Alışverişlerde Takas Dönemi Başlasa İşimden Ayrılabilir Miyim :)

Aslında neden olmasın.. Alışverişlerde takas döneminden bahsediyorum.. 1 ekmeğe karşılık 1 domates falan :)Kapitalizmden dolayı mı olmaz yoksa "para hırsımız" mı buna engel olur pek bilmiyorum açıkçası..
Ha bir de "Ya pasif içici olacağım ya da grip" durumum var :) Yine işyerinden bir kare bu tabii.. Neresi diye sormayın ama herkesin püfür püfür sigara içtiği bir ortamda çalışıyorum, sürekli de cam açmaya "nefes almaya" çalışıyorum :) "Niye şikayet etmiyorsun" demeyin, olmuyor :)
Neyse konumuza dönecek olursak;
İşyerinden ayrılabilmenin koşulu belirli bir maddiyata mı dayanıyor kendi özgürlüğümü para ile mi aslında kısıtlıyorum ... Sanırım az biraz kısır döngüde dönen olaylar..
(İşimi neden sevmediğim sanırım başka yazının konusu)

Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Am%C3%A9lie

Şükretmemek elde değil elbette ki.. İşsizliğin çok yoğun olduğunu bildiğim şu dönemde "Ay şekerim işimden canım sıkıldı" deme lüksü yok.. Ya da belki "işimi sevmiyorum" demenin..Ama sevdiğin işi yapabilmek için de az biraz cesaret gerekli bak onu biliyorum.. Para hırsımız bu kadar çok olmasaydı belki gerçekten herkes sevdiği işi yapabilirdi.. Okuldayken bir kız vardı, dersleri çok önemsemezdi,ailesi için okuduğunu söylerdi. "Ben zaten manav olacağım" deyip dururdu.. Gerçekten ne iş yaptığını merak etsem de kendisine ulaşamadım.. Manav dükkanı açmışsa da "mutlu bir manav" olmuştur orası heralde.. Gülümseyen patatesler, ışıldayan domatesler falan :) Amelie filmindeki sebzelerle konuşan çırak geldi aklıma.. işte aynen öyle bir şey benim de istediğim..
 ne iş yaparsan yap; onu "iş" olarak görmemek/sabahları mutlulukla uyanıp işe gitmek ya da işini yapmak (benimki çünkü şöyle oluyor; kar yağmış mı diye dışarıya bakıyorum, "kar tatili" falan yaparlar belki diye :)
Yaptığın işi önemsemek..üretmek en önemlisi.. severek yapmak işte bu yüzden önemli olsa gerek.
Kendi istediğim işi yapabilmenin de bir sırası var sanki biliyorum.. Ama sabırsızlanıyorum. ha tabii bazen hayal kırıklıkları da yaşıyorum o ayrı.. Ama genelde - eşimin de desteğiyle- umudu hep uyanık tutmaya çalışıyorum :)

-Herkese "Cuma en sevdiğim 3. gün" dedirtmeyecek, tüm günlerini "Cumartesi" gibi yaşayabileceği,mutlu/keyifli/bereketli/kazançlı.. işler diliyorum.."

Film: AMELİE

YAŞASIN HAFTA SONU TATİLİ :)
HERKESE MUTLU HAFTA SONLARI :)

Devamını oku »

Ankara'da Da Kitap Fuarı Var-mış Ama Kimseye Söylemeyin Olur Mu :)

İstanbuldaki kitap fuarına büyüüüük umutlarla gitmiştim, iyi de olmuştu aslında.
Şimdi Ankara'da da kitap fuarı düzenleniyor-muş...
Ama siz yine kimseye söylemeyin, insanlar izdiham olur falan bize kitap kalmaz :)
İşte öyle bir "coşku"da geçiyor Ankara Kitap Fuarı..
ATO Congresiumda hiçbir bilgi bulamadığım için fuarı düzenleyen 3v fuarın sayfasına baktım, imza günleri var neyse ki bakmak isterseniz buraya bir tık
Hadi bakalım herkese keyifli fuarlar :)
(Yazarken bile güldüm ama niye güldüğümü sadece "anlayan anladı" değil mi :)

* İyi niyetli bir çalışmaya benzediğinden emeği geçenlere -yine de- teşekkür edeyim :)

Devamını oku »

Keyifli Bir Çekiliş Haberi :)

Sevgili Lokum, karikatürlerini çok sevdiğim Semra Can'ın kitabını hediye ediyor;

Katılmak için buraya bir tık :)

Devamını oku »

Kitap Fuarından Minik Bir Hediye :)

İstanbul Kitap Fuarına gittiğimden bahsetmiştim ama oradaki küçük sürprizleri söylemeyi unutmuşum; bunlardan biri de İdefix standına uğradığımızda bize hediye ettikleri bu kupa oldu, kestanenin yanında da süper gitti :)
Bu arada kitap fuarına gidemeyenler için İdefix'in Sanal Kitap Fuarı'nı da hatırlatayım.. Hatta bazı yayınevleri-şimdi isim versem olmayacak- kitap fuarına gitme "eziyeti"ni göstermiş olan bizlere biraz haksız davranmış mı diyeyim ya da hiçbir şey demeyeyim ama bazıları İdefix'te daha çok indirim yapmış, hayırlı olsun diyeyim :)

Devamını oku »

İstanbul Kitap Fuarı'ndan İzlenimler ve Ganimetler :)

Ankara'daki kitap fuarının "kitap fuarı" olmadığını biliyordum ama gerçek "kitap fuarı" nasıl olur bilmiyordum.. Mesela yayınevleri kitapçılardan çok oluyor-muş :)
Öncelikle Tuzla'dan Tüyap'a 4 araç değiştirerek tam 3saatte ulaştığımızı ve gittiğimiz ilk 1 saat kafamızın sallandığını söylemem gerek..Fuarın dıştan görüşünü:

31.si düzenlenen fuarın bu seneki teması "Çocuk ve Gençlik Edebiyatı" olmasına karşın çocuklara ve gençlere yönelik çok da fazla etkinlik vs. görmedim ben, sanki o açıdan biraz da sönüktü..
İmza aldığım yazarlar/çizerler;

Feridun Oral :)

Aytük Akal :)

Yıldıray Karakiya-BDK

Ayşe İnan Alican :)

Mavisel Yener :)

Fatih Erdoğan :)

Kalbimde Ayşe Anan Alican'ın, Feridun Oral'ın ve Yıldıray Karakiya'nın yeri ayrı oldu :)

Şuşu ve Üç Tekeri Etkinliğinden:

Sıra geldi ganimetlere:

işte böyle.. Sonrası biraz yorgunluk ve koşarak Pazartesi işe gelmek ..
Bir de unutmadan fotoğraflarda olmayan ama benim koşarak Pegasus standına gitmeme neden olan Osuruk Tozu serisinin 3. kitabı var; Kim Osurdu :)

Devamını oku »

İstanbul ve Aklımda Kalanlar :)

Evet martılar güzeldi.. Tuzla sahil kenarında gördüğümde gayet mutluydular ancak denizle çok fazla haşır neşir olmamak karasal iklimden çıkıp deniz kenarına gitmişim hissini çok da vermedi..
İstanbul'un kedileri her yerdeydi, sanki kediler oradaydı zaten ama insanlar arada takılıyordu :)
NOT: Zaten İstanbul'da yaşayanlar için çok da keyif vermeyebilir bu yazı, baştan uyarayım ..

Martı ve Kedi Buluşması :)

Kadıköy'de bir kedi: JUNİOR :)

Moda'da keyifli bir turun ardından aklımda kalanlar:

Veee Kadıköy; hep içiçe hayatlar gibi, bir o kadar keyifliyken çabıcak bitiverdi,
Liman isminde bir dükkan, ben çok sevdim ve sahibinden izinli fotoğraflar :

Sonra Tuzla sahili :

İTÜ Denizcilik Fakültesi, çok tanıdık geldi :)

Veeee yemeeeeek: (Burada sevgili arkadaş Deniz'e bizi bu mekana götürdüğü için ve tuzlu denize de bu balıkları bize sunduğu için teşekkür edebilirim..)

Mekan istediğiniz takdirde farklı balıkları farklı pişirme biçimleriyle 5-6 çeşit getirebiliyor ve fiyatları da oldukça uygun, manzara da tabii ki deniz kenarı :)
Gerçek mısır ekmeklerini en son Karadenizde yemiştim ama arayıştaydım, tam buldum derken erken kaybettim, restoranttan aldığım ekstra mısır ekmeklerini Deniz'de unuttum :( - Hala içimde- :(

Devamını oku »

Vakit; İstanbul Kitap Fuarı'na Gitme Vaktidir :)

31 sene olmuş, İstanbul Kitap Fuarı başlayalı, ben 1 kere bile gitmemişim.. İstanbulda  yaşamadığımdan ve aslında İstanbul beni ürküttüğünden de olsa gerek çook işim düşmedikçe gidesim de gelmiyor açıkçası. Evet İstanbul çok güzel bir şehir,boğazı,balık ekmeği, Kanlıca yoğurdu (hatta en çok da o) Ortaköyü, Kadıköy'ü ben de seviyorum ama ne var ki korkuyorum azıcık.. Napalım :)
Hafta sonu için hem arkadaş ziyaretleri hem de kitap fuarı için gidilecek İstanbul'a sevgili A. ile, hadi bakalım bize iyi fuarlar :)

Sevgili İstanbul, lafım sana, bu sefer beni çok ürkütme olur mu? Kalabalık sevmiyorum ya ben, üzerime gelme olur mu? Martılar gelsin sadece simit atayım ben onlara, bak o süper olur :)

http://vabserk.deviantart.com/art/Sun-and-seagull-164381507

Herkese mutlu hafta sonlarıııııııııııııııııııııııııı :)

Devamını oku »

Olmayana Değil De Olan'a Bakmak ve Bunu Yaparken Zorlanmak :)

Bazen gerçekten elimdeki şeylerin değerini bilmediğimi düşündüğüm oluyor.. Sanki beynim onları "boş" olarak görüyor ve beni "hiç bir şeyim yoook" duygusuyla başbaşa bırakıyor, karamsarlığa düşüyorum.
bu sabah da biraz öyle oldu ya da belki bugünlerde diyeyim.. olmayan şeye de gelecek olursak; belki istediğim birkaç aktivite, belki maddesel şeylerdi,şimdi düşününce bile hatırlayamadım :)
Sonra bir an durup düşününce - ki genelde durmadan düşünmek bana göre olmuyor,kafam çalışmıyor- elimdekilere baktım, utandım resmen..
sanırım özet; olmayana değil de olan'a bakmak/odaklanmak/şükretmek lazım..
Günün Olan'larından:

Vatan, Cumhuriyet ve Milliyet gazetelerinin kitap gibi kitap ekleri, oleeeeeeeey :)

Mutluluk; elindekine odaklanmak sanırım:

Kaynak: http://tinaapple.deviantart.com/art/Happiness-160357952

Devamını oku »

Bir Kahvaltı :)

Sabahları vakit gerçekten nasıl çabuk geçiyor anlamıyorum, normalde sadece 5-10 dakikada hazırlanan ben, 1.5 saatte evden ancak çıkıyorum-duş,kahvaltı,evin genel toplanması,hazırlanma- böyle geçiyor...
Kahvaltıyı da napsam napsam diye bir kaç zamandır değiştiriyordum menüyü..Sonunda aşağıdaki görüntüde yer alan menüde karar kıldım :)
Kahvaltı yapmadan çıkmam! diyenler buraya ..

Fotodaki Çilek'i bulabilecek misiniz bakalım :)

Bazı bloglarda süper kahvaltı sofraları görüyorum, eh benimki de böyle napalım, afffiyet olsuuun :)

Devamını oku »

İş mi; O da Ne :)

Unuttunuz galiba bugün pazartesi :)

Kaynak: http://a-motive.deviantart.com/art/Lazy-137357826

Kaynak: http://lieveheersbeestje.deviantart.com/art/Cup-of-autumn-337232451

Devamını oku »

Günün Şarkısı: Circle of Clowns- Cornucopia :)

Herkese KOOOOCAMAN MUTLU HAFTA SONLARI :)

Devamını oku »

Yağmur Tam da Kitap Okumaya Davet Göndermişken :)

İşte tam da bu güzel yağmurda işe gitmek/zorunda kalmak feci bir şey :(
Aslında şöyle bir koltuğum ve köşem;

Aklımdaki halim;

Ama aslında herkes biliyor ki istediğim;

Kar tatili şu tatili bu tatili yapılıyor da neden "Yağmur yağıyor evde kitap okumak istiyoruuuuum" tatili yapılmıyor :)
Elime hangi kitabı alırdım şimdi karar veremedim ama sanırım HEİDİ olurdu, ki o da başka bir yazının konusu olsun :P
*Fotolar pek sevdiğim deviantart'tan..

Devamını oku »