Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




27 Eylül 2013 Cuma

1 Kitap 1 Mektup Etkinliğinde Şimdi Sefer Zamanı ve Hediye Kitap: Moby Dick :)

Sizleri bir süredir beklettiğimizi fark ettik. Ve etkinliğimize kaldığımız yerden devam edelim istedik. "1 Kitap 1 Mektup" bu kez sefere çıktı ve uzak denizlere yol aldı :) Geri döndüğünde yanında kaptan da vardı. Biz de bulduk 1 Kaptan, kaçırmayalım dedik ve ona uzak denizleri sorduk :) Kaynak. burada Merhabalar Alper, Sanırım ilk soru olarak neden “denizci” olmak istediğini sormamız gerekiyor çünkü hikayenin başlangıcı orası. Aslında bu soru için tirajı komik bir cevabım var diyebilirim. Dinleyince siz de öyle olduğunu göreceksiniz. Henüz lise 2. sınıf öğrencisi iken arkadaş grubumuzla beraber dershaneleri geziyoruz, hangisi nereye öğrenci göndermiş onu tartıp, kayıt için karar vereceğiz. Malum sonraki yıl büyük final var, ÖYS’ye girilecek. Dershanenin birinde...
Devamını oku »

20 Eylül 2013 Cuma

Halka Çörek Zinciri :)

Bazı kitapları, tamam belki birçok kitabı okuduktan sonra unutuyorum. Konusu hayal meyal aklımda kalıyor, karakterleri çıkarmaya çalışıyorum ama üzerinden uzun zaman geçmişse bir kitapla ilgili yazı yazamıyorum. Ancak bazı kitaplar da var ki hiçbir şeyini hatırlamasam da bende bıraktığı duyguyu unutmuyorum. Kitabın adı aklıma geldiğinde bile o duygu saklandığı yerden çıkıveriyor;işte ben buradayım diye. Neyse ki çok fazla kitapta bu duygu durumları oluşmuyor.Yoksa o kadar duyguyu nereye saklardım bilemiyorum :) Birazdan bahsedeceğim kitap da sanırım hiç unutamayacağım türden, saklanan duygulara hitap eden bir kitap. Halka Çörek Zinciri, Günışığı Kitaplığı'ndan çıkan "Abur Cubur Peşinde" dizisinin çörekli olanı. Daha önce domatesli makarnanın tadına bakmıştık :) Çok sevince serinin...
Devamını oku »

Radyonu Seç: Borusan Klasik :)

Daha önce müzikle ne kadar ilgili(!) olduğumu yazmış ve size karnavalı tavsiye etmiştim. Karnaval deyince benim aklıma sadece Joy Fm geliyordu. Ta ki... Yeni bir şeyler denemek isteyene kadar: Borusan Klasik. Klasik müzik konusunda ne kadar bilgili olduğumu bilmiyorum söylememe gerek var mı? Bir Mozart bir Bach bir de Chopin amca :) Kulaktan dolma ya da genel kültür olarak bir şekilde duyduklarımın dışında sıfır ötesi (bu ne demekse) bilgiyle ben inanılmaz ama operayı çok seviyordum. Hatta bazen ablaların abilerin İtalyanca birbirlerine şakımaları beni olaydan daha çok etkiliyordu. (Bkz ilk izlediğim opera olan Aida,oradaki ablayı hala unutamam) Ben de Borusan Klasik ile klasik müzik hayatıma bir giriş yapayım istedim. Tamam belki çalan müziğin kime ait olduğunu hala bilemiyorum...
Devamını oku »

19 Eylül 2013 Perşembe

Ayı Olmayan Ayı :)

Ne zaman ve nasıl tanışacağımı bilmiyordum "Ayı Olmayan Ayı" ile; ama elbet bir gün yollarımız kesişecekti. Çünkü ismi,konusu merak uyandırmış, alınacaklar listesine eklenmişti. Derken bir gün kapı çaldı ve postacı amca bize bir paket getirdi. Kimseden paket beklemesem de kargonun üzerinde benim adım yazıyordu ve demek oluyordu ki bu bir sürpriz hediyeydi, yaşasın :) (o kendini biliyor canım arkadaşıma bir kez daha buradan tüm hediyeler için çok teşekkürler :)  Pakedin içinden bir dolu güzel şey çıktı ama ne yaparsam yapayım Ayı Olmayan Ayı gözlerini benden ayırmıyordu. Ben de durmadım, karşılık verdim bu bakışlara. Her kitabın en az 1 hikayesi olur demişken, bu kitap da böyle bir hikaye ile düştü kucağıma. Daha küçük boyutlu, az resimli çok yazılı bir kitap hayal ederken orta...
Devamını oku »

17 Eylül 2013 Salı

Arne'nin Adası :)

Karayla bağlantının olmaması fikri beni ürkütse de bir adada yaşamak fikri aslında oldukça cazip. Hele ki evde "kendi adamız olsa ne iyi olurdu"diyen 1 Balık'tan ve gezmelere doyamayan 1 Kedi'den sonra :) Deniz yaşamı ile ilgili konular hep ilgimi çekmiştir zaten ama adada yaşamın da kendine has bir takım hoşlukları/terslikleri var. Ada yaşamı deyince hala aklıma Lost gelse de Nim'in Adası filmi de unutulmazlarım arasında. Adada yaşayanlar genelde doğa dostu iyi kişilerdir ve bu ortamı bozmaya "kötü"ler gelir ancak emellerine ulaşamazlar, gibi bir tema da pek tanıdık. Hal böyle olunca pek ticari bir kitapçıda 15 metre öteden kapağını görüp konusuna -neredeyse- hiç bakmadan aldığım 1 kitap var: Arne'nin Adası. Kitabın boyutu, kağıdı, resimlenme şekli hep aklıma Alev Saçlı Kızı getirdi...
Devamını oku »

Sözcüklerin Konuşulan Yerde Kalabilmesi ya da Alıp Başını Gitmesi :)

Son zamanlarda yine sıklıkla yaşadığım bir durum bu: kurduğum cümle alıp başını gidiyor hem de benim hiç bilmediğim yerlere :) Her ne kadar bu duruma sempatiklik katmaya çalışsam da zaman zaman oldukça sinir bozucu oluyor. Konuya biraz daha açıklık getirmek gerekirse; birine kendimle ilgili herhangi bir şey söylediğimde bunu bambaşka insanlardan şekil ve yön değiştirmiş olarak duymak hiç hoşuma gitmiyor. Sanırım kimse sevmez böyle bir durumu. İnsanlar mı çok "zeki"leşti ben mi insanları tanıyamaz oldum,bilmiyorum. Benzer şeyleri belki farkında olarak ya da olmayarak ben de yapıyorumdur, o da mümkün. Bu konu üzerinde de az biraz düşününce;neden  başkasının sırrını (hele ki arkadaş/dost vs. demişsek) başka biriyle paylaşırız? - Bize anlattıklarını kaldıramayız ve başkası ile bunu...
Devamını oku »