Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




5 Ekim 2015 Pazartesi

Hafta Sonu

Okurken en çok cuma günlerini severdim. Ne tatlı ne güzel geçerdi o günler, bir su gibi :) İşe başladığımda da en çok cuma günlerini sevdim. İlk çalıştığım yerde çoğunlukla hafta sonları (bir görev yoksa) sadece bana kalıyordu ve ben pazartesi günleri işe gelip "dinlenen" ablaları anlayamıyordum :) İkinci çalıştığım birimde hafta sonları da çalışıyor gibi bir şeydim çünkü işler hiç bitmiyordu :/ Şimdi ise çok şükür ki hafta sonuna sarkan bir işim yok ancak evde ciddi bir mesai var. Elifle beraber evde olduğumuz zamanlardan daha çok yoruluyor değilim aslında. Tabii bu "yorgunluk katsayısı" nasıl ölçülür bilmiyorum. O zaman daha çok yemeğe odaklanmıştım. Şimdi ise ütüye odaklandım. Bu ara çoğu cumartesi karabalık iş ile ilgili bir yerlere gittiği için de evle ilgili işler pazar gününe kalıyor, ben de winzip olarak hepsini yetiştirmeye çabalıyorum. kendime bu hafta sonu için yaptığım "to do list" fazla abartılıymış meğerse, aklımdakilerin 1/3'ü ancak bitti. Gece 10da ben hala ütü yapıyordum ki ben çarşaf, ev kıyafeti vs. gibi şeyleri hiç ütülemem. Ama dün yazlık/kışlık ayrımının, verileceklerin ayrılmasının, eksiklerin bulunmasının ilk adımı atıldı. Elimden gelse odamızdaki 5 kapılı dolabı 3 kapılıya çevirirdim. O kadar rahatladık :) Fark ettim ki yazı 2,5 pantolon (yarım çünkü paçası açıldı ve ben onu terziye götüremedim), 1 etek, 4-5 bluz, 2 ayakkabı ve 1 adet çantayla tamamlamışım. Oh be :) Kış ayı için de benzer bir şeyler ayarladım. Pantolonlarım olmaz zannediyordum ama oldu çoğu. Bluzları da yaz başlangıcında oldukça indirimli fiyattan almıştım birkaç hırka ile. Kalan eksikleri de tamamlarsam kışa gardırop olarak hazırım.
Hafta sonu dinlenemiyor olmamızdaki en temel sebep sanırım "uyku" ve "suzluk" eki :) "Neden"leri ve "nasıl"ları üzerine kafa yormak bile istemiyorum artık. Belki de alıştım(k) yarı uykulu yarı uyurgezer halimize. Pazar günü soğuk algınlığı başladı Elifte, umarım az hasarla geçer gider. Malum geçiş mevsimi, kreş süreci, hastalık çok normal.
Bu kadar koşuntunun arasında Demir Adam ve Demir Kadın kitaplarını bitirdim.Onlarla ilgili yazıya başlamışım ancak elbette ki taslaklarda kalmış. Yazarın dili oldukça farklıydı. Adını koyabilecek kadar edebiyat bilmiyor oluşuma üzüldüm ama nasıl desem... Yazar karşımda konuşuyor olsaydı kafam karışır ve "dur bir dakika, kaçırdım ne dediğini" diyebilirdim. (Ki karışık bir dil değil demek istediğim)
En başa yazmam gerekiyordu ama unutmuşum, cuma günü doğum günümü kutladık. Ay böyle yazınca gülesim geldi ama öyle. 17 Mart olan doğum günümü 2 Ekimde kutladık. Karabalığın 18 Mart doğum gününü de Aralıkta kutlamayı düşünüyoruz çünkü Star Wars o zaman vizyona giriyor. Üç yavrulu kıvırcık kuzenim Tangül'ün bize doğum günü hediyesi; Elifle zaman geçirmekti. Çok anlamlı ve unutulmaz bir hediye olduğunu düşünüyorum. Ben aslında minimoylara gitmek istiyordum ama seans bulamayınca Küçük Prens'e gittik. Belki de önyargılarımdan ötürüdür bilmiyorum ama filmin müzikleri ve filmdeki tatlı kızın haricinde neredeyse hiçbir şeyini sevmedim. Çok "eğreti" geldi bana. Kitabın işlenişini ikinci yarıya kadar sevdim ancak Küçük Prens'in ikinci yarıda (daha doğru bir tabir bulamadım) "eblek" konuşması kulaklarımı tırmaladı :/ Sosyal medyada insanların "çok acayip sevdiklerini" yazdıkları şey neydi acaba? Müziklerdir belki de. Onlar güzeldi :)
"Önceliklerim" arasında olan bir çok şeyi bitirebildiğim, Elif'in çantasının hazır olduğu, bizim haftalık kıyafetlerimizin ütülü olduğu, çamaşırların bittiği ve 2 kap yemek de yapabildiğim bir hafta sonu bence "başarılı" bir hafta sonudur.
Pazartesi geldiğine göre dinlenebilirim; sanırım bu durumu amirime de söylesem iyi olur :)
Kedi dediysem, bizim Lokum :)
Elif kedileri çok seviyor, parkta hep "pişi pişi" peşindeyiz. Hal böyle olunca evinde 2 kedi ve bir köpek bulunan Tangül, Elif'e bakmakta zorlanmadı (sanırım :)

*4 Ekim Hayvanları Koruma&Sevme&Onlarla Bakışma Günü de kutlu olsun.
** Sabah resmen "suzluk" (uyku) eki sayesinde güllere kafa attım yürürken. Saçlarımdan dikenler çıktı. E napalım, gülü seven dikenine katlanır değil mi :)



6 yorum:

  1. Geçmiş doğum günün kutlu olsun o zaman ;)
    Bende gece 12 de kapattım ütü faslını. Yalnız değilsin üzülme :) Hatta taslaklarda bekleyen bir hafta yazısı da bende var.
    Bu koşuşturmanın içerisine bir de iki kitabı sığdırmanı da takdir etmeden geçemiycem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Ülkücüğüm, kitap okumazsam kötü oluyorum ben, canım çok sıkkın oluyor :)
      ütü makinesini bir icat edemediler, yahu :)

      Sil
  2. süpersin :)
    küçük prens i merak ediyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkürler canım Aslı,
      gidersen yorumunu beklerim film hakkında

      Sil
  3. Benim beklediğimden kolay oldu. Elif ile zaman nasıl geçti anlamadım :)
    Doğum günün kutlu olsun kuzum :) Tangül

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. E o zaman daha çok sevindim..
      Çok sağolasın bol yavrulu kuzen :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...