Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




pera günlükleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pera günlükleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Aralık 2014 Pazartesi

"Pera Günlükleri" Çekiliş Sonucu :)

1 Kitap 1 Mektup etkinliklerine o kadar çok katılım oluyor ki isimleri yazarken kolum yoruluyor; dile kolay tam 5 kişi :))
Ben eğleniyorum ve öğreniyorum ya sanırım önemli olan da bu.
Bu sefer kazanan instagram hesabından yorum bırakan "kavunyiyenkedi" oldu. Normalde sadece blog yorumlarını kabul ediyordum ancak bu yorum çok güzeldi, onu da çekilişe eklemiştim.
Katılan herkese çok teşekkürler ve sevgiler...


Devamını oku »

18 Kasım 2014 Salı

1 Kitap 1 Mektup : Delal Arya: Pera Günlükleri & Yedi Denizlerde :)

Daha önce Delal Arya'dan bahsetmiştim. (şurada ve burada) Kitaplarını merak ediyordum ancak henüz okumamıştım sevgili arkadaşım bana imzalı getirmişti tüm kitapları. Elifle ilk günlerimizdi ve ben büyüük bir heyecanla bu maceraya atılmıştım. Lakin aklımda yine bir dolu soru vardı. Sevgili Delal Arya da beni kırmayıp sorularımı "1 Kitap 1 Mektup" etkinliğinde yanıtladı, çok teşekkür ederim kendisine :)
Kaynak: burada
Öncelikle “Pera Günlükleri” ve “Yedi Denizlerde” serisi kaç kitapta bitecek; bunu çok merak ediyorum, heyecandan kalbim pır pır okudum çünkü. (Ve yeni kitaplarla ne zaman buluşacağız?)
Pera Günlükleri 6 kitap, Yedi Denizlerde 5 kitap olacak.

Kitapta yer alan hikayenin ne kadarı gerçek ne kadarı hayal ürünü? Acaba bu kısmı biz mi doldurmalıyız?
Büyük kısmı hayal ürünü. Ama hayali kuran kişinin o hayal hakkında bir şeyler biliyor olması lazım. Yedi Denizlerde’yi, çocukken gemilerde dolaşırken kurduğum hayallerden yola çıkarak yazdım.

Her kitapta bir önceki hikayenin minik bir hatırlatması yer alıyor. Seri kitaplarda bu biraz gerekli oluyor sanki değil mi?
Evet. Çünkü olay örgüsü birbirine eklemlenerek büyüyor. Dolayısıyla okuyucuya önceden olanları hatırlatmak gerekiyor.

“Pera Günlükleri” sahiden de 1 kurt ile mi başladı?
Hayır. Pera Günlükleri bir arkeolojik kazı evinde dinlenmek için yattığım ranzanın ikinci katında uzanmış yağmuru izlerken başladı. Bir otelin önünde durmuş zili çalmaya korkan iki tane çocuk gördüm önce. Ellerinde bavulları, yepyeni bir hayata başlıyorlardı. Kurt bambaşka bir hikaye. O benim İstanbul’umun koruyucu ruhu.

Belki saçma olacak ama “Renda” siz misiniz :)
Renda biraz benim, biraz da benim gibi çocukken gemilerle dolaşan ablam. evet. Ama o daha çok benim bu dünyaya uygun gördüğüm çocuk tipi. Bütün dünyası bir gemi olan, ama o gemiyle tüm dünyayı dolaşan, cesur, meraklı, heyecanlı, kafası özgür çalışan bir kız. Dünyanın bir ruhu olsa o Renda gibi olurdu diye düşünüyorum.

Pera Günlükleri ve Yedi Denizlerde film olarak çekilsin ister miydiniz? (Buna çok uygun bir hikaye çünkü)
Kitaplarımın filme çekilmesini isterim.

“Yedi Denizlerde” serisi gemi yolculuğunda yazıldı sanırım. Hikayenin başlangıcı o gemi yolculuğu muydu yoksa?
Serinin ikinci kitabını İspanya’dan Afrika’nın Gine Körfezi’ne inen bir konteynır gemisinde yazdım. Ama hikayenin asıl ilham kaynağı çocukken babamın kaptanlık yaptığı yük gemilerindeki seyahatlerim. Yük gemileri benim için uzayda dolaşan gezegenlere benziyor ve ben kendimi bildim bileli hep bir gemide yaşama hayali kurmuşumdur. Dünya bir gemiyle dolaşarak yaşanacak bir yer, çünkü keşfedecek karalar olduğu kadar denizler de var.

Karakterlerin isimleri çok güzel. Bu isimler mitoloji kaynaklı mı?
Renda ismini şu anda ikinci kaptanlık yapan ama çok yakında süvari olacak genç bir kadın zabitten alıyor. Lusin ve Ran ise benim arkadaşlarımın isimleri.

Aklınızda olan başka hikayeler de var mı?
Evet. Ormanların derinliklerinde geçen, daha masalsı bir hikaye üzerinde çalışıyorum.

Fuarlarda belki çocuklarla karşılaşmışsınızdır. Okuyuculardan dönüşler nasıl?
Genelde kitaplarda neleri beğendiklerini soruyorum. Gerçeklere dayanan olağanüstü şeyleri sevdiklerini söylüyorlar. Yani orada bir Pera Palas var gerçekten ve bu çocuk okuyucuyu heyecanlandırıyor.

Sizin sevdiğiniz çocuk kitapları hangileri hatta “keşke ben yazsaydım” dediğiniz hikayeler var mı?
F.H.Burnett’in Gizli Bahçe adlı kitabı.

İtalyancadan çevirdiğiniz çocuk kitapları da var. Çeviri konusunda nelere dikkat etmek gerekiyor daha çok?
Çocuğu heyecanlandıran bir dil tutturmak gerekiyor. Cümle geçişleri hareketli olmalı. Mesela İtalyanca’dan dosdoğru Türkçe’ye çevirdiğinizde çok tıkanık bir anlatım elde ediyorsunuz. Orijinalinde sorun yok, ama Türkçesi biraz durgun oluyor. Onu hareketlendirmeli ve çocuğu sayfaları yiyecek kadar çok heyecanlandırmalısınız.

O kadar büyük bir iştahla okumuştum ki kitapları serinin devamı için neredeyse gün sayıyorum (tam tarihini bilmesem de :) 
*BDK'nın "Pera Günlükleri" ile ilgili radyo yayını dinlemek isteyebilir, Bianet.org'daki ve Radikal'deki röportajları da okumak isteyebilirsiniz.

Sizce "Pera Günlükleri'nde nasıl bir macera yaşanmış olabilir?"   
Aklınıza gelen tüm fikirleri bu yazının altına 7 Aralık 2014 tarihine kadar yorum bırakın.
Yapacağımız çekilişle 1 kişiye "Pera Günlükleri" kitabını (ve 1 mektubu) gönderelim :)

Devamını oku »

29 Ağustos 2014 Cuma

Pera Günlükleri / Delal Arya :)

3 kitabı da ardı ardına bitireli biraz oldu ama hakkında yazacaklarım çok olunca fırsat bulup yazamadım. Önceden belirteyim, ne kadar yazarsam yazayım mutlaka bir parçası eksik kalacak bu hikayenin çünkü HAAARİKAAAA bir dizi :)
En son "Yedi Denizlerde"yi okumuş ve "3. kitap nerede?" demiştim, araya Şeker Portakalı'nı almış, tekrardan Delal Arya kitaplarına dönüp bir de üstüne Jules Verne ile "80 Günde Devrialem"i tamamlamıştım. 
Uyku düzenimiz ne yazık ki yine yeniden bozulduğundan benim kitap okuma hallerim de son günlerde baya sekteye uğradı ama neyse ki bölüntülü uykular sayesinde her defasında başka bir maceraya çıkıyorum rüyalarımda. Mesela dün gece "11 Denizlerde" dolaşacağım diye bir tura yazılmışım. (tabii öyle hemen gemiye atlayayım diyememişim bilinçaltımda bile, nazikçe tura yazılmışım..) Ama neyse ki turu bir yerde kaçırıyorum ve marecaraya kendi başıma devam ediyorum. Hatta bir ara aç kalıyorum, etrafta yiyecek hiçbir şey bulamıyorum. Uyandım ki midem gurluyor. Gurlamaya Elif uyanıyor falan. (bu kısım abartı tabii)

Ben bu kitapları okurken sanırım kalbimin güm-güm atışı dışarıdan bile duyulacak seviyedeydi. Çok heyecanlandım. Bir sonraki satır, bir sonraki sayfa ve diğer kitap derken ne yazık ki 3 kitabı 3 günde bitirdim. Ve sanmıştım ki bu bir üçleme yani hikaye bitecek, gizemi çözeceğim. O da olmadı çünkü macera devam ediyor-muş.
Yine upuuzun bir giriş yapıp kitaptan hiç bahsetmedim, aferin bana :)
Pera Günlükleri Venedik'te bir okulda başlayan (bana nedense Hogwarts'ı çağrıştırdı.) ve İstanbul'da Pera Otelinde devam eden bir hikaye. Kahramanlarımız da ikiz kardeşler Ran Eltanin ve Lusin Eltanin. Anne ve babaları Afrikada bir kazıda kaybolunca okulun müdürü onları Pera Palas otelinin sahibi büyük amcaları Kaptan Barnekas'ın yanına gönderir çünkü orası onlar için "daha güvenli"dir. Sadece bu cümle bile kalbimin hızlanmasına sebep olmuştu. Bu kardeşlerin başına ne gelecekti ki otel onlar için "güvenli" olacaktı?
Yaptıkları tren yolculuğunda karşılaştıkları Çingene de bana Johhny Depp'in bir filmini çağrıştırdı. Aslında ben tüm hikayeyi bir filmmiş gibi izledim/okudum. Hikayede Osman Hamdi Bey'den Agatha Christie'ye kadar birçok ünlüden kesitler var. Ben hikayenin en çok kurgusunu, şifrelerin saklanmasını, içindeki harika coğrafya, tarih, arkeoloji,mistisizm,büyü, mitoloji vb. bilgileri, karakter tasvirlerini... Sanırım her şeyini çok sevdim :) İçindeki bilmeceli şiirler bana "Haritada Kaybolmak" ve "Kraliçeyi Kurtarmak" kitaplarını anımsattı.
İstanbul'u çok fazla bilmiyorum ama sanırım Taksim'de sahiden de böyle bir otel var: Pera Palas isminde. Bu hikayeyi okuyup da soluğu o otelin önünde almak istemeyen yoktur herhalde.
Hikayede sırlar, mühürler, muhafızlar, esrarengiz olaylar ve çok güzel /özgün bir senaryo var.
Çocuk kitaplarını lütfen "aman işte çocuk kitabı" deyip geçmeyin. Mesela bu kitaplar nice macera kitaplarında bulamayacağınız bir serüven vadediyor bence.
Aklımda bir dolu soru var yine.
Ne yapsam ki?
Kitapların yazarı Delal Arya'nın kapısını mı çalsam, ne dersiniz :))
Devamını oku »