Daha önce "hazır mıydım" değil miydim kuru fasülye ile bir giriş yapmıştım aslında bu konuya.
Belirsizliklerin insanı korkutabileceğini ama ne hikmettir ki bazen de kendinden beklemediğin ölçüde "sakin" kalabildiğini düşünüyordum bir süredir.
Yazılarımı az çok okuduysanız zaten ödleğin teki olduğumu fark etmişsinizdir ya da şu an anladınız bile :)
Ama bazı konularda da -benim bile anlayamadığım- bir cesaret geliyor bu bünyeye.
Tabii ki bazı sebeplerle.
Doğum konusunda henüz ortada "karabalık" bile yokken "hani bir gün doğum yapacak olursam ve her şey yolunda giderse normal doğum yapayım" demişliğim var. Ve bunun kaynağı da tee üniversite yıllarına dayanıyor.
Bir akşam pek sevgili ev arkadaşım bakla yemeği yaptı ve ben hayatımda ilk defa bakla yedim. Ama o kadar sevmedim ki "daha da hayatta yemem" demiştim. O da beni sevmemiş olacak ki kısa bir süre sonra beni tuvalete mahkum bıraktı :) Tuvaletten çıktığımda yürüyemeden olduğum yerde kalakaldım ve yere çöktüm. Hemen ev arkadaşım Ç. Geldi. "Aman bu kadar mı sevmedin yemeği" diye şakalaşırken anladık ki benim şakalık halim yoktu. Taksiye atlayıp acile gittik. Ben karnımı tutup kıvranınca ya zehirlendin ya da gazın var dediler! Hasteneye gittiğimizde akşam saat 7 falandı galiba. Sabah saatlerinde eve geldiğimizde ve beni onca saat acıyla kıvrandırıp "ne olduğunu bulmadan ağrı kesici veremeyiz" dediklerinde ben çoktan küfrü basmıştım. Hatta acıdan çarşafı yırtmışım (bunu cidden hatırlamıyorum) ve kusmuşum (bunu hatırlıyorum çünkü ayakkabımın içine kusmuştum).
Ve sebep de gaz falan değilmiş.
Ben böbreğimden taş döküyormuşum...
Benzer bir hikayeyi yıllar sonra da yaşayacaktım, bu sefer de kum dökerek.
Ve bu iki acı hikayesinden sonra bana bir güç geldi, "normal doğumu haydı haydi yaparım" falan dedim :)
Ama işler öyle uzaktan atıp tutmayla olmuyor elbette.
Bunun içindir ki okudum da okudum...
Yazdım da yazdım...
Düşündüm de düşündüm...
Hiçbiri bana "sırtında yavrusunu taşıyan 1 panda anne" kadar cesaret vermedi.
Şimdi ona baktıkça mutlu oluyorum.
Her şeyde olduğu gibi doğumda da "hayırlısı olsun" diyorum. Doğum şekli ne olursa olsun biliyorum ki ben de inşallah Elifi böyle sırtımda keyifle taşıyacağım :)
Bu taş ve kum olayı çok feci. Kendim yaşamadım ama ablamda bizzat gördüm yaşadığı acıyı :)
YanıtlaSilDoğum konusuna gelince bir anne bebişi için her acıya katlanır diye düşünüyorum :) Kucağına alıp da mis gibi kokusunu içine çektiğinde herşeyi unutursun :) Yani hep öyle derler :) Ayrıca fotoğrafa bayıldım çok sevimliler :) Dediğin gibi "hayırlısı olsun" :)
Teşekkürler.. Taş, kum sancısını yaşayanlar bana hep "doğum ne ki" dediler, ben de gaza geldim herhalde :) Ama cidden bebişin mis kokusunu içine çeken herkes 1 dakika önceki sancılarını hatırlamıyor bile.. Gerçekten hayırlısı
SilDur ben sana anlatayım kendi doğum hikayelerimi kısacık, belki okudum okudum'larına bir faydası olur Esracım :)
YanıtlaSilNehir'i epidural normal doğurdum. Şöyle ki sancı çekiyosun çekiyosun çekiyosun, tam çekemiycem artık yeter dediğin anda doktor epidurali takıveriyor ve bir rahatlıyorsun, bir ferahlıyorsun, doğum yaklaşırken kesiyor ilacı çünkü yoksa doğuramazmışsın. Neyse kolaydı yani, bence gayet makul ve mantıklı bir doğum şekliydi. Normal doğum olması nedeniyle sonrasında da çok rahat oluyorsun, çocukla daha fazla ilgilenebilip, hiç de yatmana gerek kalmıyor istirahat için... Gel gelelim Ali Deniz'de plesenta previa olduğum için, yani plesenta önde olduğu için, tehlikeli bir durum olduğu için normal doğum yasaktı, zamanından 15 gün kadar önce sezeryandan başka şansım yoktu. Onda da hiç sancı çekmiyorsun ama ameliyat korkusu fena (Nehir'de normal doğum istememin tek sebebi narkoz korkusuydu) misler gibi bebek kucağında, ağrı yok, sancı yok, uğraşmak beklemek yok ancaaak sonrasında dikişlerin ağrısından geberiyorsun, yani bazılarına öyle olmuyormuş ama ben geberdim :)) 10 günde geçti illet ağrı :( Böyleyken böyle, seç bakalım şimdi :) Ama unutma her ne olursa seçimin ikisinin de artıları ve eksileri pek çok ;) Hadi hayırlısı :)
Esen bana bu taş, kum olayından sonra bir gaz geldi ki "ben epidural de istemiyorum" diyorum :))
SilAslında sadece ağrı eşiğimi görmek istiyorum.
Senin yavrular pek tatlı hele o miniğin mutfaktaki bakışları çok şeker..
Sağolasın, bekleyip görelim bakalım bizim yavru ne istiyor :)