Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




kedili hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kedili hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Mart 2014 Çarşamba

Kedili Evde Bebek :)

Daha önce kedilerle olan ilişkimi daha doğrusu fobimi anlatmıştım.
Yani ben bol kedili/köpekli bir evde büyümedim.
"Evimizde hep bir hayvan vardı" diyemem.
Balıklarımız vardı ama o garibanları sevmek biraz zor oluyordu :)
Muhabbet kuşlarımız vardı ama nedense fazla yaşamıyorlardı..
Damda civcivlerimiz oldu, beni gördüklerinde kaçıyorlardı :)
Kümeste tavuklarımız vardı, küçükken yumurtamızı oradan alırdık ama şimdi gir bir kümese desen ürkerim herhalde.. İnsan küçükken cidden daha cesur oluyor.
Hatta kısa bir ara hayatımıza tavşan bile girdi...
Ama ne kedi ne de köpek hayatımızda hiç olmamıştı.
Ta ki kardeşim üniversiteden sonra evine köpek alana kadar.
Tatlılardı ama minik bir tür olduğundan herhalde çok havlıyorlardı ve ben onları nasıl seveceğimi bilmiyordum.
Şimdi kuzen Çağla'nın Kahve'si var,kirpikli falan :) Onu çok seviyorum...
Ama kedi...
Lafı dolandırdım da dolandırdım ama konu bir türlü kediye gelmedi fark ettiniz mi :)
Ben o kadar çoooook korkuyordum ki kedilerden..
İşte o fobiden kurtulmak istediğim için eve Lokum geldi...
Öyle hem de ani bir kararla.
Genel olarak "ayy çok tüylüdür onlar" yorumu alsam hatta "senin yaptığın yemekler de yenmez artık" ları duysam da "benim adıma sevinebilen" insanlar da oldu çevremde :)
Kısacası kedileri Lokum'dan sonra daha çok sevsem de (önceden sadece korkuyordum ama uzaktan yine severdim bu minik patilileri) Lokum'un yeri elbette ki apayrı.


Üç yılımız bitti onunla.
Bir bakışıyla derdi nedir anlayabiliyoruz.
Hatta tuvaleti temizlenmemişse ettiği küfürlü mırlamaları hangimize söylediğini bile yorumlayabiliyoruz :)
Ama gel bunu çevrene anlat.
Önceleri ciddi ciddi oturup anlatıyordum.
Şimdilerde bıraktım diyebilirim.
Hamilelik haberini duyan hemen herkesin sorduğu ilk soru "Kedi kalacak mı?" oldu.
Bizde hep "Evet, Lokum kalacak" dedik...
Bu konuyla ilgili gittiğimiz doktorlarla da görüşmüş, internetten bir şeyler okumuştuk.
Özeti şuydu aslında; "Hamile kişisi mümkünse kedinin tuvaleti ile iletişim halinde olmamalıydı; onun dışında pek de bir sorun yok"tu...
Toxoplazma ile ilgili testler de var, onları da yaptırdık.
Fark ettim ki bu aslında "niyet" ile ilgili...
Senin bir şeyi yapmaya niyetin/gönlün varsa (sağlık koşulları haricinde) onu yapıyorsun.. Yani yapmak için tüm imkanlarını seferber ediyorsun.
Lokum'u birkaç sefer otele bıraktığımızda bile dolu dolu ağlamıştım.
Değil ki insanların sorduğu "E kedi kalacak mı?" sorusu ilk başlarda nasıl canımı sıkmıştı anlatamam.
Yani ne yapalım, kapının önündeki paspasa mı bırakalım?
Kedili bebekli evlerin fotoğraflarına bakıyorum ki çoğu da yurtdışından aslında..
Hani gayet de güzel anlaşıyorlar gibi geliyor..
Elbette ki benim/bizim de aklımıza takılan sorular var ama bunlar halledilmeyecek bir şeyler gibi gelmiyor bana..
Umarım da öyle olmaz.
Hayvan sevgisi  bambaşka çünkü..
Kaldı ki kediler kendileri istemedikçe sevdirmezler kendilerini.
Ben de öyle çok mıncırmam Lokumu..
Duruşuna saygı duyarım.
Kendi istediği zaman gelip karnıma yatar,mırlar ve gider..
Ben en çok burnundan öpmeyi seviyorum onu :)
Şimdi asıl soru şu ki annem de haliyle benim/bizim için endişeleniyor.
Yoksa geldiğinde Lokumla çaktırmadan sohbete girişip "ya sen çok tatlı bir kedisin ama pek tüylüsün be yavrum" demezdi :) Lokum da şaşkın şaşkın annemi dinliyor, bozmuyor yani onu :)
Kedili/bebekli evlerin güzel hikayelerine ihtiyacım var..
Anneme çaktırmadan "aaa eve bak, hem kedili hem bebekli ne de güzeller" falan diyeceğim ..
Siz bilmiyorsunuz ama bu aslında bir "annem taktiği". Kendisi aynı şeyi bana soğan/sarmısak için yapıyor, onu da başka yazıda anlatayım :) Kısaca taktikle çalışıyoruz diyebilirim.
Önceden olsa "aman ne düşünüyorsa düşünüyor" diyebilirdim ( çok da diyemezdim ama diyebilirdim) halbuki şimdi "bir annenin yavrusu ve de yavrusunun yavrusu hakkında endişelenme" olayını anlayabiliyorum.
İkna demeyelim ama annelerin gönlünü ferah tutturmakta da yarar var :))
Elif'in inşallah Lokumla pek tatlı anlaşması bizi çok mutlu eder ve umarım sağlık konusunda da gayet rahat oluruz...
Kaynak: burada
Güzel hikayelerinizi bekliyoruuuuum(z) :))
*Derken tam da bugün hoş bir yazıya rastladım, noyanlı hayat; teşekkürler...

Devamını oku »

22 Şubat 2014 Cumartesi

Son Zamanlarda Lokum :)

Daha önce Lokum'dan bir dolu bahsetmiş ve cidden bu kediler pek akıllı diyerek onları ne kadar kıskandığımı söylemiştim.
Lokum son zamanlarda değişik huylar geliştirdi. "Unuttu herhalde" dediğimiz günlerde bile bizi şaşırttı ve kendince oluşturduğu rutinini uyguladı.
-Dolabın üstüne çıkma:
Anladık ki Lokum'un gözü artık yükseklerde :) Günde 1 defa uygun gördüğü dolabın üstüne çıkıp orada bir güzel uyuyor. Bazen de aşağıyı izleyip bize nanik yapıyor :)

- Banyo kapısında bekleme:
Lokum kendince farklı su kaynakları bulmaya çalışıyor. Evde kendi kabında her gün yenilenen taze su ilgisini çekmiyor demek ki! Dışarıdan eve geldiğimizde bizi kapıda karşılayan kedinin ikinci durağı banyo kapısı oluyor. Sonraki durak da duş teknesinin önü... İçeride fazla su olmadığını sezmişse bizim el,yüz, ayak yıkamamızı bekleyip orada fazladan su olmasına dikkat ediyor.Böyle bir manyak böyle bir deli :))

- Banyoda kapalı kalma:
Sen misin banyoda bizi bekleyen..Geçen gün banyonun kaloriferinde yatmış,uzanmış Lokum. Biz de bunu fark etmeyip çamaşır makinesini çalıştırmış ve sesi gelmesin diye kapıyı kapatmıştık. İçeride başka işlerle meşgulken -çooook sonra- kapıyı açmaya çalışma patileri duyduk. Kendin niye açmaya çalışıyorsun bari iki miyavla değil mi? Yok illa her şeyi kendi başına yapacak. Tabii biz bunu fark edene kadar makinenin sonuna gelmişti. Lokum kapalı banyoda çamaşır makinesinin sesiyle yaklaşık 20-25 dakika başbaşa kaldıktan sonra bayağı bir sarsılmıştı. Kara Balık'a bir sarıldı ki onu oradan bir müddet ayıramadık. Kalbinin küt küt sesini ben bile uzaktan duydum. Korkusu geçince de başladı kızmaya:"beni niye orada bıraktınız mır mır mır...hiç mi sesimi duymadınız..mrr mır mıırrr..nerede olduğumu merak etmediniz mi..hırr mırr mıııırrr" şeklinde bir şeylerdi :) Güldüğüme bakmayın cidden üzüldüm. Bu an'ı da unutmamıza imkan yok;zira Lokum çıkma çalışmaları sırasında kapı arkasındaki bornozuma sağlam pati izleri bırakmış bile :)

- Denizi biz de özledik ama resmin önüne geçip poz yapmıyoruz değil mi :)



- Göbeğime mırıldanma:
Bebiş olayı ve Lokumu ayrıca yazmaya niyetim var ama unutmadan "Lokum Halleri"ne de ekleyeyim. Başka hayvanları bilmiyorum ama (köpekleri de test ettik,onlar da öyle) kediler 1 canlıyı kesiiinkez hissediyor. Başlarda aniden karnıma atlamayı kesmesi bile beni bu duruma ikna etmişti. (yoksa Lokum paldır küldür kafama bile olsa atlar) Sonrasında da göbeğime yatıp tatlı tatlı mırlayışını hiç unutamam :)

Şimdilik Lokum köşesinde olanlar bunlar. O bizi nasıl görüyor acaba merak ediyoruz.
Yalnız ikimiz de Lokum'un bir gün bizimle ciddi ciddi konuşacağını düşünüyoruz (anlamlı dinleyişlerinden) :))

HERKESE TATLI PATİLİ, MUSMUTLU, KEYİFLİ HAFTA SONLARI :)
Devamını oku »

5 Aralık 2013 Perşembe

Minicik Şaşkın Bir Kedi: Çakıl :)

Kardeşim burayı pek takip etmediği hatta muhtemelen unuttuğu için hakkında atıp tutabilirim :P Kendisi tamm bir köpeksever-di ve vakti zamanında 2 köpeğiyle mutlu mesut yaşıyordu. Kediler mi??? Onlarla hiç yapamam diyordu. Gel zaman git zaman köpekler bir şekilde hayatımızdan çıktılar, paspası (adı galiba Pıtır'dı ama ben kısaca paspas diyordum) ayrı bir yazıda anlatmam lazım, hatırlarsam.
Derken hayatımıza Lokum girdi. Hatta hayatımızın tam ortasına düştü hem de 4 ayağının üstüne :) Kardeşimle süper iyi anlaştılar hatta ben de şaşırdım. Lokum nasıl bir zemin hazırlamışsa birkaç gün önce kardeşim evine annesinin sırt çevirdiği minik bir yavru getirdi, onu sahiplendi. Bir acayip oyuncu olan bu kedinin adı her ne kadar resmi kayıtlarda Çakıl olsa da ben ona "Noktacık" diyorum; o kadar minik :) Arada ondan da fotoğraf, video, yeni maceralar yazabilirim. Şimdilik tanıştırayım dedim. Karşınızda miniklik:


HERKESE MUTLU PATİLİ GÜNLER :)

Devamını oku »

2 Kasım 2013 Cumartesi

Lokum Halleri :)

Aklıma geldikçe yazayım, unutmayayım istiyorum bu Lokum hallerini. İlerde ona anı olsun, okudukça gülsün diye değil de keyif aldığımız, mutlu olduğumuz an'ları hep hatırlayalım diye..
* Evde tek başına karanlıkta kalmışsa : Biz eve geldiğimizde -zaten illa ki kapıda karşılar bizi- ışığı açtığımız anda gözler mahmur ve anında söylenmeye başlar, biz onu şöyle tercüme ediyoruz: "Nerde kaldınız, hani çok geç kalmayacaktınız, ışığı niye açık bırakmadınız, karanlıkta kaldım ben, mır mır mır, bak size çok kızdım haberiniz olsun, ne bakıyorsun öyle alsana beni kucağına, (kucağa alınınca) tamam şimdi barıştık,öpeyim biraz sizi ama bir daha yapmayın, mır mır mır :)
* Çaktırmadan mobilya/koltuk tırlamamışsa: Anında "Lokum!" diye kızılacağını bilir ve tavşan misali koşarak kaçar ve bir süre saklanır(süre kısadır genelde) sonra saklandığı yerden çıkar ama yanına gelmek için uzaktan masum bakışlar fırlatır " ne yaptım ki ben" bakışları, yavaş yavaş yine gelir yanına "yok yok bir daha yapmayacağım" demeye çalıştığını düşünmek isteriz ve usulca oturur yanımıza.


* Evde balık/tavuk/et pişiyorsa:  Kokuyu alır almaz koşarak gelir, bu onun "benim payımı unutmayın haa" bakışıdır :) Yemeğe oturduğumuzda önceleri kapıdan kendini hatırlatıyordu, şimdilerde masaya kadar yaklaşıp  mırrr mırrr diyerek payını istiyor. Neyse ki biz de ona eziyet etmeyip önce ona minik payını veriyoruz. Yediği gibi kendini temizlemeye uzak bir köşeye gidiyor. Bazen "teşekkür" bakışı da olsa fena olmazdı diyoruz ama...
* Saklandıysa: Kendi istemediği müddetçe onu bulmak neredeyse imkansız. Hani küçücük evde minicik bir kedi en fazla nereye saklanabilir ki diyorsun, ama o an yanılıyorsun çünkü aklına bile gelmeyecek yerler keşfediyor :)
* Kucak kuşu Lokum: Kucakta gezmeyi çok sevdiği gibi yattığında senin üzerine uzanmayı da pek seviyor..Onun hırlamaları da eğlenceli oluyor aslında.
* Tuvaleti temizlenmemiş/yemeği konmamışsa: Sanırım her kedi gibi oldukça asabi oluyor,haksız da sayılmaz heralde.. Yoksa biz evde niye varız değil mi :)
* Kitap, dergi, gazete okuduğumuzda: İlla ki kitabın köşelerinde bıyıklar kaşınır ve belli bir müddet okuma süreci baltalanır :)

Kısaca, evde kedili olma hallerini ve Lokum'u pek seviyoruz.
Sizin kediniz neler yapıyor? Nelere kızıp nelerle mutlu oluyor :)

HERKESE MUTLU HAFTA SONLARI :)
Devamını oku »