Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




22 Ağustos 2014 Cuma

Bu Aralar

Canım biraz sıkkın.
Neden olduğunu bilmiyorum.
Belki biliyorum da kendime itiraf etmesi zor geliyor.
Bazen diyorum; keşke balık burcu olmasaydım.
Bu kadar duygusal, hassas ve kırılgan olmazdım.
Sonra düşünüyorum...
O zaman da "ben" olmaz, başka biri olurdum.
Bunu da istemiyorum.
Birisi kötü bir söz söylediğinde ya da alanıma girdiğinde sınırları çok net çizebilmek isterdim, kendimle savaşmak yerine.
"Aman karşı tarafı kırmayayım" diye diye bazen kendimi ne kadar hırpaladığımı görüyorum.
Nedense yazma ihtiyacı hissettim, ben bu blogu ya da buradaki yazıları tamamen hobi amaçlı yazıyorum.
Yazarken rahatlıyorum, yeni ve güzel insanlarla tanışıyorum, öğreniyorum, araştırıyorum, şimdi yaptığım gibi dertleşiyorum.
Kaynak: burada
Birkaç gündür fark ettim ki blogumu ve sosyal medyadaki tüm hesaplarımı kapatmayı düşünmüşüm. (bilinçaltı)
Bundan kimsenin- doğal olarak- bir eksiklik hissetmeyeceğini de biliyorum.
Ama benim için yazmak/paylaşmak gerçekten bir ihtiyaç.
Neyse ki karşıma dürüst ve güzel insanlar çıkıyor.
Bazen de tıpkı hayat gibi gönlümü incitenler.
Sanal bir dünyada kime neye kırılıyorum halbuki değil mi :) Saf mıyım neyim :)
İşte o zaman diyorum yine "keşke bu kadar kırılgan olmasaydım" diye.
Ama "keşke" demek de istemiyorum.
Bloga henüz yazmadım ama "2 balık 1 kedi"deki "1 kedi" olan Lokum'a bir hayli çok üzülüyorum.
Elif uykuyu pek sevmeyen, uykuya geçişi zor olan ama çok tatlı bir bebek :)
Belki biraz uykusuz kaldığımdan olsa gerek sağlıklı düşünemiyor da olabilirim.
Hani bazen karşındakini samimi görürsün ve sen de öyle davranırsın hatta fazla fazla içini dökersin.
Sonra bir de bakarsın ki aslında aynı yöne bakmıyormuşsunuz.
İşte böyle zamanları ben kolay atlatamıyorum. "Ama neden ki" ler beynimde sürüp gidiyor.
Halbuki hayat kısa değil mi, antin kuntin işlere de bu kadar takılmamak lazım.
Ama işte değer verdiğin biri(leri) bunu yapınca ben biraz dalgalanıyorum.
Neyse ki sonra duruluyorum.
Eğer blogu kapatmazsam birkaç değişiklik düşünüyorum, öyle basit bir şeyler. "Amatörce" yani :)
Dedim ya ben blogumu sadece hobi amaçlı görüyorum.
"Annelik sohbetleri"ni de aynı şekilde sohbet etmek amaçlı yazıyorum, paylaşıyorum.
Kim bilir belki ben de biraz dolmuşumdur...
Neyse Elif, ayaklarıyla oynadığı perdeyi kafasına indirmeden ben kaçayım.
-Umarım- yine görüşmek üzere, blog :)

** Yazdıklarımı kimse üzerine alınmasın olur mu; bu yazıyı mesaj amaçlı yazmadım. Sadece içimdekileri yazmak istedim.


12 yorum:

  1. Blogu bırakmak mı neden??
    Sakın bırakma! Daha benim yazım var sırada:)
    Bu arada bana yolladığın sorulara başladım ama bitmedi henüz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben buralardayım Semiii; senin sohbeti eklemeden gitmeyeyim dedim :)

      Sil
  2. Gitmeee. Kapatma blogunu. Biraz yazmazsın istemiyorsanama dursun:) Hayat paylaşınca güzel:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler :) Şimdilik buradayım..sahiden de hayat paylaşınca güzel

      Sil
  3. Yazında kendimi okudum inan bana tüm bu duygular bize balık burcunun oyunu :) yazmak herzaman iyi gelir hele bizim gibi içind atanlara :) sevgilerr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler; sahiden de bu balık burcunun oyunları bir acayip.. yazmak bana da iyi geliyor :)

      Sil
  4. bu hepimize oluyor arada,biraz uzaklaş ama sonra yaz yine bence..çok güzel yazıyorsun,sonra sohbetler var..olmaz,yok yok,sen bi dinlen gel :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) Çok uzaklaşmadım zaten; buralardayım.. Bugünlerde sen yoksun ama :)

      Sil
  5. Gülüm sana mail yazmıştım sonra diğer uyku yazına yorum yamzıştım..bu yazını ise şimdi gördüm :( umarım ben yazana kadar sıkkınlığın uçup gitmiştir....
    kendimce diyroum ki... elbette yapın da hassas kırılgan ama bence az uyumak dinlenememek.. en değer verdiğin şeyi rahatlatmaya uyutmaya ilgilenmeye çalışmak bunlar bazen depresif hallere hassaslığa sebep oluyor..bana böyle olmuştu diye böyle diyorum..tabi ki seni en iyi sen anlarsın....zaman ilaç boşuna demiyorlar..kendini zamanın eline bırak usulca... ,
    kabul etmek hayatın en kolayı... yapılanı ..kırılmayı...anlaşılmamayı...beklentilere cevap almamayı...evet kırılıyorum diyorum kırılmaya hakkım var... ama sonra yola devam işte..camdan bakarken arabalar geçiyor ya ..içine binip oturmuyorsun geçip gidiyrolar... geçmelerine izin ver... bak rengine sürüşüne içindekilere vs .. ama sonra bırak gitsin o arabalar...
    kendimi çok seviyorum diye kendine sarılıp kocaman bir öpücük ellerine ve omuzların kondurup kendine sarıl şimdi benim hatrım için.... ve içinden eğer ağlamak gelirse de bence içini dök...
    ben bunu yapınca bazen ağlıyroum da ayıptır söylemesi :))
    bunu dün kubilaya öğrettim.. minicik şey "tendimi çoç seviyorum" gibi bişiler söyledi sarıldı kendine .. nasıl mutlu oldum..bana öğretmediler... 37yaşındayım .. kendimi sevmeye çabalıyorum ...geç kalmadım demi :)
    daldan dala yazdım...sabah duygusallığıma ve pazartesi sendromuma ver ...
    ne zaman istersen sır küpü, dert küpü arkadaşın bri mail uzaklıkta...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Kendimi çok seviyoruuuum" :) Oh mis :) Neden geç kalasın ki; kalalım ki?
      Sen bence 17 falansın ayrıca :) Kubilay sahiden çok şanslı; böyle deli dolu sevgi yumağı bir annesi olduğu için.. Söylediklerin aklımda, çok teşekkürler..

      Sil
  6. hassas bir balık olarak rica edeceğim ki sakın sakın hiç bir yere gitme, bizi üzme olur mu canım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslııı, sen de mi balık burcusun :) Çok sevindim sahiden.. Yok yahu kimseyi üzmem :) Çok teşekkür ederim; mesajına çok mutlu oldum..

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...