Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




Brigitte Labbe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Brigitte Labbe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Mart 2014 Cuma

Çıtır Çıtır Felsefe: İnanmak ve Bilmek

"Neye inanırız ve neyi biliriz?" diye sormuş bu kez Brigitte Abla.
Çıtır çıtır felsefe serisinin en son çıkan kitabı "İnanmak ve Bilmek"i okudum geçen gün.
Aklımda yoktu yani okumak istediklerim arasında üstlerde değildi bu sıralar ama şu meşhur göz kırpmalar yok mu... Onlara engel olamıyorum. İyi ki de hemencecik okumuşum.
Birincisi çıtır çıtır felsefe kitaplarının tarzını çok seviyorum, özlemişim.
İkincisi içindeki felsefe hangi kitabını okusam -tesadüf bu ya- tammm da aklımdaki bir şeylere denk geliveriyor.
Bu kitabın da öyle olabileceğini son cümlesine kadar aklıma getirmemiştim.
Ta ki Brigitte Abla sanki bana yazmış gibi: "kendine inanmak, kendine güvenmektir" diyene kadar.
Hani bu ara sağlıkla Elif'e kavuşma hayalleri kuruyoruz ve ben arada "hazır mıyım ki ya ben" halleri yaşıyorum ya; işte bu cümleyi o yüzden de çok sevdim.
"Kendine inan esoşçum" dedim :)

Üniversitedeyken bir gün yurtta odada yalnızken ve canım sıkılıyorken radyodan bir ses"Esra,esraaa, orada mısın" diye seslendi. Ben tabii şoktayım. Neler dönüyor diye etrafıma bakınıyorum. "Mutsuz musun yoksa?" diye devam etti ve ekledi "Bir topkek ye geçer" :) Hey Allahım dedim ya, reklammış... Bendeki yüz ifadesi sanırım görülmeye değerdi.
Bazen biriyle konuşurken de öyle olur ya karşıdaki kişi çok alakasız bir şey söyler ama siz onu "evrenin mesajı" gibi alırsınız/öyle almak istersiniz. Sanırım benimkisi de o hesap oldu.
Amacım kitabı kısaca tanıtmaktı ama bak nerelere gelmişim.
Kitapta  "neye inanırız ve neyi biliriz"e bir dolu örnek var. Soru ya da cevap var diyemem çünkü Brigitte Ablanın tarzı bu değil. Sizi düşünmeye teşvik ediyor. Sorusunu çaktırmadan sorup çekiliyor :)
Kitaptan:
*"Bir şeyin yanlış olduğunu kanıtlamak için, bir örnek - tek bir örnek- yeter. Bir şeyin doğru olduğunu kanıtlamak içinse, örnekler vermek, hatta milyarlarca örnek vermek bile,asla yetmez."
*"Hiçbir şeyden kuşku duymadığımızda, her şeyi bildiğimizden kesinlikle emin olduğumuzda, sorun şudur: Başkalarına hiçbir alan bırakmayız. Başkalarının fikirlerini artık dinlemeyiz; tıpkı birinin suratına kapıyı çarpmak gibi, zihnimizi tamamen kapatırız."
*"Biliyorum demek yanılma riskini kabul etmektir."
*"İnanmak aynı zamanda güvenmektir. Karşılığında kanıt istemeden güven duymaktır."

HERKESE MUTLU GÜNLER :)


Devamını oku »

24 Şubat 2014 Pazartesi

Brigitte Abla Geliyoooor-muş :)

Çocuk kitaplarını sevmek apayrı güzel ama yazarlarla kendince "arkadaş" olmak da ayrı bir zevk.
Öyle çok "arkadaş" olmuşluğumuz yok henüz ya da benim sevdiğim yazarlar bunun farkında değil;çünkü bu tek taraflı da olsa harika bir ilişki :)
Arkadaşım olanları yazsam bitiremem ama İstanbul Kitap Fuarında bazılarından çekinerek de olsa imza aldığımı söylemiştim. Sohbet etmek mi??? Yoo dostum, henüz o kadar değil :)
Mesela çizer Ayşe İnan Alican'la keyifli bir röportajımız olmuştu,
Sevgili Behiç Ak'a soracağım bir dolu soru varken "Sevim Ak nerelerde?" demiştim, 
Hatta Bir Dolap Kitap ile "tanışamama" hikayemi bile anlatmıştım.
Kısacası ben tam 1 "uzaktan sevebilme" insanı iken çok büyük hayranı olduğum Brigitte Labbe'nin Türkiyeye gelişine neden bu sevindim bilmiyorum.
"Ankarada olsa kesiiiin giderdim" dedim :) Hatta şahane İngilizcemle ona müthiş sorular sorardım diye bile düşündüm. Hayal bu ya :)
Brigitte Abla :)
Ne yazık ki bu seferki etkinlik İstanbuldaymış.
Ve ben yine anlamadığım bir şekilde Brigitte Ablanın sadece 1 kitabını yazmışım.. Seriyi tamamlayıp burada detaylıca yer vermek istiyorum kendisine.
Ama önce Günışığı Kitaplığının " Brigitte Labbe Eğitimde Edebiyat semineri için Türkiye'ye geliyor" başlıklı basın bültenine yer vereyim:
"Günışığı Kitaplığı tarafından 1 Mart’ta yedincisi düzenlenen
Eğitimde Edebiyat Seminerleri’ne tüm dünyada fenomen olan
“Çıtır Çıtır Felsefe” dizisinin yazarı Brigitte Labbé katılıyor.
 Öğretmen, kütüphaneci, eğitim yöneticisi ve ilgili akademisyenlerin
katıldığı ve konularında uzman kişilerin konuşmacı olduğu seminerde,
Labbé, çocuk ve felsefe arasındaki hassas ilişkiyi anlatacak.


Çağdaş çocuk ve gençlik edebiyatının öncü yayınevi Günışığı Kitaplığı’nın düzenlediği Eğitimde Edebiyat Semineri’nin yedincisi 1 Mart’ta Özel Şişli Terakki Ortaokulu’nun katkılarıyla gerçekleşecek. Kapanış konuşmasını, çocuk kitaplarında fenomen olan “Çıtır Çıtır Felsefe” dizisinin yaratıcısı Brigitte Labbé’nin yapacağı ücretsiz seminere öğretmenler, kütüphaneciler, eğitim yöneticileri ve ilgili akademisyenler katılabilecek.
Edebiyatın ve akademinin önemli isimlerinin konuşmacı olacağı seminerde, çocuk ve gençlik edebiyatının ana başlıkları, eğitim ve edebiyatın buluşma noktaları, kütüphanelerin eğitimde yaratıcı kullanılması gibi önemli konular paylaşılacak. Prof. Dr. Bülent Yılmaz, Doç. Dr. Nermin Yazıcı, yazar Mine Soysal, eğitimci Mehmet Aksoy ve edebiyatın usta ismi Turgay Fişekçi birikimleriyle eğitimcilere yol gösterecek.
Doç. Dr. Nermin Yazıcı, edebiyatın eğitimde nasıl konumlanabileceğine ilişkin yeni yaklaşımları paylaşırken; şair, yazar, çevirmen ve yayıncı Turgay Fişekçi, eğitimcinin öğrencilerini edebiyatla dönüştürme gücü üzerine konuşacak. Yazar Mine Soysal ve eğitimci Mehmet Aksoy, eğitimin edebiyatla temas ettiği noktaların üzerinden geçerek “eğitimin edebiyat karnesi”ni değerlendirecekler; Prof. Dr. Bülent Yılmaz ise konuşmasında öğretmen ve kütüphanecinin işbirliğini ve yenilikçi uygulamaları ele alacak. Seminerde öğrencileriyle yaratıcı okuma uygulamaları gerçekleştiren öğretmenler de özel sunumlar yaparak, yöntem ve kazanımlarını meslektaşlarıyla paylaşacaklar.
Değişik illerden gelen 400’e yakın eğitimcinin ücretsiz katılacağı seminerin yapılacağı Özel Şişli Terakki Ortaokulu’na Bakırköy, Levent ve Beşiktaş’tan servisler kaldırılacak.

Bilgi için: İletişim Yöneticisi Meltem İge  meltemige@gunisigikitapligi.com

Günışığı Kitaplığı 7. Eğitimde Edebiyat Semineri
1 Mart 2014 Cumartesi

PROGRAM

08:30    Kayıt ve ikram

09:30    Açılış

09:45    Doç. Dr. Nermin Yazıcı
             Edebiyat Eğitimde Ne İşe Yarar?

10:30    Uygulama sunumu - Nergis Devrim, Derya İlhan, Özel Şişli Terakki Ortaokulu
             Hazırlıksız için bir hazırlık yolculuğu

11:15    Kahve molası

11:35    Uygulama sunumu - Feyzullah Coşkun, Melih İsfendiyar İlkokulu
             Öğrencilerimle İki Kentin Arasında:  Lataşiba

12:20    Mine Soysal, Mehmet Aksoy
             Eğitimin Edebiyat Karnesi

13:00    Öğle yemeği

14:00    Turgay Fişekçi
             Bir Ustanın Gözünden Edebiyatın Eğitimdeki Yansımaları 

14:45    Prof. Dr. Bülent Yılmaz
             Öğretmen ve Kütüphane: İşbirliği ve Yeni Yaklaşımlar  

15:30    Brigitte Labbé
             “Çıtır Çıtır Felsefe” Dizisinin Yazarı Eğitimcilerle Buluşuyor (Ardıl çeviri yapılacaktır.)                                                                            
16:30    Kapanış



Kayıt                        
E seminer@gunisigikitapligi.com •  T 0212 212 99 73  • F 0212 217 91 74  • İletişim Merve Özcan

Seminer Yeri
Özel Şişli Terakki Ortaokulu  •  K1 Konferans Salonu
Ebulula Mardin Cad. Öztürk Sok. 2 Levent 34335  İstanbul  •  www.terakki.org.tr/OrtaOkul/

Servisler
Okula ulaşım için aşağıda belirtilen noktalardan ücretsiz servis sağlanacaktır.
Bakırköy  İncirli metrobüs durağı      08:00
Beşiktaş  Üsküdar motor iskelesi       08:30
Levent  metro durağından ring seferler          08:00-09:30
  


Çıtır Çıtır Felsefe serisi günlük hayatta karşılaştığımız konulara, sorulara, sorunlara o kadar güzel bir bakış açısıyla yaklaşıyor ki... Cevaplar veriyor diyemem zaten böyle bir niyeti/iddiası olduğunu da sanmam.
Ama şaka bir yana Brigitte Ablayla sohbet edebilmeyi çok isterdim.
Belki bir gün o da olur...
Kim bilir :)

HERKESE ÇITIR ÇITIR FELSEFE KIVAMINDA, TADINA DOYULMAZ KİTAPLARLA DOLU HAFTALAR DİLERİM(Z)
Devamını oku »

18 Temmuz 2013 Perşembe

Kitaplık Kurdu 3. Yazı: Zaman Çok ve Zaman Yok :)

Aklımdan bir dolu konu geçiyor, notlar alıyorum, planlar yapıyorum, bunları blogda yazayım diyorum ama "zamanım yok" :)
Hayallere dalıyorum, okunacak kitaplarımı diziyorum, kahve koyuyorum kendime; "zaman çok" :)
Zaman çok mudur yoksa yok mudur tartışmaları sürer gider..
Ben bu kitabı da "zamanım yok"ken okudum ve yazdım(bu nasıl bir ironidir yahu :)
Bloga bir şeyler yazmak bana çok keyif veriyor ama her zaman aklımdakileri de yazamıyorum :( Size de oluyor mu öyle?

Bu kitabı okuyun,sonra yine konuşalım, ne de olsa "zaman çok" :)


Devamını oku »

9 Temmuz 2013 Salı

"Herkes Bir Şeylerden Korkar" : Cesaret ve Korku :)

"Herkes Bir Şeylerden Korkar"...
Herhangi bir şeyden korkmayan var mıdır, bilmiyorum.
Henüz denk gelmedim.
Ben de korkak tiplerden biriy(miş)im, itiraf edeyim.
Brigitte ablayı zaten çok severdim, bu kitaptan sonra daha da bir kanım kaynadı.
"Çıtır Çıtır Felsefe" serisini okurken karşımda beni olumsuz yönlerimle de kabullenmiş, anlamaya/dinlemeye çalışan, kafama takılanlara cevaplar bulmasa da bana doğru sorular soran 1 abla canlanıyor gözümde; bu Brigitte Abla tabii ki :)
Serinin bazı kitaplarını çok önceden okumuş, unutmuş, yeniden okumuştum.
Bu kitabını da okuduysam da hatırlamadığımdan kütüphaneden geçen gün sevinerek aldım.
Niye sevindim bilmiyorum; çıtır çıtır felesefe insana bunu yapıyor sanırım :)
Yanlış hatırlamıyorsam toplamda 23 kitaplık bir seri, zaten herhangi birini okuyunca diğerleri de sizi mıknatıs gibi kendine çekiyor. ( Bu da demek oluyor ki Brigitte Abla sık sık konuğumuz olacak :)

Kapak resmini çok sevdim :)
                                                                     ***
"Herkes bir şeylerden korkar" diye başlar kitap ve örnekler veriyor; ölüm, örümcek, karanlıkta uyuyamama, sevilmeme, dönmedolaba binme, bir kızı/oğlanı öpme, büyüme korkusu vs.
Kitapta kanlı canlı örnekler var; dolayısıyla bahsedilen örneklerdeki Sonya ya da Ali siz de olabilirsiniz. Ya da bu kitabı okuyan her kimse.
Benim de isim vermeyeyim bazı örneklerle birebir benzerliğim var.
Ancak kitaptan sonra -hatta kitabı okurken de- uzun süre düşündüm ben nelerden korkuyorum diye.
Biliyorum okuyunca bazılarına güleceksiniz ama ben yine de az özel olanlarından paylaşmak istedim; belki benzer şeyleri hissedenler vardır ve kendilerini yalnız hissetmezler :)
- Ormanda kaybolmak (biliyorum kırmızı başlıklı kız değilim her gün ormanda anneanneme yemek götürmüyorum:)
- Denizde iken kocaman bir balık tarafından ısırılmak (2 balık'ız dedik ama büyük balık ısırıklarından korkmayız demedik :)
- Trafikte "gerçek" araba kullandığını unutmak (çarpışan arabaları çok seviyorum ve bazen insanın gerçek trafikte de kafası karışabiliyor.)
- Sevdiğim/sevmediğim hatta tanıdığım/tanımadığım birini kırmaktan/üzmekten çok korkarım. (iyi kalpli olduğumdan falan değil ya bencillikten tamamen onun vicdan azabını düşünürüm yani :)
- Karınca ezmek... (küçükken -çok acayip küçükken-  karıncaların "canlı" olduğunu düşünmez,özellikle üzerlerine basardım; şimdiyse onun vicdan azabıyla, değil üzerline basmak yollarını şaşırtmayayım diye ödüm kopuyor.
- Teknoloji kazığı yemek: Bilgisayarın, telefonun bozulması ve içindeki evraklarıma ulaşamamak
- Birinden bir şey istemek: Kalemini isteyecek olsam sanki kolunu bacağını istiyormuşum gibi geliyor bazen.
- Birine bir şey sormak: Korkmak değil de belki çekinmek denebilir; kimsenin özel alanına girmek istemem.
Kitapta " Korkunun çocukları", "anne, ışığı açık bırak", "ben korkağın tekiyim", "dolapta biri var", "cesur insanlar korkar","korkuyla oynamak" gibi başlıklara ayrılmış toplam 21 mini bölüm var. Hepsinde de korkan kişinin neler hissedebileceği üzerine örnekler var.
"Dolapta biri var" bölümü çok keyifliydi; Kaan uyuyamıyor, tuhaf gıcırtılar duyuyor. Odasındaki dolabın içinde birilerinin olduğundan emin. Babasını çağırıyor. Babası Kaanla dalga geçmek yerine Kaan'ın oyuncak kutusundan aldığı kılıç ile dolabın kapağını yavaşça açıyor ve canavar olmadığını görüyorlar; Kaan kendini güvende hissederek uyuyor.

"Başkalarının korkularımıza saygı duyması ve bize salakmışız gibi davranmaması ne kadar da rahatlatıcıdır." :)
Korku bazen- ne yazık ki- bulaşıcı da olabiliyor. Etrafa yayılan 1 haber ile herkes korkuya kapılabiliyor...
:)
"Başkalarının korkuları önümüzü tıkayabilir. Kendimize olan güvenimizi yitirmemize neden olur ve sonunda da, bizi yeteneksiz olduğumuza inandırır."

Benim hoşuma giden diğer bir bölüm de;


 "Cesur olmak, bütün "rağmen"lere rağmen harekete geçmektir." :)

Kitap küçük cesaret alıştırmaları ile bitiyor.
"Cesaret olduğu sürece korkuların gerekli olduğu" cümlesi kalıyor aklınızda.
                                                                                ***

Anaokulu ve kreşe "korku" yüzünden gitmemiş, 5.5 yaşında okula başlamış ve derslerde uyuyakalmış biriyim. Anaokulunun ilk günü gerçekten çok kocaman bir kız vardı ve beni köşeye sıkıştırmıştı, çok korkmuştum. Anaokuluna gitmekten böylelikle kurtuldum derken ilkokulda daha ezeli bir düşmanla, matematikle, karşılaşacağımı bilmiyordum, orada da pes etmiştim.
Bizim zamanımızda olsaydı Çıtır Çıtır Felsefe serisi ben o kocaman kızı cesaretimle döver, matematikte çarpım tablosunu elimle toplama yapmadan çözebilirdim :)
Ama siz geç kalmadınız,
Çocuğunuz veya siz (itiraf edin bu kitapları ilk önce kendinize düşündünüz:) Brigitte abla ile tanışın ve tüm "rağmen"lere rağmen harekete geçin :)

Künye:
“Çıtır Çıtır Felsefe” dizisi
“Cesaret ve Korku”
Yazan: Brigitte Labbe
Resimleyen: Jacques Azam
Editör: Müren Beykan
Çeviren:Azade Aslan
Yaş grubu: 8+
Günışığı Kitaplığı, 2008, 40 sayfa

HERKESE KENDİ KORKULARINDA BOĞULMADAN 
MAVİ DENİZLERDE YÜZME CESARETİ DİLERİZ* :)
*Büyük balıklara aman dikkat :)

Devamını oku »