Evet martılar güzeldi.. Tuzla sahil kenarında gördüğümde gayet mutluydular ancak denizle çok fazla haşır neşir olmamak karasal iklimden çıkıp deniz kenarına gitmişim hissini çok da vermedi..
İstanbul'un kedileri her yerdeydi, sanki kediler oradaydı zaten ama insanlar arada takılıyordu :)
NOT: Zaten İstanbul'da yaşayanlar için çok da keyif vermeyebilir bu yazı, baştan uyarayım ..
 |
| Martı ve Kedi Buluşması :) |
 |
| Kadıköy'de bir kedi: JUNİOR :) |
Moda'da keyifli bir turun ardından aklımda kalanlar:
Veee Kadıköy; hep içiçe hayatlar gibi, bir o kadar keyifliyken çabıcak bitiverdi,
Liman isminde bir dükkan, ben çok sevdim ve sahibinden izinli fotoğraflar :
Sonra Tuzla sahili :
 |
| İTÜ Denizcilik Fakültesi, çok tanıdık geldi :) |
Veeee yemeeeeek: (Burada sevgili arkadaş Deniz'e bizi bu mekana götürdüğü için ve tuzlu denize de bu balıkları bize sunduğu için teşekkür edebilirim..)
Mekan istediğiniz takdirde farklı balıkları farklı pişirme biçimleriyle 5-6 çeşit getirebiliyor ve fiyatları da oldukça uygun, manzara da tabii ki deniz kenarı :)
Gerçek mısır ekmeklerini en son Karadenizde yemiştim ama arayıştaydım, tam buldum derken erken kaybettim, restoranttan aldığım ekstra mısır ekmeklerini Deniz'de unuttum :( - Hala içimde- :(
31.si düzenlenen fuarın bu seneki teması "Çocuk ve Gençlik Edebiyatı" olmasına karşın çocuklara ve gençlere yönelik çok da fazla etkinlik vs. görmedim ben, sanki o açıdan biraz da sönüktü..
Sıra geldi ganimetlere:
işte böyle.. Sonrası biraz yorgunluk ve koşarak Pazartesi işe gelmek ..
