Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




23 Mayıs 2013 Perşembe

"Behiç Ak" ile Randevu :)

Herkesin kendisi için özel saydığı bazı yazarlar vardır, onlara hep torpil yapar. Yeni kitabı çıktığı an alınır, hakkında yazılan tüm yazılar okunur.
İşte onlardan biri de benim için Behiç Ak'tır.
Diğerinin de Sevim Ak olması şaşırtıcı değil elbette :)
Dün belli belirsiz uzaaaklardan bir "Behiç Ak" yazdığını gördüm, kitap tanıtımıdır dedim ama yaklaşınca gözlerime inanamadım çünkü duyuru imza günü ile ilgiliydi.

Önce kaçırdığımı düşündüm, hemen üzüldüm. (aceleciyim ya hemen peşin hüküm verdim:)
Ama fark ettim ki etkinlik yarın-yani bugün-mış :)
Bazı kitaplarını kütüphaneden okuduğum için üzülsem de elimde birkaç kitabıyla geldim bugün işyerine.
Heyecanla -ki muhtemelen- uçarak gideceğim Arkadaş Kitabevine ama "Merhaba"nın dışında bir şeyler diyebilecek miyim? Pek sanmıyorum..
Ankara'daysanız öyküleriyle gülümseten kedi sever-çizer-dostu Behiç Ak'la tanışma fırsatını kaçırmayın derim,
Köşede heyecandan kalbi duracak gibi bakan kırmızı suratlı kız var ya, işte o benim, hani gelip tanışmak isterseniz :)

Mutlu günler, sevgiler :)
Devamını oku »

21 Mayıs 2013 Salı

Kütüphane(miz)deki Aslan :)

Kütüphaneleri ne çok sevdiğimi ve şansıma 3 kütüphaneye de yakın olduğumu ama aslında kitaplara dokunabildiklerimi sevdiğimi söylemiştim. Bir gün yine kütüphanedeyken çok keyifli bir kitaba rastladım; "Kütüphanedeki Aslan" diye. Kaynak: burada Okudum, okudum, okudum. Hayallere daldım gidiyordum ki "kütüphanedeki aslan" uyandırdı beni :) Okuduğum kitaplarla ilgili çok detay bilgi vermemeye çalışıyorum ki okuyacak olanlara da içinde sürprizler kalsın. Ama illa ki tüm hikayeyi öğrenmek isterim derseniz BDK'nın yazısına, başka kimler ne demiş derseniz de bu hoş iki yazıya ; buraya ve buraya bakabilirsiniz. Kitap Tudem Yayınları'ndan çıkmış. Michelle Knudsen yazmış Kevin Hawkes da resimlerini yapmış. *** Bir gün kütüphaneden içeri bir aslan...
Devamını oku »

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Sabretmeyi Öğrenmek :)

Bir işi aklıma koyduğum zaman hemen olup bitmesini istemekten istifa ediyorum! Tamam daha yumuşak olsun; istifa etmek istiyorum. Hani bazı insanlar yerinde duramaz; aslında sakin görünümlüdür ama içinde ne fırtınalar kopar, işte onlardan biriyim ben de. Sabırlı olmaya sabredemiyorum. O yüzden de sabır gerektiren işleri yapmakta zorlanıyorum. Kaynak: burada *Origami mesela. Bence inanılmaz sabır gerektiriyor ama gel gör ki ben kağıtları katlayıp bırakıyorum, yanına da not ekliyorum "bu bir kayık origamı çalışmasıdır ya da bu kağıt aslında bir şapka" vs. diye çünkü yaptıklarımın ne olduğunu kimse anlamıyor (bazen ben bile) *Sıra(da) beklemek. Özellikle mağaza/market gibi yerlerde -nedense- hiç tahammülüm yok. Sıra varsa mağazayı gezmiyorum bile :) *Sonuç beklemek: Herhangi...
Devamını oku »

17 Mayıs 2013 Cuma

"Wave" :)

Hani geçen günkü yazımda "sevinçten ağlamak"la ilgili bir anekdot düşmüştüm..
İşte o satırların sebebiydi bu kitap.
Ve dahası birçok şeyin.
Sabretmeyi öğrenmenin en çok da..
Yabancı dildeki kitapları takip etme şansım çok fazla olmuyor, bu kitaba da KABORÜKO'da denk gelmiştim ve çok merak etmiştim.
Suzy Lee ismi o saaten sonra da aklımdan çıkmadı.
Shadow, Mirror kısaca hep merak ettim bu çalışmaları ama en çok da Wave'i.

Kuzenime sipariş vermiştim yurtdışından bu kitabı.
İlk gelişinde unuttuğunu söyledi, üzüldüm ama önemsemedim.
İkincisinde de hayal kırıklığı yaşamamak için kendim sormadım kitaplar ne oldu diye..
Gitmesine az bir süre kala ve tam da yemek yerken gayet önemsiz bir cümle kuracakmış gibi "Bu arada senin Wave ve Shadow'u getirdim, Mirror'ı da bulamadım ama" dedi.. Soda içiyordum(tabii ki Beypazarı) boğazımda kaldı, yutkunamadım.
"Getirdin mi??!!!"
"Nerdeler???!!!"
Üst kattaki odayla ilgili bir şeyler söylerken ben merdivenleri tırmanıyordum bile..
Çıktığım odaya yabancıydım ama resmen kokuyu takip ettim bir "Lokum" kıvamında :)
Derken paketteki adımı gördüm ve heyecanla yırttım açtım ambalajını..
Sonra da oturdum sevinçten ağladım.
Neden mi?
Çünkü Wave'deki küçük kız bendim, küçüklüğüme kavuşmuştum :)
Birçok kişi bu kızı kendi çocukluğuyla kıyaslıyor olabilir ama Wave'deki kesinlikle bendim..
Hatta üzerine dalga yemiş halimden yara izim bile var, daha ne olsun :)
Wave; küçük bir kızın annesiyle birlikte deniz kenarına gelmesiyle başlar. Sonra da anneyi görmeyiz. Sayfalarda yalnızca küçük kız, deniz ve martılar vardır. Sevimli kız denizle ve dalgalarla oynadıktan onlara kafa tuttuktan sonra ıslanmış halde kalakalır; ancak kucağındaki deniz yıldızları tüm bunlara değmiştir :) Derken anne gelir ve eve dönerler ..
Yazısı olmayan bu kitabı defalarca "okudum".
"Neymiş bu kitap ki bu kadar heyecanlandın" diyen ev ahalisine de kitabı kendim "okudum" :)
Suzy Lee kim derseniz burada kendi sitesi var
Ben bu kitabı nereden bulacağım ki derseniz de youtube'daki bu video size kitabı "anlatıyor"
Ancak videodan ziyade kitabını şiddetle öneririm..


HERKESE MUTLU GÜNLER, KEYİFLİ HAFTA SONLARI DİLERİM HEM DE DALGA ŞİDDETİNDE :)
Devamını oku »

16 Mayıs 2013 Perşembe

Kare'de Buluşalım :)

Ankara'da Atakule civarında oturanlar ya da yolu oradan geçenler bilirler Kare Kitabevini. Kapanalı da yine oldu birkaç yıl. Yerinde önce oyuncakçı açılmıştı sonra da bir market. O civarda oturmasam bile takip etmiştim akıbetini. Çünkü orası benim kendi paramı kazandığım ilk yerdi :) Üniversite bitmiş ama iş yok. "Sevmediğim bir işi yapmam ben" diyecek kadar büyük konuşuyorum- bak o zamanlar da büyük konuşuyormuşum- :) Bir arkadaşımın tavsiyesi ile "kitap danışmanlığı"na başvurdum. Birkaç gün sonra da çalışmaya başladım. Birkaç alakasızlık dışında hep çok sevdim orayı ve işe hep severek gittim. Yerleri tahtaydı bir kere tam hayalimdeki kitabevi gibi.. "Satış danışmanlığı" değil de "kitap danışmanlığı" yapıyorduk.. Herkesin kendi ilgi alanına göre uzmanlaşmaya çalıştığı bir alanı...
Devamını oku »

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Kitap Alışverişleri ve Can Yayınları :)

Herkesin kitap okuma rutini farklıdır elbette ama konular tüm kitapseverler için ortaktır; * Kitapsız yaşanmaz :) * Herkesin sevebileceği bir kitap mutlaka vardır. * Kitabın yanında çay&kahve iyi gider :) * Yayında kitabın yoksa kendini -biraz- eksik hissedersin * Kitap, en güzel hediyedir. * Kitap alışverişi bir lüks değil bir ihtiyaçtır. * Hiçbir kitapsever kitap almaya doyamaz. * Kitap okumaya ayrılacak vakit her zaman vardır :) * Tuvalet de dahil istenilen her mekanda kitap okunabilir * Uzun otobüs yolculuklarında midesi tuttuğu için kitap okuyamayan kişiye "sesli kitap" önerilir :) ... Daha da uzar bu liste. Hatta siz de aklınıza gelenleri paylaşırsanız mutlu olurum :) Kitap alışverişleri de apayrı bir rutin getirir beraberinde. Kitabı dokunarak seçmek ayrı bir zevk iken...
Devamını oku »