Tatil günleri bizim evde genelde dinlenmeli değil de koşturmacalı geçiyor. Ev işleri ve Elif ile oynama arasında bir denge kurmaya çalışırken dışarıda yapılacak işler sırada bekliyor. O yüzden de misafircilik oynamaya bazen vakit kalmıyor.
Bence hafta sonları iki gün olmaya devam ederken Pazartesi günleri annelere izin günü olmalı :) Gerçi cumartesi günleri de çalışan anneleri düşünüp yine halimize şükretmeliyiz sanırım.
Bu tatilde -uzun zamandır bir ilk- kendime vakit ayırabildiğim 1-2 saat yakaladım, o anlar nasıl güzeldi :)
Öncesinde çalışma odasına oranın bir ardiye olmadığını hatırlatacak kıvamda çeki düzen verdim.
Çalışma masamı zaten çok seviyorum ama düzenlemeden önce içinden her şey çıkıyordu ve aradıklarımı bulamıyordum.
Ne kadar sıklıkla olmalı bilmiyorum ama fotoğraftaki gibi an'ları yaşamak gerek.
Bu fotoğrafı anlatacak olursam,
Solda en alttaki defter benim çizim defterim.
Onun bir üstündeki Defteri Aslı hediye etmişti, o defter artık Elif'in günlüğü :)
Defterlerin üzerindeki ajandalar ise bu senenin kayıt hazineleri.
Sinek Sekiz yayınlarının ajandası her güne 1 sayfa olduğundan çok kullanışlı. Pullu mektuplu olan ise gündelik kullanım için çok pratik. Mektup severler için harika bir hediye bence, teşekkürler Fatma :)
Balıklı defteri Gonca göndermişti, o deftere bakıp mutlu oluyorum ve okuduğum kitaplardaki güzel cümleleri ve kitap hakkındaki yorumlarımı yazıyorum.
Beyaz kutuda cevap vereceğim mektuplarım var, önündeki kart Özlemden, "all the secrets are contained in books" diyor, ben ona ekleme yapıp "and letters" diyorum.
Çünkü az sonra mektup yazacağım ve yazdığım kişiye çok acayip sırlarımı yazdım, hem de Selcen'den çaldığım kalemle :)
Mozaik pasta KKK tarifi, oldukça lezzetli. Tatlının yanında illa tuzlu yediğimi bana fark ettiren 4YKK Tangüle de selam ederek susamlı çubuklarımı yedim. Kozalağım ise doğa arkadaşımın takas kutusundan Semra-Kağan'dan :)
Kısacası çalışma masamda sevdiğim arkadaşlarımdan gelen minnak parçaların bir bütün oluşturmasını çok seviyorum.
Sağdaki origami ise en özel parçalardan biri.
Bir de görselleri devamlı değiştiriyorum, böylece tüm arkadaşlarımı görebiliyorum.
Masadaki iki adet harici belleğin görevi ise pek mühim, neyse bu yazının konusu değil.
Her gün böyle olsa bence kıymetini anlayamayabilirdim.
Lakin uzuuun zamandır böyle sıcak bir an-mektup yazma ve kahve içme- yaşayamadığım için bana çok özel geldi.
Hafta sonları gündüz uykusunu rahatlıkla uyuyamayan 1 Elifimiz var ama ne yapalım.
Hayatımızdaki güzel şeyler, an'lar ve insanlar için şükretmeye devam :)
O değil de mektup az daha uzasa sanırım minik bir öyküye dönecekti, bakalım yazdığım kişi de bu öyküyü sevecek mi :)
Sürpriz!
Devamını oku »
Bence hafta sonları iki gün olmaya devam ederken Pazartesi günleri annelere izin günü olmalı :) Gerçi cumartesi günleri de çalışan anneleri düşünüp yine halimize şükretmeliyiz sanırım.
Bu tatilde -uzun zamandır bir ilk- kendime vakit ayırabildiğim 1-2 saat yakaladım, o anlar nasıl güzeldi :)
Öncesinde çalışma odasına oranın bir ardiye olmadığını hatırlatacak kıvamda çeki düzen verdim.
Çalışma masamı zaten çok seviyorum ama düzenlemeden önce içinden her şey çıkıyordu ve aradıklarımı bulamıyordum.
Ne kadar sıklıkla olmalı bilmiyorum ama fotoğraftaki gibi an'ları yaşamak gerek.
Bu fotoğrafı anlatacak olursam,
Solda en alttaki defter benim çizim defterim.
Onun bir üstündeki Defteri Aslı hediye etmişti, o defter artık Elif'in günlüğü :)
Defterlerin üzerindeki ajandalar ise bu senenin kayıt hazineleri.
Sinek Sekiz yayınlarının ajandası her güne 1 sayfa olduğundan çok kullanışlı. Pullu mektuplu olan ise gündelik kullanım için çok pratik. Mektup severler için harika bir hediye bence, teşekkürler Fatma :)
Balıklı defteri Gonca göndermişti, o deftere bakıp mutlu oluyorum ve okuduğum kitaplardaki güzel cümleleri ve kitap hakkındaki yorumlarımı yazıyorum.
Beyaz kutuda cevap vereceğim mektuplarım var, önündeki kart Özlemden, "all the secrets are contained in books" diyor, ben ona ekleme yapıp "and letters" diyorum.
Çünkü az sonra mektup yazacağım ve yazdığım kişiye çok acayip sırlarımı yazdım, hem de Selcen'den çaldığım kalemle :)
Mozaik pasta KKK tarifi, oldukça lezzetli. Tatlının yanında illa tuzlu yediğimi bana fark ettiren 4YKK Tangüle de selam ederek susamlı çubuklarımı yedim. Kozalağım ise doğa arkadaşımın takas kutusundan Semra-Kağan'dan :)
Kısacası çalışma masamda sevdiğim arkadaşlarımdan gelen minnak parçaların bir bütün oluşturmasını çok seviyorum.
Sağdaki origami ise en özel parçalardan biri.
Bir de görselleri devamlı değiştiriyorum, böylece tüm arkadaşlarımı görebiliyorum.
Masadaki iki adet harici belleğin görevi ise pek mühim, neyse bu yazının konusu değil.
Her gün böyle olsa bence kıymetini anlayamayabilirdim.
Lakin uzuuun zamandır böyle sıcak bir an-mektup yazma ve kahve içme- yaşayamadığım için bana çok özel geldi.
Hafta sonları gündüz uykusunu rahatlıkla uyuyamayan 1 Elifimiz var ama ne yapalım.
Hayatımızdaki güzel şeyler, an'lar ve insanlar için şükretmeye devam :)
O değil de mektup az daha uzasa sanırım minik bir öyküye dönecekti, bakalım yazdığım kişi de bu öyküyü sevecek mi :)
Sürpriz!