Özellikle bu ara aklıma gelip de anneliğimin bana iyi/hoş gelen yanlarını yazmazdım açıkçası ama Sevgili Güneş'in bu yazısı ile beraber bende de yazma isteği oluştu.
Annelik macerasında genel olarak olmayana/eksik kalana/yapılamayana odaklanma oluyor, bunu ben de fark ediyorum. Veya sonuna hep bir "ama" ekleniyor ki bu da cümlenin başındaki olumlu ifadeyi yerle bir ediyor. Dolayısıyla bugün bu yazıda kendimi annelik konusunda tebrik ettiğim yerleri bulup (olumsuza odaklanınca olumluyu bulmak için önce bir durup düşünmek gerekebiliyor) yazacağım. Böylece Elif'in ne kadar şanslı bir çocuk olduğu ortaya çıkacak :)
Bu başlığın altını dolduran bloglarda uzun listeler görünce korkmadım değil ama baştan onu söyleyeyim.
Benim minik listem işte böyle:
1) Empati / İhtiyaçlarını (Doğru) Anlama: Bunu sadece Elif için de söyleyemem. Etrafımdaki bir kişinin o an neye canının sıkılmış olabileceğini veya sadece mimiklerinden/bakışından sorunun ne olduğunu anlayabiliyorum. Bunu su grubu burçları rahatlıkla yapabiliyor zaten :) Hele ki balıksanız... Elif özelinde yazacak olursam da, inadı/ağlaması/huysuzluğu veya tedirginliği neden kaynaklanıyor olabilir elbette ki fikrim var. "Ama sen şimdi neden böyle oldun?" diye şaşırmam. Fazla gözlem doğru sonucu da beraberinde getiriyor galiba.
2) Kitap Saati: Başlığa "saat" koydum ama aslında öyle belirli bir saat dilimi yok. Kendim kitap okumayı sevdiğim için Elif(l)e kitap okumayı da seviyorum. Ve severek yaptığımız her şey enerjimize de yansıyor haliyle, buna çok inanıyorum. Elif kitapçıya gitmeyi, orada gezinmeyi sever. Akşamları ona kitap okumamızı da ister ve bunun neticesinde güzel paylaşımlar yaparız, ortak bir aile dili oluştururuz. Kitap okuma kısmında en sevdiğim şey de bu zaten. İleride ne olur bilmiyorum tabii ama Elifle şu an beraberce kitap karıştırmak, resimlerini yorumlamak ve drama yaparak okumak benim "şanslı Elif" listesinde en güçlü bulduğum yönlerimden biri.
3) Nasıl Yiyorsa Öyle: Bilenler bilir, Elifin kendi kendine yemesi için onu neredeyse tamamen serbest bıraktım. Bunun için çok uğraştım diyemem çünkü uğraşmadım. Dışsal bir motivasyonum olmadığı için de uğraşmama gerek kalmadı. Çorba yapmayı bilmediğimden çorba içmedi mesela Elif ve bunu bana kendimi kötü hissettirmedi :) Veya yoğurdu illa cc ile ölçüp kaşıkla vermedim. Kasenin içine yoğurt ve kaşık koydum. Elif onlarla hem oynadı hem de ağzına girdiği kadarıyla biraz da yedi.
4) Beraber Eğlenmek: Bazen dans bazen oyun bazen de sadece saçmalamak. Her zaman bu modda değilim. Ve olmak zorunda da hissetmiyorum açıkçası. Ama dans edeceksek veya saçmalayacaksak sonuna kadar yapabiliriz bunu.
5) Bırak Dağınık Kalsın: 2balık olarak genel anlamda düzen sevmeyen bir aileyiz :) Bu bence bir çocuk için çok büyük bir şans ahahahaha :P Mutfakta kek yaparken etraf mı dağılmış, salonda minderler 10 gündür aynı pozisyonda yerde mi duruyor... Bunlar bana batmıyor, batmayınca Elifi de sıkıştırmıyorum veya dağınıklık konusunda bir gerginlik yaşanmıyor.
Aklıma bu maddeler geldi.
İnsan kendine de körleşebiliyor. Belki etrafımdakiler yazsa daha objektif olurdu bilemiyorum.
Yeri gelmişken kardeşiminkini yazayım.
Ayça çok şanslı çünkü,
Onu hemen her gün nereye giderse gitsin prenses gibi giydiren ve bundan da mutluluk duyan bir annesi var. Evde de genel olarak rahat. Ayça'nin evdeki kedileri Suşi'yi her türlü böğrüne basmasına da izin veriyor. Bir sorun oldu mu onu da çabucak çözmeye çalışır canım kardeşim, Elif de aslında böyle bir teyzesi olduğu için çok şanslı :) Kalpcikler...
Siz de katılın bu başlığa, yavrunuzun neden şanslı olduğunu yazın&yazdıkça kendimizi iyi hissedelim :)
Devamını oku »
Annelik macerasında genel olarak olmayana/eksik kalana/yapılamayana odaklanma oluyor, bunu ben de fark ediyorum. Veya sonuna hep bir "ama" ekleniyor ki bu da cümlenin başındaki olumlu ifadeyi yerle bir ediyor. Dolayısıyla bugün bu yazıda kendimi annelik konusunda tebrik ettiğim yerleri bulup (olumsuza odaklanınca olumluyu bulmak için önce bir durup düşünmek gerekebiliyor) yazacağım. Böylece Elif'in ne kadar şanslı bir çocuk olduğu ortaya çıkacak :)
Bu başlığın altını dolduran bloglarda uzun listeler görünce korkmadım değil ama baştan onu söyleyeyim.
Benim minik listem işte böyle:
1) Empati / İhtiyaçlarını (Doğru) Anlama: Bunu sadece Elif için de söyleyemem. Etrafımdaki bir kişinin o an neye canının sıkılmış olabileceğini veya sadece mimiklerinden/bakışından sorunun ne olduğunu anlayabiliyorum. Bunu su grubu burçları rahatlıkla yapabiliyor zaten :) Hele ki balıksanız... Elif özelinde yazacak olursam da, inadı/ağlaması/huysuzluğu veya tedirginliği neden kaynaklanıyor olabilir elbette ki fikrim var. "Ama sen şimdi neden böyle oldun?" diye şaşırmam. Fazla gözlem doğru sonucu da beraberinde getiriyor galiba.
2) Kitap Saati: Başlığa "saat" koydum ama aslında öyle belirli bir saat dilimi yok. Kendim kitap okumayı sevdiğim için Elif(l)e kitap okumayı da seviyorum. Ve severek yaptığımız her şey enerjimize de yansıyor haliyle, buna çok inanıyorum. Elif kitapçıya gitmeyi, orada gezinmeyi sever. Akşamları ona kitap okumamızı da ister ve bunun neticesinde güzel paylaşımlar yaparız, ortak bir aile dili oluştururuz. Kitap okuma kısmında en sevdiğim şey de bu zaten. İleride ne olur bilmiyorum tabii ama Elifle şu an beraberce kitap karıştırmak, resimlerini yorumlamak ve drama yaparak okumak benim "şanslı Elif" listesinde en güçlü bulduğum yönlerimden biri.
3) Nasıl Yiyorsa Öyle: Bilenler bilir, Elifin kendi kendine yemesi için onu neredeyse tamamen serbest bıraktım. Bunun için çok uğraştım diyemem çünkü uğraşmadım. Dışsal bir motivasyonum olmadığı için de uğraşmama gerek kalmadı. Çorba yapmayı bilmediğimden çorba içmedi mesela Elif ve bunu bana kendimi kötü hissettirmedi :) Veya yoğurdu illa cc ile ölçüp kaşıkla vermedim. Kasenin içine yoğurt ve kaşık koydum. Elif onlarla hem oynadı hem de ağzına girdiği kadarıyla biraz da yedi.
4) Beraber Eğlenmek: Bazen dans bazen oyun bazen de sadece saçmalamak. Her zaman bu modda değilim. Ve olmak zorunda da hissetmiyorum açıkçası. Ama dans edeceksek veya saçmalayacaksak sonuna kadar yapabiliriz bunu.
5) Bırak Dağınık Kalsın: 2balık olarak genel anlamda düzen sevmeyen bir aileyiz :) Bu bence bir çocuk için çok büyük bir şans ahahahaha :P Mutfakta kek yaparken etraf mı dağılmış, salonda minderler 10 gündür aynı pozisyonda yerde mi duruyor... Bunlar bana batmıyor, batmayınca Elifi de sıkıştırmıyorum veya dağınıklık konusunda bir gerginlik yaşanmıyor.
Aklıma bu maddeler geldi.
İnsan kendine de körleşebiliyor. Belki etrafımdakiler yazsa daha objektif olurdu bilemiyorum.
Yeri gelmişken kardeşiminkini yazayım.
Ayça çok şanslı çünkü,
Onu hemen her gün nereye giderse gitsin prenses gibi giydiren ve bundan da mutluluk duyan bir annesi var. Evde de genel olarak rahat. Ayça'nin evdeki kedileri Suşi'yi her türlü böğrüne basmasına da izin veriyor. Bir sorun oldu mu onu da çabucak çözmeye çalışır canım kardeşim, Elif de aslında böyle bir teyzesi olduğu için çok şanslı :) Kalpcikler...
Siz de katılın bu başlığa, yavrunuzun neden şanslı olduğunu yazın&yazdıkça kendimizi iyi hissedelim :)