Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




2 Eylül 2014 Salı

Anne(lik) Sohbetleri : Nilay & Ali İsmail :)

Geçenlerde aklıma geldi, "annelik sohbetleri"ni hep annelerle yapıyoruz. Acaba bir "anne adayı" neler hisseder/yer/içer merak ettim. (Sanki daha 5 ay önce ben de "anne adayı" değilmişim gibi) Nilayla biz 7 sene aynı okulda 2 sene de aynı sınıfta okuduk ortaokul/lisede. Koridorda görüyordum onu kıpır kıpır heyecanlı bir kız ancak sohbet etmemiz ve aynı sırayı paylaşmamız sözel sınıfı seçmemizle oldu. Sınıf 9 kişilik olunca mareca da çok oluyor. Öğle aralarında otostop çekip üniversitenin oradaki kafetaryaya gitmeye çalışmalarımız apayrı bir yazı konusu mesela :) Bir de tarih dersinde ikimiz de soğuk algınlığına kapılmışken öğretmenin verdiği suda eriyen Tylol Hot'ı içip akşama kadar sırada uyuyakalışımız var... "Ne salakmışım" dediğim günlere "iyi ki nilayı tanımışım" dediğim an'lar...
Devamını oku »

29 Ağustos 2014 Cuma

Bir Kütüphane Diyalogu :)

Kitapları çok seviyorum ve kendimce belli aralıklarla kitap almaya çalışıyorum. Ödünç kitaptan nefret ediyorum çünkü kitapların altını üstünü çizmeden yanına notlar almadan okuması çok zor geliyor. (Evet Uçan Sınıf'ı da hala bu yüzden okuyamadım-Çağla bu not sanaydı) Ama belirli bir bütçeyle de her kitaba yetişmek oldukça zor. İnternetteki indirimler resmen can kurtarıcı. Hediye olarak bana kitap alan arkadaşlarımı ise daha çok sevdiğim doğrudur :) Bir de -her ne kadar ülkemizdeki hali beni sinir etse de- kütüphaneler var. Ankara'daki kütüphanelerden sanırım daha önce bahsetmiştim; şurada, burada ve orada :) Ders çalışmak istiyorsanız Bilkent iyi bir tercih. MK yani Milli Kütüphane (işyerime de yakındı, her öğlen oradaydım desem abartmış olmam)'de kitapları görmüyorsunuz :) Onlar...
Devamını oku »

Pera Günlükleri / Delal Arya :)

3 kitabı da ardı ardına bitireli biraz oldu ama hakkında yazacaklarım çok olunca fırsat bulup yazamadım. Önceden belirteyim, ne kadar yazarsam yazayım mutlaka bir parçası eksik kalacak bu hikayenin çünkü HAAARİKAAAA bir dizi :) En son "Yedi Denizlerde"yi okumuş ve "3. kitap nerede?" demiştim, araya Şeker Portakalı'nı almış, tekrardan Delal Arya kitaplarına dönüp bir de üstüne Jules Verne ile "80 Günde Devrialem"i tamamlamıştım.  Uyku düzenimiz ne yazık ki yine yeniden bozulduğundan benim kitap okuma hallerim de son günlerde baya sekteye uğradı ama neyse ki bölüntülü uykular sayesinde her defasında başka bir maceraya çıkıyorum rüyalarımda. Mesela dün gece "11 Denizlerde" dolaşacağım diye bir tura yazılmışım. (tabii öyle hemen gemiye atlayayım diyememişim bilinçaltımda bile, nazikçe...
Devamını oku »

26 Ağustos 2014 Salı

80 Günde Devrialem :)

İlkokuldaydım bu kitabı ilk okuduğumda. Evde çizgi-roman halinde olan bir baskısı vardı. Ne heyecanlanmıştım. Yemeyi içmeyi bırakıp Bay Fogg ile dünya turuna çıkmıştım. Ve söz vermiştim kendime. Büyüyünce ben de dünya turuna çıkacaktım. Kesin. Üniversitede bir ara interrail'e heveslendim, o bile olmadı. Hatta hala bir pasaportum yok :) Gemilerde kaçak yolculuk için de biraz fazla anne oldum sanki :) Şansıma da tüm dünyayı gezmiş bir eş çıktı. Hayal kuramıyorum birlikte şöyle gideriz buralara da gideriz diye. Jules Verne'in tüm kitaplarını okumasam da bence 80 Günde Devrialem en harika kitabı. Filin üzerinde oldukları, trende seyahat ettikleri, fırtınaya yakalandıkları an'lar hep birer macera. Hayalimde bir de Avustralya vardı benim sahi :) Geçen gün yine okuyunca yine o duygularım...
Devamını oku »

Anne Olunca Anladım :)

En başta annemin kıymetini, değerini, önemini. Benim/bizim için yaptığı fedakarlıkların ne anlama geldiğini... Bir süre anneme "Gönül" demiştim de dayanamadı "sen de bana Gönül dersen, bana kim anne diyecek" demişti. Haklıydı. Benimki de saygısızlıktan değildi aslında belki samimiyetten. Şimdi yolda, Adana'dan geliyor. Birkaç hafta bizimle kalacak. Daha bayramda beraberdik ama yine özlemişim. Ben ki üniversitede sadece tatillerde o da sıkılarak memlekete giderdim... Annemi günlerce aramadığım zamanlar geldi aklıma. O hep "işin varsa da, bir ara iyiyim de kapat"derdi de ben anlamazdım ne demek istiyordu. İyiydim ya işte ... Şimdi anlıyorum. Bana "bu kadar korkak olma" dediklerinde "daha yeni anne oldum ve Elif benim ilk bebeğim, istediğimi olurum" diyorum. Temizliği konusunda itiraf...
Devamını oku »

24 Ağustos 2014 Pazar

Uyku Kardeş, Ver Elini :)

Elif doğmadan önce bir bebeğin nasıl uyuduğu/uyutulduğu ile ilgili bir şeyler bilmiyordum. Tek bildiğim küçükken kuzenimin çocuklarını arada hamakta sallardım, o kadar. Ama kitaplar okurken, kendimi bebekli hayata hazırlarken hiç aklıma uykunun sorun olabileceği gelmemişti. (evet yine bir itiraf) Beklemediğim yerden soru geldi :) Çünkü bence bebekleri yatağına koyardın ve onlar uyurdu. Safım ben ya cidden... İlk 10 gün (Elif 2. gün sarılık olmuştu ve 24 saat hastanede kalmıştık) Elif'i zorla uyandırıyorduk :)) Hahahaha yazınca bile güldüm ya :) İnternette bakmıştık, bebekler nasıl uyandırılır diye. Burnunu falan sıkmıştık, ayak altını gıdıklayıp, altını değiştirmiştik... Ve ben şu cümleyi kurmuştum: "İlerde de uyutmak için çaba harcayacağız ve bugünleri arayacağız değil mi?" Çok...
Devamını oku »