylerken bile gözleri yaşardı. O ablanın bu cümlelerini de unutamam heralde.
Şimdilik 4 hikaye var aklımda kalan.
Gün içerisinde kimlerle nelerle karşılaşıyoruz ama gülüp geçiyoruz aklımızda kalmıyor.
Halbuki bazıları da hiç unutulmuyor...
Bunlar da öyle 1 hikaye :)
Devamını oku »
1. Kısacık saçlı, Siyah üstüne beyaz puantiyeli elbiseli gülümser teyze : Güler teyze :)
Gittiğimiz minicik tatilde etrafta yiyecek çok fazla seçenek olmadığından sadece 1 mekanı kendimize belirledik ve devamlı oraya gittik.(toplamda 4-5 kez gittik sanırım) 5-6 masası olan kendi halinde bir yer ama ev yapımı şeyleri var. Güler teyze de orada çalışıyor, garson aslında ama her işe koşturuyor ve en önemlisi hep şaşkın yalnız hep gülümsüyor. Arada soru sorma cesaretim oldu;hayatından ne kadar memnun olduğunu anlattı. Kafası hep dalgındı, aklından neler geçiriyordu bilmiyorum. Ama onu unutmama imkan yok :) Çünkü yaptığı işi gerçekten severek yapıyordu ve değer katıyordu. Ne güzel değil mi?
2. Futbol düşkünü iki kafadar: Yiğit ve Ali.
Biraz uzakça bir markete gitmiştik ve dönüşte heyecanlı bir çocuk (8 yaşlarında) yanımıza geldi ve rotamızı, onları da götürüp götüremeyeceğimizi sordu. Otobüsü kaçırmışlar. Biz de güldük, hadi atlayın dedik ama diğer çocuk (Yağız) ısrarla binmek istemedi. Ben otobüs bekleyeceğim dedi..Belli ki ailesi sıkı tembihlemişti,yabancıların arabasına binmeyin diye. Arkadaşı "hadi oğlum binsene bak iyi insanlara benziyorlar" falan diye ikna etti :) Kısa bir yolculuktan sonra evlerine kadar bırakmak istedik ama Yağız "ben köşede ineceğim" dedi. eve bırakalım dedik ama ürkütmek istemediğimizden ısrar etmeyip köşede indirdik onu. İki arkadaş belediyenin futbol takımındaymış..galiba ceza almışlar o yüzden geç çıkmışlar antrenmandan..otobüsü de kaçırmışlar,yoksa yürüyeceklermiş.. İkisini de unutamam..
3. Kapı Önü Piknikçileri
Geçenlerde bir yerden döndük ve apartman kapısının önünde iki çocuk oturmuş piknik yapıyorlardı. Biz de "afiyet olsun" dedik ama pek de bir şey kalmamıştı, her şeyi silip süpürmüşlerdi. Bize bakıp gülümsedi ve cipsin dibindeki kırıntıları ikram etti :) Halleri o kadar tatlıydı ki..Son ganimetlerini de bizimle paylaşmak istemeleri duygulandırdı beni :)
4. Kızı okusun diye her şeyi yapmaya hazır anne
Bir vasıtayla tanıştığımız bir ablaya çocukların kaçta,nerde okuyor diye sormuştum. Küçük oğlan 9 yaşındaymış,üçe gidiyormuş. Kızı lise bir olmuş, hatta daha dün 15. yaşını kutladık dedi. Sağlık kolejine vermişler, hemşirelik okuyormuş. Çok güzel dedim ben de , önü çok açık bir meslek, iyi yapmışsınız. Bir senden duydum dedi,iyi yaptığımı. Onun dışında herkes karşı çıkmış kızını kolejde okutmasına. O paraya git ev al demişler!!! O da evi her zaman alırım ama kızımın şimdi okuması lazım demiş herkese... Şimdi temizliğe gidiyormuş ama kızına "sen yeter ki oku, ben dilencilik de yaparım" demiş... Şaka falan da yapmıyordu hatta söylerken bile gözleri yaşardı. O ablanın bu cümlelerini de unutamam heralde.
Şimdilik 4 hikaye var aklımda kalan.
Gün içerisinde kimlerle nelerle karşılaşıyoruz ama gülüp geçiyoruz aklımızda kalmıyor.
Halbuki bazıları da hiç unutulmuyor...
Bunlar da öyle 1 hikaye :)
HERKESE MUTLU HAFTA SONLARI OLSUN, SONBAHARIN TADINI ÇIKARIN, KOZALAK TOPLAYIN :)