Aslında neden olmasın.. Alışverişlerde takas döneminden bahsediyorum.. 1 ekmeğe karşılık 1 domates falan :)Kapitalizmden dolayı mı olmaz yoksa "para hırsımız" mı buna engel olur pek bilmiyorum açıkçası..
Ha bir de "Ya pasif içici olacağım ya da grip" durumum var :) Yine işyerinden bir kare bu tabii.. Neresi diye sormayın ama herkesin püfür püfür sigara içtiği bir ortamda çalışıyorum, sürekli de cam açmaya "nefes almaya" çalışıyorum :) "Niye şikayet etmiyorsun" demeyin, olmuyor :)
Neyse konumuza dönecek olursak;
İşyerinden ayrılabilmenin koşulu belirli bir maddiyata mı dayanıyor kendi özgürlüğümü para ile mi aslında kısıtlıyorum ... Sanırım az biraz kısır döngüde dönen olaylar..
(İşimi neden sevmediğim sanırım başka yazının konusu)
Şükretmemek elde değil elbette ki.. İşsizliğin çok yoğun olduğunu bildiğim şu dönemde "Ay şekerim işimden canım sıkıldı" deme lüksü yok.. Ya da belki "işimi sevmiyorum" demenin..Ama sevdiğin işi yapabilmek için de az biraz cesaret gerekli bak onu biliyorum.. Para hırsımız bu kadar çok olmasaydı belki gerçekten herkes sevdiği işi yapabilirdi.. Okuldayken bir kız vardı, dersleri çok önemsemezdi,ailesi için okuduğunu söylerdi. "Ben zaten manav olacağım" deyip dururdu.. Gerçekten ne iş yaptığını merak etsem de kendisine ulaşamadım.. Manav dükkanı açmışsa da "mutlu bir manav" olmuştur orası heralde.. Gülümseyen patatesler, ışıldayan domatesler falan :) Amelie filmindeki sebzelerle konuşan çırak geldi aklıma.. işte aynen öyle bir şey benim de istediğim..
ne iş yaparsan yap; onu "iş" olarak görmemek/sabahları mutlulukla uyanıp işe gitmek ya da işini yapmak (benimki çünkü şöyle oluyor; kar yağmış mı diye dışarıya bakıyorum, "kar tatili" falan yaparlar belki diye :)
Yaptığın işi önemsemek..üretmek en önemlisi.. severek yapmak işte bu yüzden önemli olsa gerek.
Kendi istediğim işi yapabilmenin de bir sırası var sanki biliyorum.. Ama sabırsızlanıyorum. ha tabii bazen hayal kırıklıkları da yaşıyorum o ayrı.. Ama genelde - eşimin de desteğiyle- umudu hep uyanık tutmaya çalışıyorum :)
-Herkese "Cuma en sevdiğim 3. gün" dedirtmeyecek, tüm günlerini "Cumartesi" gibi yaşayabileceği,mutlu/keyifli/bereketli/kazançlı.. işler diliyorum.."
YAŞASIN HAFTA SONU TATİLİ :)
HERKESE MUTLU HAFTA SONLARI :)
Devamını oku »
Ha bir de "Ya pasif içici olacağım ya da grip" durumum var :) Yine işyerinden bir kare bu tabii.. Neresi diye sormayın ama herkesin püfür püfür sigara içtiği bir ortamda çalışıyorum, sürekli de cam açmaya "nefes almaya" çalışıyorum :) "Niye şikayet etmiyorsun" demeyin, olmuyor :)
Neyse konumuza dönecek olursak;
İşyerinden ayrılabilmenin koşulu belirli bir maddiyata mı dayanıyor kendi özgürlüğümü para ile mi aslında kısıtlıyorum ... Sanırım az biraz kısır döngüde dönen olaylar..
(İşimi neden sevmediğim sanırım başka yazının konusu)
Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Am%C3%A9lie |
ne iş yaparsan yap; onu "iş" olarak görmemek/sabahları mutlulukla uyanıp işe gitmek ya da işini yapmak (benimki çünkü şöyle oluyor; kar yağmış mı diye dışarıya bakıyorum, "kar tatili" falan yaparlar belki diye :)
Yaptığın işi önemsemek..üretmek en önemlisi.. severek yapmak işte bu yüzden önemli olsa gerek.
Kendi istediğim işi yapabilmenin de bir sırası var sanki biliyorum.. Ama sabırsızlanıyorum. ha tabii bazen hayal kırıklıkları da yaşıyorum o ayrı.. Ama genelde - eşimin de desteğiyle- umudu hep uyanık tutmaya çalışıyorum :)
-Herkese "Cuma en sevdiğim 3. gün" dedirtmeyecek, tüm günlerini "Cumartesi" gibi yaşayabileceği,mutlu/keyifli/bereketli/kazançlı.. işler diliyorum.."
Film: AMELİE |
HERKESE MUTLU HAFTA SONLARI :)