Kumkurdu ile Çağla sayesinde tanıştım, bir gün -yine- kütüphanesini karıştırırken "al bunu oku, çok seversin" diye elime tutuşturmuştu 3 kitabı birden. Okudum, çok sevdim, bayıldım, kitabı geri vermemek için türlü yalanlar düşündüm ama sonra bu yalanlara ben bile inanmadım, kitabın peşine düştüm(baskısı yok), çok aradım, tamm buldum dedim yine bulamadım, kütüphanemde olması gereeeeek diye inat ettim ve kitapları topladım. Kumkurdu'nu yine okudum, yine çok sevdim, yine çok ağladım, yine çok güldüm, üzerinde durup düşünmekten ilerleyemedim, derken karabalığa kitapları anlattım "aklımda kalanlar"la tabii. Sonra da BDK'ya Kumkurdu hakkında bir yazı yolladım. Karabalık bu yazıyı okudu ve "az önce anlattıkların daha güzeldi" dedi, Türkçesiyle "anlatımın iyi ama yazı fıs" gibi bir şeydi (itiraf edeyim). Çok sevdiğim bir kitabı anlatamıyorum, onu fark ettim. Sanki ne kadar yazarsam yazayım o heyecanı veremiyorum yazıda :/ Ama siz yine de okumak isterseniz "fıs yazımı" :) link burada
Kumkurdu'nu (daha da fazla) merak ederseniz de çayınızı kahvenizi alın gelin, ben size anlatayım :) (*Misafirperver olmadığım buradan bile belli, eve gelene çay/kahve ikram etmiyorum; içeceğinizle gelin diyorum :))
Devamını oku »
Kumkurdu'nu (daha da fazla) merak ederseniz de çayınızı kahvenizi alın gelin, ben size anlatayım :) (*Misafirperver olmadığım buradan bile belli, eve gelene çay/kahve ikram etmiyorum; içeceğinizle gelin diyorum :))
Zackarina'yı asabi erkek pozunda çizmişim gibi ama Kumkurdu çok tatlı değil mi :)) |