
Tam olarak ne zaman başlamıştı bir şeyler değişmeye hatırlamıyorum.
Umudun hala olduğunu hissedebilmek için bir öğle arasında uzun ve heybetli bir ağaca sarılmıştım. Niye bu daha önce aklıma gelmemişti ki dedim hatta.
Bir süre sonra tam kalbimin üstüne bir taş oturmuştu, dolmuş görünce bile ağlayasım geliyordu. (o taş sanırım hala orada)
Ama yok "ümit var hala" diyebilmemin üzerinden pek az zaman geçti ve yine ekran karardı.
"Bu da mı son değil-di?" dedim. Ve yine bu cümleyi kuruyorum.
Cumartesi günü de tamamen öylesine instagrama baktığımda "ankara", "tren garı", "patlama" sözcüklerini görünce donakaldım. Eşim evde yoktu, biliyorum o civardaydı; küçük kıvırcık kuzenin de yolu oralardan geçiyordu. Onlardan ses alana kadar içim içimi yedi. Derken diğer arkadaşlarım... Haberlere bak(a)madım,...