Daha önceki Semracan karikatüründe de yazdığım gibi karşılaşmalarda ve tanışmalarda ben hep tutulurum bir şeyler çıkmaz boğazımdan, sadece gülümserim ki o da refleks sayılabilir :)
Kardeşimin-görümcem- okuluydu ziyarete gittiğimiz, tek öğretmenli bir köy okulu. Ama son derece sıcak, temiz ve bakımlı bir ortam yaratmışlar hep birlikte öğrencilere. Birleştirilmiş sınıf olduğu için de 1,2,3 ve 4'ler aynı sınıfta ders görüyorlar.
Bir köşede müze bile var :) |
Bademli köydeki okulu ve dahası öğrencileri görünce köy öğretmeni olmak istedim. Bana da her gün çiçekler getirsin öğrencilerim hem de karşılıksız. Onlara bir şey öğretirken gözlerinden çıkan mutlulukla gerçekten ne kadar doğru bir iş yaptığımı anlayayım. Zorlukları da olsun elbette; tek öğretmen olacağım sonuçta o okulda ama her öğlen bir velinin konuk ettiği sofrada yenen yemeğin,paylaşımın da unutulmaz olduğunu bilerek. Kabul, biraz bencillikle istedim köy öğretmeni olmayı. Ama onların mutluluğu o kadar "saf" geldi ki heralde bir parçasında da ben olmak istedim :)
Kaç farklı ağaçtan kaç poşet badem topladık bilmiyorum çünkü ben badem mi toplayayım koyunları mı seveyim fotoğraf mı çekeyim çocuklarla sohbet mi edeyim derken zihnim iyice bulanmıştı :)
Bademin bir kısmı :) |
Bir de Meryem vardı.. Aslında en çok Meryem kaldı aklımda. Okul annesi aynı zamanda ama köydeki/okuldaki birçok şeye o koşuyor, buluyor buluşturuyor ama sanırım en çok da gülüyor :)
İki tane harika kızı var; Saadet ve Serap, onlar da hep gülüyor :)
Evlerine davet etmişlerdi bizi, kahve pişirdik mutfakta. O kahve pişiminin hiç bitmemesini istedim; sanki Meryem bana başka bir yerde bulamayacağım hayat dersleri veriyordu, hem de hiç farkında bile olmayarak..
"Evimiz, eşyalarımız eski kusura bakmayın. Ama biliyor musun biz çok mutluyuz bu şekilde.. Az çanak çömleğim var benim, çoğu da kırık dökük ama mutluluk onlarda değil ki.. Sorun etmek istesem sebep çok.. Kayınvalidemle yaşıyoruz biz.Onu sorun etsem ederim.. Ya da paramız az derim, eşyalarım kırık derim. Ama demiyorum. Beyimle çocukların gülümsemesi bana her şeye değer.Mutluluğu kendin yaratacaksın hocaanım (bana öyle diyordu) Mutluluk bir bakmışsın kaçıp gitmiş. Sen yaratacaksın sebeplerini. Ondan ben hep mutluyum. Geçen gün benimki doğum günümü unuttu diye ilk başta küsmüştüm ama baktım iş güç derdinde ama beni çok seviyor, hemen gittim ben aldım gönlünü. Severek evlendik biz. 6 sene konuştuk sonra evlendik. Çocuklar da bizden dolayı mutlu. Sen mutsuz ol bak onlar da mutlu olabiliyor mu..Şehre gitsem ben yapamam hocaanım, ben burada çok mutluyum. Belki sen şehirde bizden mutlusundur amma ben oradakilerle mutlu olamam, toprakla mutluyum ben.." dedi ve kahve pişti .. Ben de ona ara ara kafa sallamak ve gülümsemek dışında pek bir şey diyemedim;" İnan ben senden daha mutlu değilim şehirde" diye fısıldamak dışında ...
Mutlu olmak için sebepleri kendimiz yaratırız belki mutsuz olmak için de sebepleri kendimiz yaratıyoruzdur, bilmiyorum.
Ben de köyden ayrılmadan kendime birkaç mutluluk sebebi yarattım ;
Keyifle yenen bir yemek :) |
Köydeki en küçük Çağla'cı :)
|
Dönüş yolunda dinlenen bir müzik :) |
Mutluluk sebeplerim şehre gelince azalsa da aklıma Meryem'i getiriyorum..
Sahi sizin mutluluk sebepleriniz ne?
Bir kuş cıvıltısı da olsa paylaşın :)
HERKESE "MUTLULUK SEBEPLERİNİ" ARAMAYI HİÇ BIRAKMAYACAĞI GÜNLER DİLERİM :)
ne güzel yazmışsın, "mutluluğu kendisi yaratır insan".. sade yaşamak (yaşayabilmek), ayağın toprağa değmesi, basit şeylerden keyif alabilmek.. belki de sadece bunlardır insanı mutlu etmeye yeten.. meryem güzel söylemiş "tabağım çanağım kırık, eşyalarım eski ama eşim ve çocukarımlarımın gülümsemesi yeter bana.." gerçekten tam bir hayat dersi.. evlerin arabaların olsa, bankada milyarların olsa neye yarar yüzünde küçücük bir gülümseme yoksa..
YanıtlaSilteşekkür ederim bu yazı için, bize belki de unuttuğumuz yada şehrin karmaşasından kafamızı kaldırıp göremediğimiz mutluluk yolunu hatırlattığın için..:))
Adsız,
YanıtlaSilBen de sana teşekkür ederim güzel ve içten yorumun için :)
Sevgiler :)
İŞte bilgelik...
YanıtlaSilne güzel konuşmuş kadın..bi sürü kişisel gelişim kitabının özeti gibi...
allah daha mutlu etsin onu da seni de beni de...
:)
Amin :)
YanıtlaSilGerçekten bilge cümlelerdi, benim de hala aklımda.
Mutlu olmayı isteyenleri/paylaşmayı bilenleri/kalbini sevgiyle doldurup taşıranları -herkesi- Allah mutlu etsin :)