Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




kitap çekilişi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kitap çekilişi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Aralık 2013 Pazar

"Kediler Hep Dört Ayak Üstüne Mi Düşer?" Kitabı Kiminle Buluştu :)

1 Kitap 1 Mektup etkinliğinde soruları bu kez Lokum sormuş, BDK Banu cevaplamıştı.
"Kedilerle ilgili en çok merak ettiğiniz şey nedir?" nedir dedik, bir dolu soru geldi hatta Lokum sorulara cevap verirken yetişmekte zorlandı :P
Uzatmayayım, kitap Ömer Deniz'in ve sevgili Melodik Annesinin oldu.


Ömer Deniz'e kedilerin dünyasını keşfetmede mutlu okumalar, tatlı patiler dileriz :)
Devamını oku »

5 Temmuz 2013 Cuma

"1 Kitap 1 Mektup" Etkinliğinde Bu Kez Konuğumuz; ÇAĞLA ENES: Tatlı Bir Yüzücüyle Keyifli Bir Sohbet & Sofie'nin Dünyası :)

Bu yazı  da zorlandığım yazılardan biri oldu çünkü Çağla benim kuzenim.
Teknik ve biyolojik olarak kuzen çocuğu olsa da yaşlarımız yakın olduğundan (14-28) bence biz kuzen sayılmalıyız :) 
Çağla neredeyse doğduğundan beri anne ve babasının desteği ve azmi ile yüzüyor.
Sıklıkla antrenman yapıyor ve emek sarf ediyor.
Geçen ay yapılan Kaş-Meis maratonunda da bu emeklerin karşılığını aldı ve Çağla 1. oldu :)
Biz de yakından tanık olduğumuz spor faaliyetleri/yüzme sürecine dair Çağla ile keyifli bir sohbet yaptık.
Sonucu hemen söyleyeyim; çocuğunuzu en az 1 spora yönlendiriniz :)
Gelelim sohbetimize;
Sevgili Çağla,
Küçüklüğünden beri yüzdüğünü, antrenmanlar arası koştuğunu, yüzmeyi çok sevdiğini, yarışlara katıldığını biliyorum ama bugün senden “yüzme” konusunda daha detaylı bilgiler öğrenmeye niyetim var :) Başlayalım o zaman :)


Çağla ve Kahve :)
Yüzmeye kaç yaşında ve nasıl başladın, seni kim yönlendirdi?
Kuzenlerim yüzücü, dayım da antrenörüm. Küçükken onlar antrenmana giderken ben de onlarla havuza gelir ve onları izlerdim. Bu sayede yüzmeyle tanışmış oldum. Onların yönlendirmeleriyle de yüzmeye başladım ve çok sevdim. Bunların ben kaç yaşımdayken gerçekleştiğini bilmiyorum ama sekiz yaşımdayken takımla beraber çalışmaya başladığımı hatırlıyorum.

Kaç yıldır yüzüyorsun?
On dört yaşımda olduğumu düşünürsek tam altı yıl olmuş.

Haftada kaç gün yüzüyorsun? Kaç antrenman yapıyorsun?
Sezon arası tatillerimiz dışında haftanın her günü yüzüyorum. Yakında önemli bir yarış varsa ve sezon ortasındaysak bazı günler çift antrenman yapıyorum. Çift antrenman yaptığım zamanlarda haftada on iki antrenmanım oluyor.

Antrenmanlara yetişmek, bazen sabahın köründe uyanmak zor olmuyor mu?
İlk başlarda tabii ki alışmak ve zamanında kalkmak zor oluyor ama alışıyorsun. Ama sonuçta bu benim sorumluluğum ve bunu isteyerek ve severek yapıyorum.



Sporcu beslenmesi diye bir şey uyguluyor musun? Ya da yediğine içtiğine dikkat ediyor musun?
Tabii ki uyguluyorum. Bunu hem sağlığım hem de performansım için yapıyorum. Çünkü antrenmanlarda harcadığım enerjiyi sağlayabilmem için bazı şeyleri daha çok yemem ya da daha az yemem gerekiyor. Aynı şekilde vücudumun antrenmanlardan kötü etkilenmemesi için de yeme içmeme dikkat etmem gerekiyor.

Sence yüzme zor bir spor mu, neden?
Yüzmenin zor bir spor olduğunu düşünüyorum. Çünkü diğer sporlara göre daha çok kondisyon ve çalışma gerektiriyor. Bir sporda iyi yerlere gelebilmek için örneğin beş antrenman yapman gerekiyorsa yüzmede on antrenman yapman gerekiyor. Bireysel bir spor olmasının da zorlukları da var. Çünkü tek başına yarışıyorsun ve asıl o mücadeleyi kendinle veriyorsun. Bu büyük ölçüde de özgüven gerektiriyor.

Yüzerken aklından neler geçiyor ya da ne hissediyorsun?
Yarış yüzerken sadece yarışı düşünüyorum. Yorgunluğumu düşünmeyip kendimi biraz daha zorlamaya çalışıyorum. Antrenmanlarda ise yüzdüğüme göre düşüncelerim de değişiyor. Örneğin uzun mesafe yüzüyorsam tempomu ve nefesimi ayarladıktan sonra içimden şarkı söylüyorum, o gün yaptıklarımı falan düşünüyorum.


Çağla ve Kahve :)
Yüzmüyor olsaydın hangi sporu tercih ederdin?
Voleybolu tercih ederdim gibi geliyor. Çünkü solak olmam ve boyum bana büyük bir avantaj sağlardı.

Gelelim yarışlara… Birlikte antrenman yaptığın arkadaşların da yarışlarda rakibin olabiliyor sanırım. Bu biraz garip oluyor mu ya da birbirinize kızma/küsme durumlarınız oluyor mu :)
Bence bu garip bir olay değil. Yüzme bireysel bir spor olduğundan takım arkadaşlarınla rakip olman fazlasıyla normal. Yarışa girip çıktıkça buna da alışıyorsun. Zaten depar taşına çıktığında öyle bir psikoloji içerisinde oluyorsun ki yanındaki kardeşin bile olsan tanımazsın ve gerçek bir sporcuysan tanımaman gerekir :) Kızma küsme olayları da olmuyor değil. ( ne kadar olmaması gereken bir şey olsa da ). Böyle davrananlar sporun bir kuralı olan kazanmayı ve kaybetmeyi öğrenememiş kişiler.

Hangi stilde yüzmeyi daha çok seviyorsun? Ya da öyle bir tercih yapma şansınız var mı?
Bir yüzücü her stili yüzmeyi bilir ve yüzer. Ama hangi stilde daha iyiyse yarışlarda çoğunlukla o sitili yüzer. Kendi tercihine göre değil. Ama en iyi yüzdüğün stil en sevdiğin stil oluyor zaten :)

Yarışlarda uzun mesafe yüzmek mi daha zor kısa mesafe mi?
Bu yüzücüden yüzücüye göre değişir. Bazı yüzücüler kısa mesafeci bazıları da uzun mesafecidir. Yani kimisi kısa mesafeyi kimisi uzun mesafeyi daha kolay yüzer. Ben uzun mesafeciyim ve uzun mesafeyi daha rahat yüzüyorum.

Kaş-Meis maratonuna ilk defa mı katılıyorsun? 
Evet ilk kez katıldım.

Geçtiğimiz ay yapılan Kaş- Meis maratonunda 1. oldun :) Bu sonuca şaşırdın mı, sevindin mi ya da neler hissettin?
Kendimden böyle bir sonuç beklemiyordum. Açıkçası oldukça şaşırdım. Ama tabii ki sevindim de. Uzun zamandır ağır bir şekilde antrenman yapıyordum ve bu antrenmanların hakkını almak beni mutlu etti.


Kaş-Meis Maratonu :)
Maraton süreci ne zaman/nasıl başlıyor? Kimler katılabiliyor?
Maraton tam olarak ne zaman başladı hatırlamıyorum :) Ama sabah sekiz ya da dokuzdu. İlk olarak bütün maratona katılacak olan bütün sporcular belirli bir yerde toplandı. Sonra görevli hakemler bütün sporcuların kollarına numaralarını yazdılar. Herkes teknelere bindi ve teknelerle Meis adasına doğru yol almaya başladık. Adada bizlere vazelin ve güneş kremi sürmemiz için biraz zaman verildi ( vazelin suda üşümememize yarıyor ). Sonra hepimiz oradaki marinadan denize girdik ve start verilmesini bekledik. Start verilmeden önce de hepimize rotamızı ayarlayabilmemiz için nereye yüzeceğimize dair bilgi verildi. Sonra start verildi ve yarış başladı :) Ve bu yarışa on beş yaş ve üzerindeki insanlar katılabiliyor. Ama en küçük olarak ben 14 yaşındayken veli izni ile katılarak 15-19 yaş kategorisinde yüzdüm. Yaş dışında bildiğim kadarıyla başka bir sınırlama da yok.

Sen bu maratona katılmaya nasıl karar verdin?
Kuzenlerim  her sene bu maratonlara katılıyorlar. Geçen sene onları izlemeye ben de gitmiştim. Onları izlerken bunun eğlenceli bir şey olduğunu ve yapabileceğim bir şey olduğunu düşündüm. Sonraki sene ben de katılırım diye düşündüm.

Yüzmeye başlamak için sence kaç yaş daha uygun?
Küçük yaşta kurslara gitmekle bir başlangıç yapılabilir. Ama profesyonel yüzücülüğe başlamak için sekiz ya da dokuz yaş bence en uygun yaş.

Sadece amatör olarak yüzmek isteyen ama yaşının çok ilerlediğini düşünenlere tavsiyen var mı? Su gerçekten  ne yaparsak yapalım- bizi kaldırır mı :)
Onlara yüzmeye devam edin derim. Amatör olarak yüzmek istiyorlarsa hiçbir yaş geç değildir. Ama profesyonel olarak yüzmek belirli bir yaştan sonra gerçekleştirilmesi gerçekten çok zor bir durum. Bu arada suyun biz ne yaparsak yapalım bizi kaldıracağını sanmıyorum :)

Asıl bomba soruyu sona saklamıştık; havuzda ya da denizde boğulan birini görsen (mesela beni :) hemen suya atlayıp kurtarır mısın :)
Tabii ki kurtarmaya çalışırım. Ama ben birinin boğulduğunu görene ya da fark edene kadar çoktan başkaları onu kurtarır bile :)

Biraz da genel sorulara geçelim:
Dinlerken acayip mutlu olduğun şarkı/şarkıcılar var mı?
Michael Jackson ve Bruno Mars dinlerken çok zevk aldığım şarkıcılar ve onları dinlerken gerçekten mutlu oluyorum.
Unutamadığın bir çocuk kitabı ya da kitap var mı?
Isabel Allende’nin "Canavarlar Kenti" adlı kitabını gerçekten severek okumuştum. Hayatımda okurken en çok eğlendiğim kitaplardan biriydi. Aynı zamanda Jostein Gaarder’in "Sofie’nin Dünyası" adlı kitabı da beni çok etkileyen kitaplardan biriydi.
Yüzmeden sonra en çok keyif aldığın aktivite/spor/hobi hangisi?
Sanırım kitap okumak ve arkadaşlarımla vakit geçirmek. Çünkü yalnız kalmayı hiç sevmem ve hep yanımda birileri olsun isterim.

Bizim için keyifli bir sohbet oldu; teşekkürler Çağla …Sana bol yüzmeli, çokça kitaplı, Kahve’li günler dileriz :)

Ben teşekkür ederim; size de Lokum'lu günler :)
* Bazı yazılar kaymış, fark ettik, düzeltemedik, belki yakında düzeltebiliriz :)
                                                                            ***
"1 Kitap 1 Mektup" etkinliğinde 2. konuğumuz sevgili Çağla oldu. Yüzme ile ilgili meğerse ne çok sorumuz varmış. Küçük yaşta en az 1 spor ile tanışmalı ve bu tanışıklık ister hobi ister profesyonel olarak devam ettirilmeli -bizce-. Zira kuzenler bir araya gelince maş. boy konusunda "senin oralarda havalar nasıl?" esprilerine maruz kalabiliyorsunuz :)

26 Temmuz 2013 tarihine kadar "En sevdiğiniz yüzme mekanı (deniz/havuz/koy) neresi?" (böyle bir yer yoksa onu da yazabilirsiniz :)  sorusunu yanıtlayarak bu yazının altına yorum bırakanlar arasında yapacağımız çekilişle 1 kişiye Çağla'nın seçimiyle "Sofie'nin Dünyası" kitabını ve 1 mektubu göndereceğiz.


Kaynak: burada
* Bu çekiliş haberini kendi blogunda/facebook ve twitter hesabında duyurmak zorunlu değil; sadece gönüllüdür :)
**Sevgili Çağla, son sözümüz sana; iyi ki varsın, tatlı sohbetin için teşekkürler :)


HERKESE KENDİ DENİZ KOKUSUNDA MUTLU GÜNLER, SOFİE İLE  TANIŞMA İMKANI DİLERİZ :)

Devamını oku »

18 Haziran 2013 Salı

"1 Kitap 1 Mektup" Etkinliğinde İlk Konuğumuz: "Hint Cevizi" :) & Sakar Cadı Vini ile Tanışma Fırsatı :)

Dünkü yazımızda  yepyeni bir projeden ve sürprizlerden bahsetmiştik.
"1 Kitap 1 Mektup" etkinliği de onlardan biri.
Biz bu proje için çok heyecanlıyız; özellikle de ben. 
Sevdiğimiz, beğendiğimiz, paylaşmak istediğimiz konuları/konukları sizlerle de tanıştıralım istedik.
İlk konuğumuz da "Kitap Günlüğü" tutan, kitaplar ama özellikle de çocuk kitaplarıyla ilgili eleştiri yazıları yazan bir blog; sevgili Hint Cevizi.
İnternet dünyasında insan kiminle ne zaman/nasıl tanıştığını hatırlamayabiliyor. Ancak bir sitenin/blogun sizi yakaladığını ilk anda fark ediyorsunuz.
Lafı fazla uzatmadan sevgili "Hint Cevizi" ile yaptığımız röportajı okumanızı öneriyorum :)
Kaynak: burada

İnternet kocaman bir dünya ve ben bu dünyada seninle karşılaştığım için çok mutluyum. Kitaplarla ilgili yazılar yazan siteler/bloglar çoğaldı. Ancak senin paylaşımlarında kısa, öz ve samimi bir hava var. Çocuk kitaplarını severek okuduğunu yazılarından çok net görebiliyoruz;Okuduğun kitaplarla ilgili eleştiri yazıları yazma ve bunu bir blogda paylaşma fikri nasıl ortaya çıktı?
Blog fikri bir gün evdeki kitaplarımı düzene sokarken şu kitap ne kadar güzeldi veya şunu bir türlü sevememiştim gibi ayırıp bir okuma listesi yapmaya karar verişimle ortaya çıktı aslında.
Böyle bir yol izlerken bir blogda toplamam daha düzenli olur diye düşünüdüm, böylece kitaplarımı tekrar okuyup düşüncelerimi yazmaya başladım ve çocuklar ile benim gibi kendileri için kitap araştıran arkadaşlarıma az da olsa bir fikir vermesi açısından yazmaya devam ettim.
Sonuçta okuyup beğendiğim kitapları hem kendi adıma arşivliyorum hem de meraklılarıyla paylaşıyorum.

Kitaplığında kaç kitap var, sayısını biliyor musun?
Sayılarını henüz bilmiyorum ama giderek artmaya devam ediyor :)

Kütüphaneden kitap ödünç alıyor musun? Yoksa kitapları satın almayı mı tercih ediyorsun?
Ben kütüphane ortamını çok çok seven biriyim fırsat buldukça kitapları ödünç alsam da
çok sevdiğim kitaplara istediğim an ulaşabilmek için genelde satın almayı tercih ediyorum veya hediye geliyor.

Kitap okurken notlar alır mısın? Çünkü kütüphaneden alınan kitaplara çok daha hassas davranmak gerekiyor. Bu durum beni bazen strese sokabiliyor, aman kitaba bir şey olmasın diye :)
Evet bir de kütüphaneden alınca iki kat özen göstermek gerekiyor ki ben bu konuda biraz takıntılıyım. Kitap okurken bazı cümlelerin altını çizmeyi yada sayfaların sağına soluna notlar almayı sevmiyorum. Not çıkarmak için minik bir defterim var, sadece okurken değil kafama estiğinde not almak için hep yanımda gezdiriyorum.

Çocuk kitaplarına olan ilgin nereden geliyor? Özel bir sebebi var mı?
Küçüklüğümden itibaren kitaplara olan ilgim hala bana çocuk kitapları hediye eden ailem sayesinde gelişti diyebilirim :) Çocuk kitaplarını hem kendim okurken mutlu oluyorum, bol bol gülümsüyorum hem de çocuklara okurken onların gözlerindeki merak ve heyecanı görmeyi seviyorum.

Yazdığın kitaplardan çok daha fazla kitap okuduğunu tahmin ediyorum.  Hakkında yazı yazacağın kitabı neye göre belirliyorsun? Kendince koyduğun kıstas var mı?
Blogda paylaştığım kitapları da belli bir plana göre okuyup yazmıyorum, bir okuma listem var fakat okunacak kitapların sırası neredeyse sürekli değişiyor :)
Beni çok mutlu eden kitaplar keşfettiysem hemen yazmak istiyorum, ama iş zar zor bitirdiğim kitaplara gelince onlar hakkında yazmak içimden pek gelmiyor ve bütün okuduğum kitapları eklemiyorum.

Hoşlanmadığın bir kitapla ilgili de yazıların olduğunu gördüm. Bu yazıları hazırlarken bir çekincen oluyor mu?
Hoşlanmadığım kitaplara çok yer vermemeye çalışıyorum çünkü yazdığım zaman iyi şeyler yazmayacağımı biliyorum. Herkesin zevkleri bir olamaz bu yüzden de herhangi bir olumsuz ön yargı oluşturmak istemiyorum. 

Bilim kitapları ile ilgili çokça kitap yazısına rastladım. Sanırım tarihe, özellikle de Mısır tarihine ve kültürüne de özel bir ilgin var. Çocukların bilimi, tarihi ders kitaplarından değil de hikayeleştirilmiş ya da “eğlenceli bilgi” olarak sunulmuş kitaplardan daha keyif alarak öğreneceklerini düşünüyor musun?
Medeniyetler tarihi denilince akan sular duruyor benim için :)
Elbette bilgiyi eğlence ile sunan kitaplardan yanayım, bu kanıya varmamda gözlemlerimin ve kendi deneyimlerimin payı büyük.
Kim keyifli ve eğlenceli bilgi içeren kitaplar varken basmakalıp ders kitaplarını son noktasına kadar ilgiyle okuyabilir ki?

Kitap okuma ile ilgili belli bir rutinin var mı? Okuma köşesi, saati, yanında çay/kahve gibi.
Kış aylarında salep ve sıcak çikolata diğer zamanlarda ise bitki çayları eşliğinde kitap okumaktan hoşlanıyorum. 
Kaynak:Delianne.com.
Foroğrafla ilgili 1 hikaye: http://2balik1kedi.blogspot.com/2013/03/bir-fotograf-ve-hikayesi.html
Oğluna kaçıncı aydan itibaren kitap okumaya başladın?
Dördüncü aydan itibaren düzenli bir şekilde okumaya başladım. 

Oğlunla birlikte en çok hangi kitapları okumayı tercih ediyorsunuz?
Bol renkli, kocaman resimli ve az yazılı kitaplar favorilerimiz bunlara en güzel örnek olarak Aç Tırtıl'ı söyleyebilirim, bu tür kitapların yanında bir de interaktif kitaplar girdi hayatımıza.

Kitap okumak ve okuduğun kitaplar hakkında fikirlerini paylaşmak çok güzel bir duygu. Peki, sen kitap yazmayı düşünüyor musun?
Şimdilik böyle bir düşüncem yok.

Issız bir ada olmasına gerek kalmadan soracağım bu soruyu; kitapların hepsi birbirinden keyifli&öğretici&yol gösterici oluyor ancak bazıları hafızalardan pek silinmiyor. Senin için, hem mutluluk veren hem de 
unutulmaz olan kitaplar hangileri?
İlk olarak "Sakar Cadı Vini" ve "Mızmız Mırnav" serilerini acayip seviyorum. bunların yanında "Başka Bir Anne", eşimin hediyesi olan "Here Comes the Bride" ve "The Rabbit Problem" de benim için özel olan çocuk kitaplarından bazıları.

Kitaplar hakkında yazılar yazan pek çok dergi/site/blog var. Sen hangilerini takip ediyorsun?
Takip ettiğim çok sayıda mecra var ama ilk aklıma gelenler; Radikal Kitap eki, İyi Kitap (http://iyikitap.net/), Bir Kitap Lütfen! (http://www.birkitaplutfen.com/), Kitedit (http://kitapedebiyatelestirileri.blogspot.com/) ve Bir Paragraf (http://birparagraf.com/).

Okuduğun kitaplardaki bir karakter/masal kahramanı olsaydın hangisi olurdun? Neden?
Hmm bir karakter olsaydım sanırım sakar cadı vini olmak isterdim :) kendime en çok benzettiğim(dağınıklığı vs.) ve en sevdiğim kahraman olduğu için.

Sona saklasam da en çok merak ettiğim cevap; “Hint Cevizi”nin anlamı. Blogunun adı neden “Hint Cevizi”?
Blogumun Hint Cevizi olmasının aslında çok ilginç bir hikayesi yok. Kitap okurken salep içmeye bayılırım hele ki içinde hint cevizi varsa :) Yani "Hint Cevizi" benim hayatıma lezzet katan güzel bir ayrıntı.

Blogunla yeni tanıştım ancak arşiv sayesinde pek çok kitapla tanışma fırsatım oldu. Mini röportajımızla blogumuza konuk olduğun için ayrıca teşekkürler. Keyifli okumalarının ve paylaşımlarının devamını dilerim.
Çocuk kitapları gibi çok güzel bir ortak ilgi alanımız var seninle tanıştığım için mutluyum.
Benim adıma çok zevkliydi esas ben teşekkür ederim :)
                                                                       ***
"1 Kitap 1 Mektup" projesinde sevdiğimiz bir konukla röportaj yapmayı; birlikte seçeceğimiz bir kitabı çekiliş neticesinde hediye etmeyi ve kitabın yanına minik bir mektup ekleyebileceğimizi düşündük.
İlk konuğumuz olduğundan Hint Cevizi'ne,  çekilişle hediye etmek istediğimiz kitabı kendisinin seçmesini istediğimizi belirtsek de Hint Cevizi bu zorlu görevi bize bıraktı :)
Biz de "Sakar Cadı Vini" hayranı olan konuğumuzun "Denizin Altında'ki Vini'ye" sevineceğini düşündük.

Hediye çekilişini daha da keyifli kılmak için katılımcıların(bu yazının altına yorum bırakanların) 
"En sevdiğiniz çocuk kitabı hangisi?" sorusuna da cevap vermelerini istedik.

1 Temmuz 2013 tarihine kadar "En sevdiğiniz çocuk kitabı hangisi" sorusunu yanıtlayarak bu yazının altına yorum bırakanlar arasında yapacağımız çekilişle 1 kişiye "Sakar Cadı Vini- Denizin Altında" kitabını ve 1 mektubu göndereceğiz.
Kitapla ilgili Hint Cevizi'nin yazısını okumak isterseniz buraya bekleriz :)

Kaynak: burada

* Bu çekiliş haberini kendi blogunda/facebook ve twitter hesabında duyurmak zorunlu değil; sadece gönüllüdür :)
**Sevgili Hint Cevizi, son sözümüz sana; iyi ki varsın ve iyi ki yollarımız kesişmiş :)


HERKESE "DENİZİN ALTINDA" SAKAR CADI VİNİ VE KEDİ VİLBUR'LA 
TANIŞMA & SOHBET İMKANI DİLERİM :)
Devamını oku »