Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




24 Ağustos 2014 Pazar

Büyük Resim :)

Geçen yazımdan sonra sevdiğim birinden bir mesaj aldım. "Müsait olunca ara beni" yazıyordu. Aradım. Karşımdaki "e anlat" dedi. Deli mi ne, dedim. "Sen aradın ya, sen anlat"... Meğer benim yazıma dertlenmiş, konuşmak isterim de konuşamam/arayamam diye kendisi aramış :) "Aslında anlatacak çok da bir şey yok"un altından 40 dakika geçti :) Bir de anlatacaklarım olsaydı, vay halimize. Yazının altına yorum bırakanlar, bana mesaj atan, mail atan... Aaaa şaştım kaldım yahu. Teşekkürler öncelikle. Ben de "acaba pire için yorgan mı yakıyorum" diyordum. Çünkü blogumu çok seviyorum. Ve fark ettim ki bazı şeyleri ben içselleştirmişim. (tabii bunu anlamamda karabalığın da yardımı oldu) Azıcık daha büyüyüp yoluma devam etmeye karar verdim :) Önceki yazımda bahsettiğim minik değişiklikleri düşünüyorum...
Devamını oku »

22 Ağustos 2014 Cuma

Bu Aralar

Canım biraz sıkkın. Neden olduğunu bilmiyorum. Belki biliyorum da kendime itiraf etmesi zor geliyor. Bazen diyorum; keşke balık burcu olmasaydım. Bu kadar duygusal, hassas ve kırılgan olmazdım. Sonra düşünüyorum... O zaman da "ben" olmaz, başka biri olurdum. Bunu da istemiyorum. Birisi kötü bir söz söylediğinde ya da alanıma girdiğinde sınırları çok net çizebilmek isterdim, kendimle savaşmak yerine. "Aman karşı tarafı kırmayayım" diye diye bazen kendimi ne kadar hırpaladığımı görüyorum. Nedense yazma ihtiyacı hissettim, ben bu blogu ya da buradaki yazıları tamamen hobi amaçlı yazıyorum. Yazarken rahatlıyorum, yeni ve güzel insanlarla tanışıyorum, öğreniyorum, araştırıyorum, şimdi yaptığım gibi dertleşiyorum. Kaynak: burada Birkaç gündür fark ettim ki blogumu ve sosyal medyadaki...
Devamını oku »

21 Ağustos 2014 Perşembe

Anne(lik) Sohbetleri : Filiz & Eylül & Duru :)

Hani bazı insanlar vardır; görmeseniz de yüz yüze konuşmasanız da sadece yazdıklarından kanınız hemen o insana kaynar. İşte Filiz onlardan biri benim için. Blog sayesinde tanıştık ve her gün sosyal medyada neler yaptıklarını, bahçeden ne topladıklarını merakla takip eder oldum. Hazır bu kadar meraklıyken annelik sohbetinde de buluşalım istedim Filizle :) Sevgili Filiz; Merhaba Esra, ilgiyle takip ettiğim Annelik Sohbetlerine dahil olmak mutluluk verici, teşekkür ederim :) İlk sorum “2 çocuklu hayata alıştın mı?” olacak :) Yaklaşık 2,5 aydır iki çocuk annesiyim ama hala durumu tam olarak idrak edemedim diyebilirim. Bazen Duru’ya bakıp ‘Sen bir hayal değilsin di mi?’ diye soruyorum. Her iki çocuğun da farklı aşamalardan geçişi başlı başına bir alışma süreci...
Devamını oku »

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Merhaba DÜNYALI, Biz (de) Dostuz :)

     "Merhaba Dünyalı, biz dostuz" :)       Çok sevdim bu lafı; birkaç aydır dilime dolandı.       Sebebi de ayın 1'ini beklemeden -eğer çıkmışsa- koşup aldığım Dünyalı dergi.       Daha önce derginin ilk sayısından bahsetmiştim. Şimdiye kadar 5 sayı okuduk ve hepsi birbirinden güzeldi. Lakin bir sıkıntısı vardı: çabuk bitiyordu :/ Banu ve Yıldırayla sıkı pazarlık yaptık; dergi 15 günde bir yayınlansın dedik; "ortada Banu ve Yıldıray kalmaz o zaman" dediler; "peki madem" dedik; ayda 1 olmasını kabullendik.       Bir Dolap Kitap hangi işe girse ben hep heyecanla ve mutlulukla takip ediyorum. Sanki ben de o işin içindeyim gibi hissediyorum. Halbuki yeni işleri konusunda pek ketumlar :))     ...
Devamını oku »

19 Ağustos 2014 Salı

Şeker Portakalı :)

Şeker Portakalı'nı ilk okuduğumda ortaokuldaydım sanırım, daha önce bahsettiğim Gönül Öğretmen sayesinde tanışmış olmalıyım Vasconcelos ile. Boğazımda nasıl bir düğüm bırakmışsa artık ikinci okumamı yapabilmek için aradan yaklaşık 15 sene geçmesi gerekti. Bu nasıl bir kitap böyle? Nasıl bir hikaye, nasıl bir karakter yaratma hali? Latin yazarlar sahiden bu işi biliyor. Böyle bir kitap, yaşanmışlıklar olmasa yazılabilir miydi bilmiyorum. Bana hep yazar olmak için iyi bir gözlem yeteneği ve bol bir hayat tecrübesi gerekliymiş gibi gelir. Geri kalanlar da arkadan gelir elbet. Şeker Portakalı sahiden de herkesin hayatı boyunca en az 1 -ama bence 3 belki 4 belki daha fazla- okuması gereken, ardında müthiş izler bırakan efsane bir klasik. Serüvenler arası farklı bir kitap okuyayım derken...
Devamını oku »

17 Ağustos 2014 Pazar

Anne(lik) Sohbetleri: Esra & Bade Bahar & İpek Deniz :))

Esra ile yolumuz benim annelik maceram ile başladı. Aklıma ne takılsa Esra'nın fikrini mutlaka alıyor(d)um ve sağ olsun Esra o kadar detaylı cevap veriyordu ki bana, aklımda soru işareti kalmıyordu. Şimdi hayatında hem Bade hem de İpek var. Sorular da çifter çifter geldi o yüzden :) Sevgili Esra, adaşım J İki çocuklu olarak sohbet ettiğim ilk annesin. Haliyle ilk soru da oradan gelsin: Tek çocuk mu iki çocuk mu büyütmek zor? Selam EsraJ Öncelikle “Annelik Sohbetlerinde” bana yer verdiğin için teşekkür ederim. Tabii ki iki çocuk zor. “Tek çocuk hiç çocuk, iki çocuk çok çocuk” lafına katılmamak elde değil. Henüz 5 aydır iki çocuk annesiyim ama inan halen alışmaya çalışıyorum. Biri uyuyunca veya karnı doyunca, işin bitmiş olmuyor mesela J Annelik maceraların nasıl başladı? Çocuk...
Devamını oku »