Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




31 Ocak 2015 Cumartesi

Kıpır Kıpır :)

Bizim evde yerinde dur(a)mayan bir minik var, bildiniz mi? İşte onun kitabı çıktı :) Yani teknik olarak Elif'ten önce basılmış bu kitap ama olsun bence yine de Elif için yazılmış. Yerinde duramayan bir kız Melisa, içi de kendi gibi kıpır kıpır hele ki ayakları. Kız kardeşi Belinda ise tam bir balerin. Aslında Melisa da dans ediyor ama "Bir..iki..üç"ten sonra hep dördüncü adımı da atıyor çünkü piyanodan çıkan notalar ona "kıpır kıpır olmak iyidir" diyor. O kadar güzel bir hikaye ki bu ara sık sık bu kitabı okuyorum. Pardon, okuyoruz. Hala tam alışamadım kitaplarımı paylaşmaya. Elif'in kitaplığında aslında bu kitaplar yani ben sadece ödünç alıyorum ama bazen geri vermem uzun sürüyor :) Bale öğretmenleri Mina Öğretmen, Belinda'yı çok beğeniyor, Melisa'ya ise "ah zıpır, ayakların...
Devamını oku »

30 Ocak 2015 Cuma

Bir Zamanlar: Seramik :)

Fotoğraflar arasında kaybolmuşken yaklaşık 3 sene öncesine ait seramik çalışmalarımın fotoğraflarını buldum, yaşasın :) O dönem iyice takılmıştım "seramikle uğraşmak istiyorummm" diye, kurs araştırdım ama aklıma yatan bir yer bulamadım. Olanlar da çok uzaktı, kendimi tanıyorsam gitmezdim 1 kereden sonra. Derken bizim apartmanın üst katına seramik hocası taşındı ve ev-atölye olarak kullandı orayı. Yaşasın :) çalışma saatlerimiz oldukça esnekti, sohbetimiz boldu ve keyifliydi. Yaptığım çalışmaların birçoğu kırılıp geldiği için boyama şansım olmadı :/ Bazıları evde ama hangi parça nereye ait bakmam lazım... Bunlar aslında yaptığım işlerin küçük bir kısmı, daha da neler vardı ama fotoğraflarını çekmemişim :/ İçinde hava bırakmamış olsaydım belki patlamazlardı bilmiyorum ama toprakla...
Devamını oku »

29 Ocak 2015 Perşembe

Elif(l)e Kitap Okumak :)

Elif'ten önce bir bebeğe ne zaman kitap okunur, nasıl okumalı, ne yapmalı hiç bilmiyordum. Çocuk kitaplarını sadece kendim için okuyordum. Okul öncesi kitapları okurken hayallere dalıyordum ve okumaktan büyük zevk alıyordum. Hele ki o çizimleri... İnsanlar ne kadar güzel bakıyor/düşünüyor diyordum. Şimdi de öyle düşünüyorum elbette ama Elif'e kitap okurken bir müddet sonra fark ettim ki aslında Elifle beraber okuyoruz kitapları. Etrafında her zaman kitaplar oluyordu daha minikken. Şimdilerde de kitaplığına tırmanıyor :) üst katına da kendisinin erişebileceği yükseklikte iki katlı minik bir kitaplık aldık odasına, duvara da tabii ki monteledik. Şu ara en büyük zevki alt raftakileri bana vermek, üst raftakileri de tek tek aşağı indirmek ve bunu yaparken eğlenmek :) sonra da oturup...
Devamını oku »

28 Ocak 2015 Çarşamba

Çizimler (Çocuk Kitapları)

Bu ara sevdiğim çocuk kitaplarından çizim yapmaya çalışıyorum kendime eğlence niyetine. Eğlenirken de çok şey öğreniyorum aslında, yeni anladım. Her çizerin tarzı farklı, noktası virgülü hissiyatı her şeyi farklı ve bunu yeniden yorumlamak da cidden hem zor hem keyifli. Çizdikçe instagrama koyup "bu kitabı ilk hatırlayan"a minik bir hediyem olacak yazıyorum. Ki, yalan değil :) kısa bir süre sonra minik bir kitap ayracı gönderiyorum o kişiye. Bunlardan biri de Eric'ti, belki bir ara hikayesini buraya da yazarım. Diğerini ise bilen olmadı. Belki ben çok benzetemedim ama soldaki resim aslında kitabın kapağı :) Demek ki bilen/gören olmamış bu kitabı, henüz. Yorum olarak kitabın ismini yazan olursa minik bir kitap ayracı gönderebilirim. Yalnız bu kitap ayracı işi gözünüzde büyümesin,...
Devamını oku »

23 Ocak 2015 Cuma

Dost Mu Düşman Mı?

- Birinin dost mu düşman mı olduğu nasıl anlaşılır? diye sordu Zackarina. - Vallahi, yemek gibi, dedi Kumkurdu. Tadına bakmak gerekir. - Olmaz ki, dedi Zackarina. İnsanların tadına bakılmaz ki. - Öyle, ama gözlerinin içine bakabilirsin, dedi Kumkurdu. O zaman her şey anlaşılır. *** Ah be Kumkurdu, keşke her şey öyle basit olsa. İnsanlar gözlerindeki dostluğu/düşmanlığı da gizleyebiliyor artık, biliyor musun? "Yok yok ben o kadar saf biri değilim" diyorsun. Yine de 5463. kez aynı hatayı yapabiliyorsun. Muhtemelen Zackarina benden daha şanslı. En azından hala çocuk ve o çocuk masumiyetini kaybetmeden insanların gözlerinin içine bakacak cesareti var. Bu, güzel bir şey olsa gerek... Toslamadan önce ben ve en sevdiğim yazar * Bu yazı da böyle olsun, burada dursun, yine çok güvendiğim...
Devamını oku »

21 Ocak 2015 Çarşamba

"Kitaplık Kurdu" ve "Hamilelik Günlüğü" :)

Ne zamandır aklımda olan bir şeydi, sonunda bugün yaptım ve başka mecralarda paylaştığım yazılarıma link verdim.
"Kitaplık Kurdu" ile sevgili Leylak Dalı ile tanıştım, çocuk kitapları hakkında yazayım dedim ve sağolsun bana "Perşembeleri senin o halde" dediler :) İlk başta düzenliydim aslında ama sonlara doğru yazıların arası seyrekleşti, derken site kapandı :/ Oradaki yazılarıma link verdim, okumak isteyen olursa.
Bir diğeri de hamilelik günlüğüm. Onun için biraz geç kaldım biliyorum ama sevgili Tanla beni her hafta nazımla sözümle baş üstünde ağırladı, ona da yeniden teşekkür edeyim.
İkisi de sağ tarafta "iletişim" kısmının hemen altında.
Görselleri büyütemedim, ben bu blog işini hala neden tam kıvıramadım anlayamıyorum :)
* Burcu, sen beni "bilgisayar mühendisi" zannetmiştin ya, bu görsellerden sonra bilgisayarla hiç alakam olmadığını anlamışsındır sanırım.
** Görsellerin nasıl büyütüleceğini bilen varsa söylesin :) Lokum yavrum gariban kaldı oracıkta...
Mutlu geceler herkese

10 numara kitap ve 100 numara Lokum :)

Devamını oku »

3 "Tatlı" Kişi ve Hediye Kitap

Geçtiğimiz haftalarda "takas kitap" etkinliği düzenlemiştim.
Katılım o kadar çok oldu ki ne yapacağımı şaşırdım :)
Çekilişe gerek kalmadı çünkü 3 kişiydik.
"Tatlı" olanlarsa diğer iki kişi böyle bir etkinliğe katıldıkları için, ben değilim yani :)
Arzu ve Edanın blogları da şahane, okumak isterseniz; şurada ve buradalar
Kısacası biz sessiz sedasız kendi aramızda listelediğimiz kitapları takas ederken benim elimde yine-hala- kitaplar kaldı.
Hani olur da "aa ben önceki yazıyı görmemiştim, şu kitabı çok isterim" diyen olursa ona da seve seve gönderirim.
Karışıklık olmasın diye yorum yazanlardan değil de mail yazanlardan ilk olanları seçeceğim, daha adil olur sanırım.
Son katılım: 25 Ocak Pazar.
Katılan olmazsa bu kitaplar kütüphane yolcusu, yani "takas" değil; "hediye" kitap olarak düşünün bu kitapları.
Kargoyu alıcı ödemeli göndereceğim, ilk defa :/ Umarım ayıp olmaz... O durumun da kusuruna bakmayın olur mu?


Devamını oku »

Günün Sürprizi : Elif, Bir Dolap Kitap'ta :)

Geçen yazımda "sürpriz" bir şeyden bahsedince bir ara Avustralya lafı da geçmişti de heyecanlanmıştım. Biz -henüz- Avustralya'ya gidemedik ama Elif, Bir Dolap Kitap'a gitti :) Söyleyebileceğim çok şey var ama en güzeli özü: Teşekkürler BDK ve tüm çekmeceler :) Yazıyı buradan okuyabilirsiniz. İşte sürpriz buydu :) ...
Devamını oku »

20 Ocak 2015 Salı

Bu Aralar / Elif

Baktım ki 10. ay yazısına henüz vakit var, ben de bu ara nasılız anlatayım istedim. Emekleme ve ilk diş galiba Elif için bir dönüm noktasıymış; aradan geçen 1 ayda neler olduğunu anlayamadım bile, büyüdü maşallah :) Anane geldi/gitti, 10 gün kalmış oldu yanımızda, bu sefer sahiden de dinlenme imkanım oldu hatta arada derede kalmış işlerimi bile hallettim(çekmece yerleştirmek gibi :) Elif'in oyun vakitleri en kolay başkasına devredebildiğimiz zamanlar, yanında biri olsun yeter yani. Beni aramıyor şimdilik, bu da iyi. Hatta geçen gün karşı komşum çok istedi, kıramadım, 5 dakika seveyim dedi; çok içime sinmese de verdim ama aklım onda tabii. Patates soyuyorum  ama bıçakla patates buluşamadan havada elim kayıyor. Neyse gittim almaya ki ne göreyim Elif'e kıyafet almış Diş hediyesi...
Devamını oku »

19 Ocak 2015 Pazartesi

Üçleme: Lokum, Elif ve Kahve

Geçen gün Lokum'u görmeye öhöm pardon kuzenimizi görmeye gittik :) Lokum'un tazecik evinde bir tane de tatlı köpek,kahve olduğunu söylemiş miydim? Başlarda "burası benim evim" olayı yaşanmış galiba ama şu ara "çok acayip iyi" olmasa da iyi anlaşıyorlar. Önce Lokum'u anlatayım, üst kattaki odada kaloriferin üzerinde yatıyordu, ben gidince -bence- heyecanladı, öpüşüp koklaştık. Onu hep terk etmişiz gibi geliyor ve yeni evi bizim evden daha iyi olsa da kendimi ona karşı suçlu hissediyorum. Sanki alsam gelsem eve ne güzel olur diyorum bir taraftan.Ama diğer taraftan da...falan filan işte. Gelelim Elif ve Kahve'ye. Bu arada bir gün öncesinde parktayken yanımıza sokak köpeği görünümlü büyük-siyah bir köpek gelmişti, Elif de korkup ağlamıştı, meğerse köpeğin sahibi varmış ve köpek hamileymiş...
Devamını oku »

15 Ocak 2015 Perşembe

"Bazen Sadece" / Çizim

Hani insan bazen "farklı" hisseder ya...
Bu çizim de Oliver ve Olivia'ya gelsin :)


Devamını oku »

14 Ocak 2015 Çarşamba

Bazen Sadece...

Yorgunsundur, Uykusuzsundur, Yine yorgunsundur, Ama mutlusundur :) Bazen öyledir... Aklın tatildedir... Bazen de Özlüyorsundur, Hasret çekiyorsundur, Burnunda tütüyordur, İşte o çok tüylüdür... * Dişler, uyku, özlem...derken biraz yoruldum sanırım, şurada kıvrılmadan önce içimi döktüysem gidebilirim :) Herkese mutlu geceler...
Devamını oku »

12 Ocak 2015 Pazartesi

Sosyal Medya Ebeveynliği

Aklımda ne yazılar var ve benim yatma saatim geldi-geçiyor, bak yine buralardayım :) İnanılmaz rahatsız olduğum bir konu var, azıcık içimi döküp kaçacağım. Konumuz "sosyal medya ebeveynliği"... Bu tanımlamayı da -ismini vermeyeyim- bir arkadaştan duymuştum, bu yazıyı okursa ona selamlarımı göndermiş olayım. Neredeyse böyle bir meslek oldu, farkında mısınız? geçen gün hiç üşenmedim ve hep ertelediğim "temizlik" işini yaptım, instagram ve twitterda gördüğümde beni rahatsız eden ya da tanımadığım/hayatını da merak etmediğim kim varsa sildim, rahatladım. Oh be :) bebeğinin kaka yaparkenki videosunu yükleyeni gördükten sonra "yeter artıııık" demiş de olabilirim. Çocuklarımızı seviyoruz ve onlarla ilgili paylaşımlarda bulunmak da hoş bir şey, ona da katılıyorum ancak onlar da birey ve...
Devamını oku »

11 Ocak 2015 Pazar

Elif'in Diş Buğdayı :)

Şaka maka Elif'e diş buğdayı yaptık çaktırmadan :) Ananesi gelince kaynattı buğdayı, nohutu; yanında da renkli leblebi şekeri getirmiş zaten. Hepsini karıştırıp üzerine Uşak usulü susam da ekledik. Aylar önceden Eda'nın Elif için gönderdiği "dişim çıktı" kağıtlarını bulamadığım için kendim yazdım yeniden ve tüm bu oluşumu komşulara dağıttık, onlar da sevindi. Akşam olup babası gelince de hem fotoğraf çekildik(unutmadan) hem de Elif'e şu meşhur meslek seçimini yaptırdık. Aşçı, Doktor, Ressam, Öğretmen, Mühendis, Yazarlığı temsilen nesneler koyduk önüne bakalım neye doğru emekleyecek diye. Ve videomuzu açtık :) Ben kitaba gideceğinden emindim oysa ki ama hayatında ilk defa görünce resmen koşarak İngiliz anahtarına gitti :) İkinci olarak resim fırçasına üçüncü olarak da "hani belki...
Devamını oku »

9 Ocak 2015 Cuma

9. Ay :)

Veee geldik 3 çeyrek yaşa :) Maşallah diyeyim de ben yine önceden. Bu ay sanırım Elif büyüme atağındaydı. Önce ilk dişi çıktı, 2 gün sonra bir sabah aniden emeklemeye başladı, şu an bize tutunarak ayağa kalkıyor hatta oturmayı pek sevmiyor. Daha dün yeni dişleri de gördük gibi olduk ama onu bir sonraki aya saklayalım. 3-4 gündür anane de yanımızda ama haftaya dönüyor, malum Ayça'nın gelme vakti yaklaşıyor. O da doğumdan önce Elif'i bir daha göreyim diye geldi karda kışta :) Ankara oldukça soğuk. Karın yağdığı ilk gün yani 5 Ocak'ta Elifle dışarı çıktık, Elif'i kara oturttum ve karla oynadı. O günden beri yani 4 gündür evdeyiz :/ Hava sıcaklığı eksi 17'leri görünce biz de mecbur "kötü kıyafet" lafına takıldık, o kadar dayanıklı kıyafetimiz sahiden de yok. Yerler şu an cam gibi....
Devamını oku »

5 Ocak 2015 Pazartesi

Balık Ailesi :)

Başlığa bakınca sanki kendimizi yazacakmışız gibi hissettim :) Sadece 1 çizim ekleyip çıkacağım esasen. Az önce çizdim ve çok sevdim, paylaşmazsam olmazdı,kesin çatlardım. Balık Ailesi gururla sunar: Çok tırıvırı bir şey aslında ama beni hem oyaladı hem de mutlu etti, daha ne olsun :) Mutlu günler herk...
Devamını oku »

2 Ocak 2015 Cuma

Bebeği Uyumayan/Çok Ağlayan Anneler İçin 9 Öneri :)

Başlık çok afilli olmuş değil mi :) Öneri derken bu satırları kendime yazıyorum aslında, insan unutabiliyor çünkü. Ben yine de karşımda biri varmış gibi yazayım, tam olsun. 1) İlk adım deriiiiiiin bir nefes alın, hatta şimdi şu an alın o nefesi ve yavaş yavaş verin. Bunun yerine 1'den 10'a kadar da sayabilirsiniz birkaç defa, o da güzel bir yöntem. 2) Kabullen/kıskanma: "benim bebeğim neden ağlıyor, bilmem kiminki hiç ağlamıyor" diyorsun ya da öyle düşünüyorsun, işte bunu kendine yapma. Durumu kabullen ve başkasını kıskanma. (bir de şu var başka bebeklerle 24 saat geçirmeden 'ağlamıyor ki' deme olur mu :) 3) Kendini suçlama/rahat ol: Bebekler annelerin enerjisini öyle güzel hissediyor ki... Gerginseniz o da inatlaşıyor. rahat olduğunuzda pambık gibi oluyor(her zaman olmasa da)...
Devamını oku »

1 Ocak 2015 Perşembe

Anne(lik) Sohbetleri: Eda & Ayça :)

İki insan düşünün; biri beyaz diğeri siyah, biri al biri mor(ben), biri düzenli/titiz/temiz/aceleci ötekisi dağınık/pasaklı/her şeyi son dakikaya bırakan(ben). Zihninizde canlanan bu iki insanın şimdi de kardeş olduklarını düşünün. (biraz zor olacak ama) İşte bu resimdeki iki insan Eda ve ben :) Benim doğduğum gün Eda güneşi siyah çizmiş ve anneme "ne zaman gidecek bu bebek" demiş. Evet bu cümle kayıtlarda var. Küçükken kedi-köpek kadar kavga ettiğimiz (ki lokum ve kahve bu tezi çürütüyorlardır sanırım) ancak büyüyünce de ayrılamadığımız, birbirimizi çokça özlediğimiz iki kardeş oluverdik. (Kardeşler arası kavga nasıl biter'in cevabı: büyüdüklerinde ve birbirlerini özlediklerinde :) Ankara'ya ilk gelen o oldu, birkaç yıl sonra da ben geldim zaten. Derken Eda -ki hep istediği bir...
Devamını oku »