"Hayat çocukla çok güzel" demişti bir yerde Burcu ve onu bu cümlesiyle tanıdım. İpek'le yaşadıklarını anlatırken zorluklardan bahsetse bile bu güzel cümleyi kurmaya devam ediyordu. "Aaa ne güzel bir yaklaşım" dedikten sonra 1 Baba 1 Anne'yi daha sıkı takip eder oldum. İpek sahiden benimle de konuşacak gibi bazı fotoğraflarında; tatlı bir cimcime :)
Merhaba Burcu,
Öncelikle İpek’in
üçüncü yaşı hayırlı olsun, mutlu günler geçirin beraber. Üçüncü yaştan
beklentileriniz neler J
Hoş geldin 3 yaş! diyoruz ve çok güzel günlerin bizi
beklediğine inanmak istiyoruz belki de. Çok hızlı bir şekilde girdik ve
beklemediğimiz davranışları her geçen gün maalesef cimcime göstermeye devam
ediyor. Ağlayarak bir şeyleri yaptırmak istemesi, yemek yememesi (bu zaten hep
olan bir şey bu sıralar çok fazla olmaya başladı), yaz ayında olmamıza rağmen
çizme giymek istemesi gibi ve bundan daha fazlasını şuanda yaşıyoruz. İnşallah
bu dönemden biran önce kurtuluruz. Üçüncü yaşımız ile cimcime üzerinde ki bütün
kötü huylar gitsin, gelmesin bir daha diyoruz, tek beklentimiz bu galiba J
Anne olma maceran
nasıl başladı?
Annelik çok güzel bir duyguymuş gerçekten. O iki çizgiyi
gördüğüm an ve yaşadıklarımı hatta 2 Aralık 2010 gününü hiç unutamam. Eşim
işinden ayrılmış ,biz biraz sıkıntılar yaşarken hiç ummadığımız biranda
gelmişti cimcime. Onun bizimle olacağını öğrendiğimiz andan itibaren hayatımız
biranda değişti, şansıyla, sürprizleriyle geliyordu.3 yıl aradan sonra gelen bu
melek bizim için olgunluk sürecini oluşturuyordu. Anne oluyordum ve çalışan bir
anne olacaktım. Korkuyordum ama karnımda tekmelerini hissedince kendime
geliyordum. Güzeldi hem de çok güzeldi.
Kısaca doğum hikayeni
anlatır mısın?
Her annenin doğum hikayesi özel ve güzeldir diyorum devamlı.
Hayatımız o saatler arasında nasıl hızlı geçiyor değil mi? Ama benim ki o kadar
hızlı geçmemişti. Saatler ilerlemiyordu.9 ay çok güzel geçti. Mide bulantısı
,yanma yada başka hiçbir şey yaşamadım. Bütün hazırlıklarımı kendim yaptım. Hiç
oturmadım, devamlı hareket halindeydim ve bunun çok faydasını gördüm. 37.
Haftama kadar çalıştım ve izine çıktığım 1.5 hafta içerisinde cimcime artık ben
geliyorum demişti. Bir gün öncesinde Miniatürke gitmiş her yeri gezmiştim.
Oradan alışveriş yapmaya gittik hatta akşamında da abimin düğünü yaklaştığı
için hazırlıklarını bitirdim sanki sabahı doğum yapacağımı biliyormuş gibi.
Bütün hazırlıklarımı tamamlamıştım. Gece başladı sancılar, tabi ben onların
sancı olduğunun farkında değilim. Temmuz sıcağın da havadandır diye
uyuyamıyorum, durmadan yataktan kalkıyorum. Evde yürüdükçe sancım gidiyordu,
tekrar yatıyordum. Saat 00:30 da ilk sancı göstermişti kendini. Bu sancılar
defalarca olmaya başlayınca, gecenin bir yarısı oturdum internet başına doğum
sancısı hakkında araştırmaya başladım. Ve o zaman anladım ki cimcime geliyor.
Dakikaları tutmaya başlamıştım, eşime de bir şey söylemeden
öyle sabahı yapmıştım. Sonunda saat 07:30 olmuş ve sancılar 15 er dakikaya
inmişti. Artık eşime söylemenin vakti gelmişti ve eşim duyunca “bu saate kadar
niye bekledin” diye kızmıştı. Hastanenin yakın olmasından yada doğumun kolay
olacağını düşündüğüm için galiba bu cesaret bana gelmişti. Hastaneye gittik
,doktor kontrollerimiz yapıldı ve cimcime gelmiş fakat başka şeylerin de olması
beklendiği için acil olarak karar vermem söylendi. Normal olmayacağı
kesinleştiği için sezeryana karar verildi ve hemen doğumhane için hazırlandım.
Kimseye söylememiştik hastane de olduğumuzu ,eşime de bir taraftan
fotoğraflarımı çek diyordum, komikti ama çok güzel bir hatıra oldu bizim için.
İlk günlerde en çok
hangi konularda zorlandın?
Ahhahh ilk günler gerçekten çok yorucu ve sıkıntılı geçti.
Cimcime doymuyordu, sütüm vardı ama ben çok sıkıntılı olduğum için cimcimeye
yansıyordu. Biraz da inatçı ve gazlı bir çocuk olduğu için ağlama krizleri çok
yaşadık.
İşe döndüğünde İpek
kaç yaşındaydı? İşe geri dönme kararını almak zor oldu mu?
Çalışan bir annenin doğum sonrası yasal hakkı maalesef 112
gün ile sınırlı. Doğum sonrasında bu hakkım bittiği anda İpek daha 3,5 aylıktı.
Onu bırakıp işe gelmek çok kötü bir duyguydu benim için. Onun geleceği için
çalışmak zorundaydım ve bütün zorluklara rağmen çalışmaya devam ettim, ediyorum
da. İnşallah devlet annelere biraz daha önem verir de doğum izninin süresini
arttırır !
Bildiğim kadarıyla
İpek anneannesiyle beraber. Böyle olduğu için gönül rahatlığıyla ayrılıyorsun
sanırım evden. Belli bir zaman sonra kreş ya da oyun grubu düşünüyor musun?
İpek doğduğu andan itibaren annemin kollarına gitti. Gece
ağladığı zaman eşime annemi ara da gelsin dediğim de cimcime biranda sesini
keserdi. Annem geldiğinde onun kucağında uyur, sakinleşirdi. Evimizin de
karşılıklı olması belki de benim en şanslı olduğum yanım. Annem benden daha iyi
bakıyor ve gözüm arkada hiç kalmıyor. İlerde hatta bu dönemler de kreş çok
gündemimiz de. 3 yaşına kadar da oyun gruplarına katılmıştık, arada katılmaya
da devam ediyoruz.
“İki yaş halleri”
diye bir şey var mı gerçekten? (sendrom demeyi sevmiyorum ben) Siz neler
yaşadınız?
İki yaş ,off off neler yaşamadık ki neler. Pedagoga gitmeyi
bile düşünmüştük. Çalışan anne olduğum için bazen ona vakit ayırmadığımı fark
ettim ve iş yerinden izin aldım, onunla çok güzel vakit geçirdim. Eşim işten
gelince de onunla güzel vakit geçirdiler, hep sarıldık, sevdiğimizi ona devamlı
söyledik. Kızdık ,sesimizi yükselttik ama çok pişman olduk. Bizi dinlemiyor,
başıboş dolaşıyor, yapma dediklerimizi yapıyordu. Gerçekten kötü bir dönemdi
bizim için. Tabi her çocuk farklı olduğu için yaşadıkları da farklı olabiliyor.
İlk olarak ne zaman
“anne olmuşum ben” dedin J
İlk olarak, cimcime çok kötü hastaydı hatta bunu yazmıştım
sosyal medya da .Çok sinirlerim bozulmuştu, hastaneyi ve oradaki doktorları o
anda öldürebilirdim. Cimcime ateşler içinde yanıyordu, acile gittik ve çocuğuma
yapmadıkları kalmamıştı. Buz gibi suyun içinde tutacaksınız demişlerdi. Tamam
ateşi düşsün diye yapılıyor da ama bu diğer çocuklarla aynı yerde yapılmaz
ki.Belki 10 çocuk birden o buz gibi suyun içine sokuluyor, çocuklar çığlık
çığlık, kıyamet kopuyor ve eşimi yanıma almamışlardı. Yeter be! Dedim ve hastaneden
çocuğumu alıp eve geldim. Bide utanmadan bana imzalatmışlardı, çocuğuma bir şey
olursa sorumlusu annesidir diye. O gün sabaha kadar hiç uyumadım ve ateşi
düşsün diye bekledim ve sabahta o halle işe gittim. O gün aklıma geldikçe hep
ağlarım ve şimdide de çok doldum. İşte o gün “Ben Anne’yim” dedim iyi ki de
Allah bu güzel varlığı bana nasip etmiş.
Uyku eğitimi vermiş
miydin? (bizim gündemimizde bu konu olunca en çok onu merak ediyorum)
Uyku eğitimi gerçekten başlı başına bir konu bence. Biz
cimcimeye özel bir eğitim vermedik. Her akşam saat 21:00 olduğunda
pijamalarımızı giyer babamıza “İyi geceler babacım” diyerek kokulu öpücük
göndererek yatağımıza yatıyoruz. 1 yaşından itibaren bu şekilde yapmaya devam
ettik. Cimcimenin tek kötü tarafı bir yere gittiğimiz zaman uyumuyor. Saat kaç
olursa olsun eve gidene kadar bizimle oturuyor.
İpek’in nasıl biri
olması seni mutlu eder?
İpek çok bilmiş bir çocuk gerçekten. Kim görse 5 yaşında mı?
diye sorar oldu. Konuştuğu kelimeler bazen bizleri bile şaşırtıyor. Cesaretli,
mutlu, heyecanlı, sevgi dolu bir çocuk inşallah hep böyle olmaya devam eder.
1baba1anne’de hangi
konulara yer veriyorsunuz?
1Baba1Anne dopdolu. Doğum hikayeleri ,yemekler, gezilecek
yerler, kullandığımız ürünler, cimcimenin hayatı, anne-baba olarak katılmış olduğumuz
eğitimler, girişimci/Blogger/çalışan anne-babalar ile yapmış olduğumuz
röportajlar, güzellik, hayata dair ne varsa hepsini kolaylıkla bulabileceğiniz
yaşam alanı.
Çokça gezdiğinizi
biliyorum. Bebekli/çocuklu tatil/gezme konusunda neler tavsiye edersin?
#1Baba1AnneTürkiyeTurunda diyerek çıktık yollara ve gezmeye
devam ediyoruz. Hayat çocukla çok güzel ve sakın çocuklarınızı gezmeniz,
seyahat etmeniz için bahane etmeyin. Ailece yapılan her gezi özeldir ve
dopdoludur, o an bir daha gelmez. Çocukla gideceğiniz yerlerin en önemli
özelliği onlar için uygun olup olmadığı ve doktorunun olması. Bunlara dikkat
ettiğiniz sürece her yer sizindir ve alın çocuğunuzu gezin.
İpekle beraber hangi
kitapları okuyorsunuz?
Cimcimenin kitaplığı dergiler ve kitaplarla dopdolu.
Aktivite kitapları, boyama kitapları her geçen gün artmaya devam ediyor. Masal
kitapları en çok sevdiği kitaplar, arada kendisi de resimlerine bakarak
anlattığı oluyor. Bu aralar kuzeni olacağı için Benim Küçük Kardeşim ‘i okuyup
duruyoruz. Paylaşmayı hala öğrenemedik ve bebek geleceği için biraz
sıkıntılıyız.
Ev-iş derken kendine
vakit ayırabildiğin zaman dilimi kalıyor mu?
Herkesin en çok merak ettiği soru bu J .Hem çalışıyorsun, hem
ev işi hem de çocuk hatta bir de blog. Bunların hepsine nasıl yetişiyorsun?
Yetişebiliyor muyum bilmiyorum ama galiba bunları yaparken bazı şeyleri geri
plana atıyorum. Kendime zaman kalmasına kalıyor da yine de ben rahat edemiyorum.
Sinemaya gittiğimiz de bile aklım hep cimcime de oluyor çünkü eve geliş
saatimizi biliyor ve bizi kapıda bekliyor. Kendime pek vakit ayıramıyorum o
kesin, kuaför de geçen saatler dışında belki de J
Anne adaylarına neler
tavsiye edersin?
Annelik çok güzel bir duygu. Allah nasip ettiği sürece anne
olmayı sakın ertelemeyin. Çalışan 1Anne olarak akşam eve gittiğim zaman kapıda
beni görünce “Annecimmm” diye sarılan o melek varya işte
o bütün her şeye bedel. Gün içerisinde ne yaşıyorsanız yaşayın sakın onu eve taşımayın.
Servise, minibüse bindiğiniz de yada iş yerinizden çıktığınız anda bütün
sıkıntılarınızı atın ve çocuğunuza sarılmayı hayal edin. Hayal edin ki o size
güç versin. Anne olmanın keyfini çıkarın, annesiniz diye de kendinize vakit
ayırmayı unutmayın. Arada eşinizle birlikte dışarı çıkın, arkadaşlarınızla
buluşun. Sizde insansınız ve bunlardan anne oldunuz diye vazgeçmek zorunda
değilsiniz. Kendinizi arada mutlu edin ki aileniz de mutlu olsun.
Hayat çocukla çok güzel ! Sakın onları başka şeyler için bahane
etmeyin.
Sevgiler güzel anneler-anne adayları.
Çok teşekkürler J
Katıldığın için çok teşekkürler; İpek’e koocamaaan öpücükler
Ben -maşallah diyeyim de- gezmelerine/katıldıkları etkinliklere yetişemiyorum :) 1 Baba 1 Anne'de sahiden güzel konu(k)lara yer veriyorlar. İpek'in tatlı dünyasını da takip etmeyi de seviyorum.
Ama sahiden, Burcu'nun da dediği gibi kendimize vakit ayırmayı unutmamak gerek...
Yeniden teşekkürler Burcu :)